electric guitar - hyunlix

otuz uc - m!

uyari!! fazla detaya girmedim ve üstünkörü geçtim ama yine de 18 yasindan kucukseniz veya rahatsiz olacaksaniz bu bolumu okumadan gecebilirsiniz

kizlar.. basliyoruz yazmak cok zor

- ♡ -

İki genç, Hwang'ın evinde oturmuş şarkıları üzerinde çalışıyordu. Felix, Hyunjin'in gitardan doğru notaları bulmaya çalışmasını parlayan gözlerle izliyor, bazı kısımlarda ona yardımcı oluyordu.

Sevgilisinin hala tam karşısında hatta bu kadar yakınında gitar çalıyor olması ellerini arada yelpaze gibi kullanarak yüzünü serinletmeye çalışmasına sebep oluyordu. Hwang Hyunjin yarısını yukarıdan bağladığı kırmızı saçları, giydiği sıfır kollu yüzünden açığa çıkan kaslı kolları, Felix'in stickerlarla süslediği gitarının tellerini tutan uzun ve zarif parmakları ve otururken açmış olduğu bacaklarıyla adeta Felix'in içindeki yangını körüküyordu.

"Bu sözü değiştirsek ritimle daha uyumlu olabilir. Ne dersin Felix?"

"Felix?"

Hyunjin, kafasını kağıttan kaldırdığında sevgilisinin pür dikkat bir şekilde Hyunjin'in gitarı tutan ellerine baktığını fark edince kıkırdadı. Elini kaldırıp salladı.

"Bebeğim hey!"

Felix başını hızlıca kaldırıp Hyunjin'in ona bakan yüzüne baktı.

"Bir şey mi dedin?"

"Şarkı çok kötü. Komple hepsini değiştirelim dedim iğrenç yazmışsın."

Sarışın beden şaşkınlıkla gözlerini açıp bir Hyunjin'e bir de elinde tuttuğu kağıda baktı.

"Benimle dalga mı geçiyorsun sen?"

"Ne haddime."

"Sus. Git kendin yaz baştan şarkını."

Oturduğu koltuktan kalkıp ayaklarının dibinde yatan Kkami'yi kucakladı. Hyunjin'e sinirli bir bakış atıp hızlıca merdivenlere doğru adımladı.

"Ya ama güllü lokumum sana da şaka yapmaya gelmiyor ki."

"Güllü lokumum ne be!? Konuştukça batıyorsun."

Merdiven'in ikinci basamağına bastığında Hyunjin'e dönüp bağırdı.

"Sakın arkamdan da gelme. Daha çok trip atarım."

Hızlıca merdivenleri çıkıp Hyunjin'in onu göremeyeceğina emin olduğunda yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi. Kkami'yi küçük, yumuşak yatağa bırakıp Hyunjin'in odasına doğru yürürken kendi kendine fısıldadı.

"Umarım sürprizim hazır olmadan yukarı çıkmaz."

Geldiğinde odanın içine bıraktığı çantasını alarak kapıyı kapattı. Derin bir nefes verip elinde tuttuğu çantaya baktı. Pekala doğrusu bunu ilk defa deneyecekti ve içindeki heyecan kalbini yerinden çıkartacak derecedeydi. Daha şimdiden böyleyse gecenin ilerleyen dakikalarını düşünemiyordu.

Çantasından dün utançtan kıpkırmızı şekilde satın aldığı saten ve dantel işlemeleri olan siyah mini elbiseyi çıkardı. Belindeki ve basen kısmındaki boşluklar dantelle kaplanmıştı. Birkaç haftadır vitrinde bu elbiseyi görüyor lakin kendinde bunu alıp deneyecek cesareti bulamıyordu. Daha önce hiç feminen giyinmemişti ve Hyunjin'in bunu sevip sevmeyeceğini kestiremiyor, ya yüzüme iğrenç olduğumu söyleyip evden kovarsa diye düşünmekten kendini alıkoyamıyordu.