Merba 🙋🏻♀️Diger bolumlere oy verdiginizden emin olun lutfen bazi bolumlerin oylari az bazilarinin cok anlamadim gitti 🤕
Neyse sizi bolumle basbasa birakiyorum
İyi okumalarr bebislerim 👐🏻💜
________________________⋆⋅☆⋅⋆
⋆⋅☆⋅⋆
[★]
Miyavlama sesleri ve ona karışan tatlı kıkırtılar.
Jeon Jungkook'un zaafı olarak kabul ettiği ses, sessiz arka bahçede yankılanırken iki haftadır hasret kaldığı bedeni görmek için başını hafifçe okulun duvarından uzattı.
Pembe, kırmızı karışımı rüzgarda uçuşan saçları, kucağında duran kedilere diktiği ela gözleri ve minik kare gülümsemesi.
Jungkook'a soracak olursanız gurur denen şeyin, izlediği bu manzaranın karşısında hiç şansı yoktu. Her zaman ki gibi gördüğü bu minik bedeni her gördüğünde yaptığı gibi yüzüne aptal bir gülümseme yerleştirmiş, ona doğru adımlarını yönlendirmişti.
Son konuşmalarında kavga etmiş olmaları veya kırılmış olması düşündüğü son şeydi. Çünkü aklında yine pembe saçlı bu oğlan vardı.
Adım seslerinden dolayı birilerinin gelmiş olduğunu anlayan minik beden hızla kafasını kaldırmış, karşıdan gelen bedeni görünce yüzüne bir tedirginlik ifadesi takınmıştı.
Bu daha çok tatlı bir heyecanın göstergesiydi.
"Jeongguk? "
Sorarcasına ağzından dökülen ismin sahibi hemen yanına oturmuş, sanki hiç bir şey yaşanmamış gibi gülümsemişti.
"Güzelim? Seni görmeye geldim. Ne yapıyorsun bakalım?"
Duyduğu hitap yine alışılagelmiş bir şekilde kalbini hızlandırırken parlayan gözleri resmen omuzları birbirine değecek yakınlıkta olan kendinden kalıpça büyük oğlana değdi.
"Gelmeni beklemiyordum."
Kendisine sorulan soruyu es geçip düşüncelerini dile getirmişken, siyah saçlı beden oturduğu yerden dizlerini kendine doğru hafifçe çekip dirseklerini de dizlerine yasladı.
"Gelmeyip ne yapacaktım? Özledim geldim işte."
Konuşmasının ardından koyu kahve gözleri, ela gözleri bulunca her ikisi de içinin titrediğini hissetmişti. Fakat her ne kadar göz göze gelmeleri, kalp atışlarını hızlandırıp nefeslerini kesse de asla bunu bozmayıp gözlerini birbirlerinden ayırmıyorlardı.
"Bende... Özledim."
Küçük olan gözlerini kaçırıp çoktan boş kalmış kucağında duran elleriyle oynamaya başladı. Hislerini söylemek kendisi için zordu. Hiç bir zaman bunu yapması gerekmemişti ve bu yeni yeni hissettiği duygular ona ağır yükler yüklemişti.