52.BÖLÜM

1.2K 123 132
                                    


Sanki hevesim hiç kırılmamış gibi- Berkay Altınyay🎶

Masamın üzerindeki kırmızı gül buketine gülümseyerek baktım. İş yerine haftada sadece iki gün birkaç saatliğine toplantılara katılmak için geliyordum.
Her ne kadar gerek yok desem de Aras bey benim için bir oda ayarlamıştı, tamamen sade bir odaydı. İşe başladığımdan beri buraya her geldiğimde masamın üzerinde bu güzel gül buketi beni karşılıyordu.
Üzerinde hiçbir kart yoktu. Bu neden ile bu gülleri Ferit'in gönderdiği düşüncesindeydim. Ama hiçbir konuşmamızda bu konu hakkında hiçbir şey söylememişti. Telefonumu açarak Ferit'i aradım.

"Güzelim."

"Daha ne zamana kadar böyle çiçek göndermeye devam edeceksin merak ediyorum?"

Dedim neşeli bir ses ile, ardından ekledim.

"Tamam birkaç haftadır görüşemiyoruz, özlüyorsun beni biliyorum ama böyle her zaman gül gönderirsen alışırım bak. Hep isterim."

Konuşmama karşılık alamayınca telefon mu kapandı yoksa diyerek ekranı kontrol ettim. Hayır kapanmamıştı.

"Ferit?"

"Ne çiçeği?"

"Ha öyle haberin yokmuş gibi davranacaksın öyle mi?"

"Seyran. Ciddiyim. Bekle görüntülü arayacağım."

Diyerek telefonu kapattı. Ses tonunun ciddiyetine bakılırsa Ferit'in gerçekten de bu güllerden haberi yoktu.
Birkaç saniye sonra tekrar çaldı telefonum. Açtığımda ekranda Ferit belirdi.

"Böyle görüntü konuşunca seni daha çok özlüyorum ama ben ya."
Dedim ortamı yumuşatmaya çalışırken. Ferit ise ciddi bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Nerdesin?"

"Şirketteyim."

"Çiçek zımbırtısı nerede?"

"Yanımda."

Diyerek ekranı çevirerek buketi gösterdim.

"Birde kırmızı. Allahım kafayı yiyeceğim ya!"

Ekranı tekrar kendime doğru çevirdim.

"Bi önce hemen sinirlenme."

"Ne zamandır geliyor bundan?"

"Üçüncü bu."

"Kart falan bir şey yok mu?"

"Hayır. Ben senden zannediyordum. Senden başka bana gül gönderebilecek biri yok ki."

"O Engin lavuğu olmasın?"

Biraz düşündükten sonra cevapladım.

"Sanmıyorum. O olsa illaki kendinin gönderdiğini belli ederdi. Böyle belirsiz iş yapabilecek biri değil."

"Araştıracağım bunu. Ve herkimse başı fena ağrıyacak."

"Neyse boşver ya."
Dedim konuyu hızlı bir şekilde kapatmak için. Ferit'in bu duruma fazlasıyla canı sıkılmışa benziyordu. Keşke hiç söylemeseydim ama iş işten geçmişti artık.

"Nasıl gidiyor işler?"

"İyi."
Dedi asık surat ile.

"Hadi ama Ferit. Benim ne suçum var bana trip atıyorsun?"

"Trip falan atmıyorum. Sinirliyim sadece."

Buketi alıp çöpe atarak Ferit'e gösterdim.
"Bitti gitti işte. Boşver, hem ben seni çok özledim."

YALI ÇAPKINI  (Yarı Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin