Bora ile öykünün bir açıklama yapmasını bekliyordum. Sonra ne karıştırıyorsunuz siz ? Söylesenize diye bağırmaya başladım.
"Canım sakin olacaksın ama annen ve baban bir kaza geçirdi. Durumları iyi"
Ağlamaya başladım. Bora ve öykü bana sarıldılar. Ama bu benim acımı dindirmiyordu. Sadece susmuştum , ağlıyordum. Annem ve babam gözümün önünden akıp gidiyolardı.
"Hastane nerde?"
"Hastane de degiller!"
"Peki neredeler?"
" zamanı gelince öğrenirsin"
Daha annemin ve babamın nerede olduğu bilmiyordum. Ellerimi açıp Allah'a dua etmeye başladım. Çok korkuyordum. Bu bana tranva gibi bir şeydi. Durmadan sorular soruyordum. Onları bıktırıp sorularımın cevaplarını alabilmek için. Ve başarmıştım.Öykü " yeter artık lara şansını fazla zorluyorsun madem o kadar çok merak ediyorsun baban en yakın hastanede yoğun bakımda. Annen iyi , babanın yanında duracağını söyledi. " dedi. Ben evde giyindiğim geceliklerimi ve pantiflerimi hızla çıkarıp su yeşili bir şort ve tos pembe ekose bir kazak giydim . Altına da babamın aldığı tos pembe parlak botlarımı giymiştim. O kadar hızlı koşuyordum ki bora ve öykü beni şaşkınlıkla izliyorlardı. Hastaneye geldiğim de babam uyuyordu. Doktorlar babamın hayati tehlikeyi atlattığını bir çok kez söyleseler de ben yine de endişeleniyordum. Annemin yanına gidip ben geldim anne dedim. Annem umursamışa benzemiyordu. Bende sinirlenip hastaneden çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pamuk Şekeri
Ficção AdolescenteHikayemiz de iki gencin otobüste başlayan arkadaşlıkları deyinilmiştir. Uzun bir liseden sonra kendilerine yeni kariyer çizmişlerdir. Dolayısıyla da birbirlerini hiç görememiştir. Lara başka biri ile sözlenir. Laranın ailesi vahim bir kaza geçirir...