3 - İntikam Masası

17 1 0
                                    

Pain - Max Brhon

Nada es como pensamos, todo es como lo experimentamos.

Şiddet; etkisi kuvvetli ilacın çalışma metoduyla doğru orantıdaydı. İlk şiddet unutulabilirdi. Tıpkı yutulan ilaç gibi. İlacın etkisi kendini gösterdiğinde zihnin bunun bilincinde olurdu. Lakin şiddettin etkisini anlamak ve kanına karışıp seni alt ettiğini fark etmek hiçbir zaman unutulmazdı. Sistematik bir şekilde fiziksel şiddeti tatmayan birey öfkenin ne olduğuyla ilgilenmez. Öfke onlar için yalnızca bir duygu durumudur. Benim gibi olanlar ise o öfkenin kaynağını ulaşacak kadar şiddetle baş başa kalmış olurlar.

Yaklaşık yarım saattir uyanıktım. Sırt üstü uzandığım yerin neresi olduğunu bilmemek beni huzursuz hissettirse de pozisyonumu bozmuyordum. Çünkü her neredeysem bulunduğum yerde yalnız değildim. Bilincimin yerine gelmesini sağlayan , boğazımın çevresine sürülen soğuk kremin ürpertisiydi. Boynumun etrafında ki sızlama yetmezmiş gibi boğazım da ağrıyordu.

İçerisi sıcaktı. Kulağıma gelen çıtırtı sesleri , odanın sıcaklığını açıklar nitelikteydi. Üzerimde ki örtüyü tekmelemek istiyordum.

"Ne zaman uyanır ?" gelen ses Kereme aitti.

"Çok uzun sürmez?" cevaplayan kişiyi tanımıyordum. Sesi oldukça yakınımdan gelmişti.

"Ben dışarıdayım , uyanınca seslenirsiniz." tanımadığım adamın sesi yanımdan uzaklaşmıştı. Yavaşça kapanan kapının sesi geldi. Nefes sesleri vardı ama konuşan yoktu.

"Bir şey öğrene bildiniz mi?" Keremin sorusuyla dikkat kesildim.

"Gelen notların tek farkı , mekanlarımız. Savcının bizimle uğraştığını biliyor. Bizim görmediklerimizi , bulamadıklarımızı biliyor. Bizimse tek bildiğimiz adının Ceylin olduğu." konuşan tekrar Keremdi. Sesi oldukça sıkıntılı çıkmıştı. Diğerlerinden ses yoktu.

Bahsettiği notlar , onlarla anlaşabilmek için Fırat'a ihanet ettiğimin kanıtıydı. Hepsinin adresine gönderilmişti. Savcı Fırat'ın aylardır peşlerinde olduğunu biliyorlardı. Fırat çetin bir Savcıydı. Onunla ilk tanıştığımda ikinci sınıfa giden bir hukuk öğrencisiyken , beraber geçirdiğimiz yıllarda azmine tanık olmuştum. Fakülteyi birincilikle bitirip, Hakimlik Savcılık sınavını kolayca geçmişti. İşinde ne kadar iyi olduğunu bilen tek kişi değildim. Tüm hukuk camiası onun gözü kara bir Savcı olduğunu bilirdi.

Ama yolunun kesiştiği adamlarda kolayca yakalayabileceği adamlar değildi. Ben dış tarafta durup kendi zamanımı beklesem de zamanım geldiğinde taşlarımı sürmüştüm. İstesem şu an onları içeri tıkacak delilim vardı.

Fırat'a mekanların yerlerini söyleyen bendim. İsimleri Nico'nun mekanına gelen birkaç sarhoştan duyduğumu söylemiştim. Tabi ki başta bana inanmamış ama daha sonra bu konuşmayı kaydettiğimi söyleyip , dinletince inanmıştı. Konuşma kaydını hazırlatan Ecevit'ti. Tamamen benim yalanımı sağlama almak için hazırlanmıştı. Nico' ya haber vermediğim için ondan yardım almıştım.

Onları yakalamayınca hırslanan Fırat aynı zamanda bana güvendiği için de daha fazla sorgulamamıştı.

"Küfeci kızın boğazına yapışmasaydı öğrenecektik." Aslanın sert sözleri sessizce olsa da ortamı germişti.

"Harbiden ya. Sen niye delirdin? Kardeş filan bir şeylerden bahsetti, ne kardeşi oğlum?"

sandalye sesi geldiğin de birinin ayaklandığını anlamıştım.

"Ben aşağı iniyorum. Ceylin hanım uyku numarasını kesince gelirsiniz."

Azem' in buz gibi sesinden sonra kapının çarpması ile gözlerimi araladım.

HERİDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin