Oğlanın gözleri ağlamaktan şişmişti. Göz pınarları kızarmış her an akan yaşlar yanaklarını ıslağa boyamıştı. Elleri göğsünün ortasında birleşmiş etrafını saran bir grup gangsterlere bakıyordu.
Korkuyordu, kim korkmazdı ki ellerin de kendisine doğrultulan bıçaktan? Çaresizce titreyen dudaklarını durdurmaya çalışıyor, yanak içlerini dişliyordu. Nasıl buradan kurtulacağını dahi bilemezken kendisine doğru atılan bir adımı gördü.
"Konuşsana lan! Seni burada ağlayasın diye mi bekletiyoruz!" gür ses tonuyla kendisine kükreyen adamla dizlerinin bağları çözülür gibi oldu.
"O borcu ödeyemem o kadar param yok." sesinin titrememesine sevinirken, söyledikleriyle iyice yanına geldi adam.
"O zaman ne diye o kadar borç yaptı o amcan olacak hayvan it!" diye bağıran adamla dudağının kenarına inen tokat bacaklarının gücünü aldı.
Yere yığılırken elleri sertçe yere çarptı. Canı öyle çok yandı ki dudaklarından bir hıçkırık peyda etti. İçinden defalarca kez bu hale düşmesini sağlayan adama beddualarını sundu.
"Bana bak!" sarsılırcasına ağlamaya başladığı beton da, ensesinde ki uzun saçlarına asılan adam yüzünden acı bir inleme kaçtı dudaklarından. Zorla yüzüne bakması için güç uygulayan adamla efsunlu gözleri kirli gözlere baktı.
"Eğer o para faiziyle beraber iki gün sonra ayağıma getirilmezse o güzel para kazandıran yüzün de hiç unutamayacağın bir kesik belirecek." pis ağızıyla konuşan adamın ağzından çıkan tükürükler oğlanın yüzünü buldu.
Buğdayların tenin de yeller açtığı oğlan yüzünü her bir kelime de buruştururken ayaklarını kendini geri itmek için kullandı. Kalçasını geriye doğru iten oğlanla dudak kenarına sert bir tokat daha indi.
"İki gün sonra burada ol. Yoksa ne olacağını duydun." diyen adamla daha sesli ağlamaya başladı güzel oğlan. Bununla ise saçlarını tutan el sertçe başını geriye iterek oğlanı bıraktı.
"Hadi gidelim." dört adam da sarsılarak ağlayan oğlanın yanından ayrılırken, güzel oğlan ellerini ipek gibi olan saçlarına geçirip saç diplerini okşadı.
Amcasının yüzünden olduğu hale bakarken dizlerini kendine çekti. Kumarbaz bir amcanın yeğeni olmasının sonucunu böyle ödemek zorunda olması daha fazla ağlamasını sağlıyordu. Mesele tokat değil di ki amcasının borçlarını ödemek zorunda bırakılmasıydı.
İki gündür üzerine gelen adamlar yüzünden şimdiden tükenmişti. Yüzü ve konuşması sayesinde para kazanıyordu. Yüzünü kaybetmeyi göze alamazdı. En çokta ölmüş annesine benzeyen yüzünü. Annesinden yüzünü almıştı, sesini almıştı. Yaşasaydı eğer kanser tedavisi gören annesinin bakmayı en sevdiği şeydi oğlunun güzel yüzü.
Hatırladıklarının varlığı dakikalarca yer de ağlamasını sağladı, olduğu yer de omuzları titredi. Karakterine ters olan yaşların dökülmesi, sinirini bozsa da durduramadı ağlamasını. Yerden zar zor kalkmaya çabaladığında ise avuçları acıdı gözlerini yumdu.
"Hepinizi bu işin sonunda sikmezsem adam değilim." ayağa kalkıp gözlerini araladığı anda keskin sert ses tonunu alan sesiyle boş fabrika da konuştu.
Nasıl yapacağını bile bilmiyordu.
Getirildiği daha doğrusu ansızın çekildiği ıssız fabrikadan çıkmak için yürümeye başladığın da ise aklında gidip para istemek için tek bir yer vardı.
O da iş yeriydi.
_____________Vardığı iş yeriyle derin bir soluk almıştı. Dudağının kenarından akan kanlar çenesini oradan boynuna doğru yol almıştı. Kapıda duran korumalar kendisini tanımasıyla yanına koşmuşlar neler olduğunu sormuşlardı.
![](https://img.wattpad.com/cover/355605775-288-k175973.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
≛ A Gangster Prince ≛
FanficBen bir gangsterin prensiyim. Her hangi birinin katili olan. Mini fiction ٭ Başlangıç: 05.Kasım.23 Bitiş: 17.Kasım.23