47.BÖLÜM

1.4K 142 119
                                    


                      Anıl Berke- Zor🎶

Güzel bir akşam yemeği, ardından çay çekirdek eşliğinde muhabbet etmiştik.
Halime teyze, Ferit'in küçüklük anılarını anlatıp durmuştu ve bu benim için fazlasıyla keyifliydi bir sohbet olmuştu.
Halime teyze az önce saat biraz geç olduğu için uyumaya gitmişti. Ada, ben ve Ferit muhabbete devam ediyorduk.

"Abim aslında lisede çok başarılıydı, üniversiteye gitmeyip müzik yapmaya başlayınca annem çok kızmıştı. Hatırlıyorsun değil mi abi?"

"Hatırlamam mı?"

Deyip güldü Ferit.
"Yeliz teyzeyi sinirliyken düşünemiyorum. Çok güleryüzülü ve sakin birisi."

"Asında evet, annem kolay kolay hiç sinirlenmez ama işte abime o zaman baya sinirlenmişti. Hatta çok uzun süre abimle konuşmadı bile."

"Peki nasıl affetti sonra?"

Diye sordum merakla. Ferit cebindeki telefonu alarak şarja taktı ve yanıma oturdu.
Elini omzuma atarak beni kendine çekti başımı göğsüne yaslayarak gülümsedim.
Sorumu cevapladı.
"İlk zamanlarda bazı kafelerde canlı müzik yapıyorduk. İkinci sahneye çıkışınızda bir baktım annem en köşede gözleri dolu dolu bizi izliyor. Kendi kendine affetti yani, tabi birde muhteşem yeteneğimi görünce."

"Baban peki?"

Sorduğum soruyla sessizlik oldu. Başımı kaldırarak Ferit'e baktım.

"Ben uyumaya gidiyorum canlarım. Hadi size iyi geceler."
Diyerek yanımızdan ayrıldı Ada. Oturduğum koltukta bağdaş kurarak Ferit'e döndüm. Babası ile ilgili daha önce hiç konuşmamıştık ve merak ediyordum.

"Babam pek ilgilenmezdi. Yani okumam veya müzik yapmam konusunda hiç bir yorum yapmamıştı. Yıllar öncesinde dedem, babamı sağlık okuması konusunda fazlasıyla zorlamış ve babamda istemeyerek dedemin dediklerini yapmak zorunda kaldı. Dedem fazlasıyla otoriterdir, görmüştün zaten."

Onaylayarak başımı salladım.
"İşte babam uzun bir süre dedemin istediği gibi sağlık okuyor. Dedemle o sıralar araları çok iyi çünkü dedemin hayali, zamanı geldiğinde bütün hastane ve mal varlığını varisi olan oğluna bırakmak. Her şey güzel gidiyor derken babam annemle tanışıyor."

Ferit cümlesini yarıda keserek elini uzatıp zar zor topuz yaptığım saçlarımdaki tokayı çekerek bozdu.

"Ya zaten zor toplamıştım."
Diyerek dudaklarımı büzdüm. Anında eğilerek dudaklarımdan öpüp geri çekildi.

"Böyle daha güzel. Bağladığında da güzel ama yinede saçlarını görmeyi seviyorum."

"Artık sarı değil ama saçlarım."
Dedim gülerek. Bana eskiden 'sarı saçlı kız' dediği günleri anımsayarak iç çektim.

"Evet artık sana sarı saçlı kız diyemiyorum."
Diyerek güldü.
"Hiç hatırladığın veya az da olsa anımsadığın bir şey var mı?"

Ferit uzun uzun yüzüme baktı ardından elini tekrar uzatarak yanağımı okşadı.

"Anlattığım şey yarım kaldı ama."

YALI ÇAPKINI  (Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin