on altı

656 57 12
                                    

*geçen bölümü atlamadığınızdan emin olun.

Bir süredir uğraştığı saçlarına nihayet şekil verebildiğinde rahatlayarak geriye yaslanmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir süredir uğraştığı saçlarına nihayet şekil verebildiğinde rahatlayarak geriye yaslanmıştı. Aslında deminden beri üçüncü kez saçını yapıyordu, şeklini kaybettiği için. İzleyecekleri filmi seçmişti, atıştırmalık bir şeyler hazırlamıştı. Daha rahat bir ortam yaratmak için koltuğun yerini bile değişmişti Felix. Saat 6'yı çeyrek geçiyordu ve Changbinden hala bir arama ya da mesaj yoktu. En geç 6da burda olurdu diye düşünüyordü sarışın fakat öyle olmamıştı.

Aramak istemiyordu çünkü cevap vermediyse ve gelmek istemiyorsa zorla gelmesini istemiyordu. Artık evine çağırmakla yanlış yaptığını düşünüyordu, belki de dışarda buluşmayı teklif etseydi olumlu cevap alacağını düşünüyordu. Ayağa kalkarak yatağına geçtiğinde yatağının üstünde kıvrılıp uyumuş olan kediye sataştı gözleri.

"Gelmeyecek sanırım Binnie." diye mırıldandı kendi kendine. Evet, kedinin ismini Binnie koymuştu, ona uygun bir isimdi. Biraz uyuklamak adına yanına uzanıp gözlerini kapattı, beyaz tüylerini okşuyordu bir yandan. Yatağın üzerinde titreyen telefonuyla yerinde doğrulmuştu bi anda. Changbin olması ihtimaliyle heyecanla telefona uzandığında Jisung ismini görmek ise tüm heyecanını alıp götürmüştü.

"Alo?

"Ow, ilk çalışta açtığına göre bir şeyleri bölmedim?" dedi Jisung. Oflayarak sırt üstü uzandı Felix.

"Hiçbir şeyi bölmedin, bölünecek bir şey yok çünkü."

"Ay daha başlamadınız mı? Amma yavaşsınız. Seungminle ben olsaydık üçüncü turu yapıyor olurduk muhtemelen." Arkadaşının şımarık sesi çalındı kulaklarına, her fırsatta konuyu Seungmine getirmek konusunda başarılıydı.

"Gelmedi ki başlayalım."

"Nasıl?"

"Gelmedi bildiğin. Ve sanırım gelmeyecek de." İçinde onu görme isteği o kadar fazlaydı ki gerçekleşmemesi moralini bozmuştu şimdi. İstediği şeyler olmayınca hep böyle hissederdi.

"Neden? Mesaj atmadı mı?" dedi Jisung meraklı çıkan sesiyle.

"Dün ben mesaj attım en son, görüldü attı, öğleden sonra bana gelmesini söylemiştim." dedi Felix yatakta diğer tarafa dönerken. "Hyunjini de boş yere kovdum evden."

"Saat erken daha. Gelme ihtimali var. Neden aramıyorsun ki?"

"Geleceğini söylemedi ki. Gelme planı yoktuysa burda ezik gibi onu beklediğimi bilmesini istemiyorum." Oldukça saçmaydı Felixe göre, dün ondan hoşlandığını söyleyip, şimdi gelmemesi.

"Geleyim mi yanına? Süslenmişsin o kadar, boşa gitmesin." dedi Jisung Felixi eğlendirmeye çalışarak.

Moralini yerine getirme çabası Felixi gülümsetmişti. "Bir de çakarsın."

ohmami, changlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin