Herkeslere merrhaba 👐🏻
Nasilsiniz bakalimm🙋🏻♀️
Sonunda bolum bitti bende hemenn atayim dedim 💁🏻♀️
Yorumlariniz benim icin cok degerli fic hakkindaki fikirlerinizi paylasirsaniz bana cok cok yardimci olursunuz bu yuzden oylarinizi ve yorumlarinizi bekleyecegim ✊🏻
Cok konustum yine
Neyysse iyi okumalarr bebislerim🧚🏻♀️
________________________⋆⋅☆⋅⋆
⋆⋅☆⋅⋆[★]
Kimsenin olmadığı sokakta, müstakil evlerin arasında gezerken arkadaşım Soojin'in attığı konumdan evini bulmaya çalışıyordum. Onunla okulun başlarında tanışmış, ve arkadaş olmuştuk. Genel olarak birileri ile arkadaş olmayı tercih etmeyen biri olarak onunla kurduğum arkadaşlıktan memnundum. Nasıl olduysa okula gelip derslere katılmadığımı ve ders saatlerinde arka bahçede vakit geçirdiğimi öğrenmişti. Yine her zaman olduğu gibi arka bahçede olduğum bir vakit yanıma gelip her ne kadar çekingen bir tavrım olsa da bunu yıkıp benimle bir şekilde arkadaş olmayı başarmıştı.
Onunla arkadaş olduktan sonrası ise kolay gelişmişti. Beni kendi arkadaşı Yuqi ile tanıştırmadan önce Jimin ve Chuu ile tanışmıştım. Jimin ile dalgın bir şekilde geldiği arka bahçede tanışmıştık.
Chuu ise bana perilerle ilgili merak ettiği soruları sormak için geldiği sırada tanışmak istemişti tâbi bende geri çevirememiştim. Küçüklüğümden beridir babam yüzünden bir türlü geliştiremediğim sosyal çevrem lisede zar zor gelişmeye başlamışken bunu ellerimle itmek istemiyordum. Her ne kadar sonuçlarının ağır olabileceğini biliyor olsam da kararımdan vazgeçmeyecektim.
Fakat şuan bunları düşünmek istemiyordum. Etrafıma bakınıp konumda yazan adresin önüne geldiğimde zaferle gülümsedim. İki katlı müstakil bir evdi burası tatlı bir bahçesi, ve bahçesinde çeşit çeşit çiçekler vardı. Çiçeklere ve bitkilere bayılırdım.
Üzerimde ki bebek mavisi, hırkanın kollarını biraz çekiştirip parmaklarımın başlangıç yerine kadar çekerken dış kapıdan içeri girip evin ziline basmıştım. Kendimi her zaman ki gibi gergin hissediyordum. Bu kesinlikle geldiğim yer ile alâkalı değildi. Kendi yapımda bu vardı, evimde değilsem kendimi güvende hissetmiyordum.
Yere eğdiğim başımı kapının açılması ile kaldırdım. Soojin gri pijaması, üstünde ise siyah bir sweatshirt ve ev terlikleri ile beni karşılamıştı. Kapıyı açar açmaz bana sarılıp neşeli sesi ile cıvıldamıştı.
"Taetae! Hoşgeldin! Hadi çabuk geç içeri, üşüme."
İnce düşüncesine karşılık samimi olduğunu düşündüğüm bir gülüşle hafifçe eğilip teşekkür ederken içeri geçtim. Hırkamı daha doğrusu Soojin ile değiş tokuş ettiğimiz hırkamı portmantoya asıp Soojin ile içeri geçmiştik. Beni hemen odasına götürmüştü. Odasına girdiğimizde yatağında yatan bir köpek görmemle adeta ağzım kulaklarıma varmıştı.