10. Bölüm

98 5 0
                                    

Ders bitmiş sınıftan çıkmıştık Theodore ile bahçeye çıkmış öylece yürüyorduk

R: her theodore öğlen yemeği beraber inmek ister misin?

T: tabi olur

Bahçede biraz gezindikten sonra bir banka oturduk. Oturmaz olaydık, draco ve arkadaşları yanımıza geldiler. Karşımızda dikilip konuşmaya başladı

D: ooo theodore ne zamandır bulanık hufflepuf'lılarla takılıyorsun böyle?

R: Ben bulanık değilim aptal.

D: safsın diggory

R: hufflepuf'lı olduğum için gurur duyuyorum. En azından senin gibi bir narsist değilim, slytherinli olmamam saf olduğum anlamına da gelmez. Şimdi o burnunu her yere sokmaya devam edersen lord voldemort dan farkın kalmayana kadar o burnunu yumruklarım ki inan okuldan atılmak gram umurumda olmaz sıkıldım senin zorbalıklarından.

Draco ani tepkime şaşırmış olacak ki afallamış bir şekilde bana bakıyordu.

T: cevabını almadın mı draco uza artık sonra konuşuruz.

Draco'nun iyice yüzü düşmüş bir şekilde arkasını dönüp gitti. evet dracoyu sevmiyorum ama nedenlerim var. Okula geldiğimden beri benimle uğraşıyor rezil ediyor ben ses etmiyorum çünkü ona kaşı sesim çıkmaz. Babası bu okulu dar eder bana aileme yaptığı gibi.

R: hey theodore draco ile arkadaş mısınız??

T: evet arada konuşuruz biraz gıcık ama takılma sen.

R: peki neyse diğer dersin ne?

T: bitki bilimi. senin?

R: kehanet

T: kolay gelsin sana

R: teşekkür ederim

Ayağa kalktık.

T: o zaman ben derse gideyim sende git geç kalma öğlen yemeğinde görüşürüz o zaman

R: görüşürüz 

Arkasını dönüp seraların olduğu yere doğru gitti bende arkamı dönüp içeriye girdim ve kehanet sınıfına doğru adımladım. İçeri girip aralarda bayan trolovny in bile göremeyeceği bir yere oturdum. Buradan herkesin ne yaptığını görebiliyor eh Bi çoğu konuşmayı da duyabiliyorum. Tam sağımda bir kız gurubunu sohbet ediyorlardı, hafif kulak misafiri olduğumda konuların erkekler ve dersler arasında gidip geldiğini anladım. Konuşmaları bayan trolovny in konuşmasıyla bölündü.

Bayan T : evet öğrenciler konumuz fal simdi hepiniz karşınızdakinin fincanın alın ve gördüklerimizi anlatın. Sen başla çocuğum.

Önümüzde kitaplar gördüklerimizi okuyorduk. Elime fincanı alıp uzun uzun baktım hiçbirşey belli olmuyordu bir süre sonra sıkılıp fincanı yerine bıraktım, kehanet kitabını alıp sayfalarını çevirdim yandaki fotoraflara bakıp fincanıma benzeyen bir şey bulmayı umuyordum. En sonunda bulmuştum bir sahile benzeyen bir fotoraftı açıklaması na baktığım zaman şöyleydi

'Denizler sahillere uzanır. Sel olursa denizler sahilleri yıkar geçer, hayatınıza deniz gibi biri girecek önce size uzanacak, destek alacak sonra ise yıkıp gecek. Bunu engellemezseniz yıkılan sadece siz de olmayacaksınız '

Kehanet dersini her zamanki gibi saçma bulup önümdeki kitabı kapattım. Bayan trolovny in çığlığı ile o tarafa döndüm. Fincanı masaya bırakmış korkuyla harrye bakıyordu.

Bayan T: çocuğum, gördüğüm ecell

Bayan trolovny in ecel demesi ile herkes konuşmaya başlamıştı

X: ece mi ?

X: ece de ne?

Arkadan biri konuştu benim 2 sıra arkamda 7 masa sağımdaydı yani neredeyse ortalarda.

X: ece değil aptal ecel. devasa hayalet bir köpekşeklinde görülür dünyanın en karanlık alametidir, bir ölüm alameti

Herkes harry e korkuyla bakmış bir an önce ders bitsin istiyorlardı. Ben kitaptan ecelin tam anlamına bakıyorsun bulduğum şey çocuğun söylediğine benzerdi

'Yaşamın bir sonu vardır, bundan kaçınılamaz. Ecel ölüm alametidir kasvet ve acıyı barındırır '
Ben bunu okurken bayan trolovny dersi bitirmişti

Hızlıca toparlanıp çıktım.

(Selamm uzun süre sonra yeni bölümm)

(509 kelime)

/.GEÇMİŞ.\ Tom marvolo riddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin