♣⁰ | GAMBLER

1.6K 145 356
                                    

Başlama tarihlerini alalım ->>>

Zaman sadece tik tak diye geçer ifadesi tamamen yanlış bir ifade. Her geçen saniyede dünyada ummadık şeyler gerçekleşiyor. Bunların sadece küçük bir kısmından bir haberdir insanoğlu. Diğer büyük kısımda neler yaşandığını sadece yaşayan kişi veya kişiler bilir, çoğuda kişiler arasında sır olarak kalır.

Örneğin bir kumar masası. En az iki kişi arasında gerçekleşen olayı başka kimse bilemez genellikle. Eğer bilirse bu bir cinayet demektir.

Hwang Hyunjin.

O dünyaca ünlü bir kumarbaz.

Onunla kumar oynayan kişi kumar masasında kalırdı. Ya ölürdü yada ölürdü. Hwang Hyunjin'i yenerse ölürdü. Hile yaparsa veya hile yapmaya çalışırsa ölürdü. Kaybederse yine ölürdü.

Ve bunu ölen kişiden başka hiç kimse bilemezdi. İnsanlar sadece onun kumar oynadığını biliyordu. Diğer yeraltında yaptığı işleri ve resmen bir deli olduğunu ise kimse bilmiyordu.

Fakat sadece tek bir kişi Hwang Hyunjin'in kumar masasında veya bir yatakta adam öldürdüğünü, diğer örtbas edilen kirli işlerini biliyordu.

Sevgilisi, Lee Yongbok Felix.

En az kendisi kadar kirli işlere bulaşan Lee Yongbok, psikoloji bölümünden mezun olmuş, Seul akıl ve ruh sağlığı hastalıkları hastanesinde 3 yıl psikolog olarak çalışmış. Hayatı boyunca çeşitli zorbalıklar görmüş ama her zaman gülümsemesinden ve küstahlığından asla vazgeçmemişti.

Gülümsemesi yaşama tutunma gereksinimi, küstahlığı karakteriydi ona göre.

3 yıl boyunca severek çalıştığı işinde akıl hastası olarak anılmaya başladığı için ayrılmak zorunda kaldı. Akıl hastası denilmesinin sebebi ise Hwang Hyunjin.

İşinden ayrılmadan bir yıl önce Hwang Hyunjin, psikolog Lee'yi kendini tedavi edip temize çıkarması için yardım almaya zorlamıştı. Felix istememişti. Korkmuştu. Daha önceden gittiği psikologlardan ötürü dosyası epeyce ürkünçtü. Ve işin sonunda kabul ettirildi. Ettirildi, çünkü o an kafası yerinde değildi.

Tedavi sürecinde olan ufak tefek yakınlaşmalar ile önce Felix'in gözü toz pembeye boyandı sonra tamamen kör oldu. Hiç birşeyi gözü görmüyordu, Hyunjin dışında. Her şeyi göze aldı. Akla gelip gelemeyecek her şeyi.

O da kafayı sıyırdı, yıprandı, psikolojik olarak çöktü, bazı şeylerden vazgeçti yine de yüzündeki gülümsemesini ve küstahlığından vazgeçmedi. En sonunda deli damgası yedi işten kovuldu, evinden, mal varlığından, arkadaşlarından, ailesinden oldu. Yapayalnız kaldı.

Hyunjin bu durumu dört gözle bekliyormuşcasına ona sahip çıktı, evi, ailesi, sırdaşı, kalbi oldu. Özel olarak Hyunjin'e psikolog seansları verdi. Hyunjin onun sırdaşı oldu. Zamanla kazandığı parayla ev aldı. Ve yine zamanla Felix Hyunjin'e kalbini açtı. Hyunjin ise kalbine girdi aynı zamanda kanına da.

Kanına girdi, adı artık sadece akıl hastası olarak değil fahişe olarakta anılmaya başlandı.

Çünkü, sıradan bir çift değillerdi.

Neden mi?

...

"Kaybetmek üzeresin Bay Hwang... Ortaya başka birşey sunup mallarını geri almak istemez misin?"

"Hmm, ne gibi mesela?"

"Mesela~..."

İki kişilik bir kumar masası. Hwang ve İngiliz bir kumarbaz. Hwang'ın oturduğu koltuğun kol kısmında bacak bacak üstüne atıp oturan Lee Felix. Giydiği gömlek üstü deri korsesi ile açığa çıkan ince beli, kısa ve siyah kot şortu ile belli olan pürüzsüz, süt beyazı bacakları, attığı çekici bakışları ile epeyce baştan çıkarıcı görünüyordu. İngiliz kumarbazın bakışları hep Hwang'ın yanındaydı.

Cheers | Hyunlix +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin