11. bölüm

77 2 0
                                    

'Yaşamın bir sonu vardır, bundan kaçınılamaz. Ecel ölüm alametidir kasvet ve acıyı barındırır '
Ben bunu okurken bayan trolovny dersi bitirmişti

Hızlıca toparlanıp çıktım.

Bir kaç derse daha girip öğlen yemeğine indim
Kapının oralarda elindeki eski cep saatine bakarak beni bekleyen theodore'a baktım

R: erkencisin

T: biraz

R: geçelim mi

T: tabi 

yürüdük ve içeride durduk . Oturacağımız yeri seçmeye çalışıyorduk. Sly masasına otursak Draco rahat bırakmazdı Huff masasına otursak Sly olduğundan dolayı dedikodular ve iğrenici bakışlar sorun yaratırdı. Bir an duraksadık Bana döndü 

T: Nereye oturalım?

R: Hufflepuf masasına otursak sorun olur mu? 

T: olmaz.

hufflepuf masasının sonuna henüz daha dolmamış olan kısıma oturduk. daha yemekler gelmediği için havadan sudan konuşuyorduk . profesör dambuldore nin boğazına dayadığı asasıyla sesi kalınlaşmış ve salonun her yerine yayılmıştı 

D: Merhaba öğrenciler o kadar dersten sonra acıktığınızı biliyorum ziyafet başlasın 

söyler söylemez önüzde beliren yemeklere daldık biraz brokoli aldım önüme sosuyla beraber. Teodore tabağını doldururken ona yönelttiğim soru ile salata tabağına uzanan eli havada kaldı ve kafasını yavaşça bana çevirdi. 

R: hey çatal dil bildiğin doğru mu? 

derin bir nefes aldı 

T: Evet ama nereden biliyorsun 

R: Kuşlar. Ağızları hiç durmuyor. Bildiğine göre senden bir iyilik istememde sorun olur mu ?

T: Yapabileceğim sürece neden olmasın. söyle hadi

R: Bir kitabın arasından bir kağıt buldum çatal dil çevirebilir misin? 

T: Yazı olarak mı? biraz uzun sürrer ama tamam olur ver bana kağıdı 2 güne çeviririm. O zaman bende senden birşey isteyebilir miyim? 

R: tabii

T: Şu arkadaşın luna. beni tanıştırabilir misin?

R: olur tanıştırırım

yemeklerimize döndük gülüyordu (sanki anlamadık) 

yine gür bir ses duyuldu 

D: Evett ziyafet bitmiştir 

önümüzdeki yemekler kalktı 

T: benim 2 dersim daha var gitmem gerek yanındaysa kağıdı verebilirsin 

R: Vereyim yanımda 

cübbemin iç cebinden kitabi çıkarttım not defteri gibi gözükmesi işime yaramıştı, arasındaki kağıdı çıkartıp uzattım ikiye katlanmış yarım parşomendi açtı göz gezdirip katladı ve cubbesinin cebine koydu 

T: Görüşürüz 

R: Görüşürüz

karşımdan kalktı ve ortak salonu terk etti elmdeki kitabı cubbemin iç cebine geri koyup hufflepuf salonuna gittim şifreyi  söyleyip direkt yatakhaneye gittim. Eşyalarımı bırakıp küçük dolaptaki donmuş kurbağları aldım ve astronomi kulesine gitmeden önce pansın yanına uğrama kararı aldım sly ortak salonuna yani zindanlara ilerledim merdivenleri indikçe slytherinli sayısı gittikçe artmaya ve beni korkutmaya başlamıştı. kapının önünden geçen bir kızı durdurdum 

R: Merhaba bana pansyi çağırabilir misin ?

kız kafasını onaylar şekilde açık kapıdan içeri girdi içerdeki sesleri duyuyor olması onun için bir şanstı 

X: hey pans bir hafflepuflı seni çağırıyor 

P: Roseline olmalı teşekkürler 

D: Yine mi pans ? akıllanmayacaksın değil mi?

P: Kapa çeneni malfoy 

kapının açılma sesini duydum bakışlarım yerdeydi pans çıktı ve beni görünce anladı ama anlamamazlıktan geldi

P: Hadi gidelim daha çok işimiz var

 gülümseyerek koluma girdi ve bahçeye çıktık ardından astronomi kulesinin yolunu tuttuk normal de bu saatte gitmezdim ama akşam 2 sınıfın dersi var ve işimi bir an önce bitirmem iyi olacaktı kimsenin olmamasına sevinerek merline iyi dileklerimi yolladım 

içeri girdik kapı açılır açılmaz toz havaya kalkmış astımımı tetiklemişti çantamdaki ilacı çıkartıp içime çektim o sırada pans asasını çıkarmış bana dönmüştü 

P: Ben kitaplıklardan başlayacağım sende şu büyük masayı temizle 

etrafta çeşit çeşit haritalar vardı astronomi sınıfı normaldir ama fazla büyük bir masası olması işime gelirdi asamı çıkarttım ve büyüyü söyledim 

R: Aklapakla

 asamın ucunun değdiği yer temizlenirken oldukça eğlenceli gelmeye başlamıştı 

aradan yarım saat geçmişti ve sonunda her yer bitmiş yere bıraktığım çanta ve malzemleri büyük masanın üstüne sıraladım. Pans kendini deri koltuklara atmış kafasını da geriye yaslamıştı onun bu hallerine gülüp kazanın altını yaktım, kaynadıktan sonra kurbağaları ekledim ve karıştırdım iğrenç görünüyordu kurbağanın buzu çözüldükçe kolları bacakları parçalanmaya başladı bir süre karıştırmayı bırakıp pansın yanına gittim 

P: Ne zaman gidiyorsun? 

3 gün sonra. 3 gün kaldı. Fare kuyruğu, balkabağı suyu ve tek parça iksiri ile 3 gün. Seni çok özledim abi kokunu gülüşünü her şeyini. Seni kurtaracağım.

R: 3 gün sonra 

P: Zaman hızlı geçiyor. seni özleyeceğim. ama sen daha çok özle sen 1 ay beni görmeyeceksin ben ise 1 hafta 

hafif bir tebessüm etti o da severdi abimi ve benim abimden sonra neler yaşadığımı bildiği için daha da mutluydu 

R: Kesinlikle özleyeceğime emin ol 

dedim derken ayağa kalkıp kazanın başına geçtim karıştırıp eğildim altındaki ateşe üfledim ve alttaki rafların arkasına koydum kalan eşyalarımı toplayıp çantaya attım ve pansın karşısına geçtim 

P: Hadi uykucu dersin yoksa git odanda uyu

pansı kolundan tutup kaldırdım dışarı çıktık ve kapıyı kilitleyip sarmaşıklarla örttüm pansı merdivenlere kadar bırakıp onu odasına gönderdim ve ardından bende yatakhaneme çıktım

(SELAMLARRR UZUN UZUN ZAMAN SONRA BURADAYIM YİNE DAHA SIK BÖLÜM ATMAYA ÇALIŞACAĞIMM İYİ OKUMALARR)

(YAZIM YANLIŞLARI İÇİN KUSURA BAKMAYIN)

(753 KELİME)

/.GEÇMİŞ.\ Tom marvolo riddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin