Evet ilk bölümmm
Umarım beğenirsiniz
Fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın.
Karakterler hakkındaki düşünceleriniz neler?
Oy sınırı 5 oy 4 yorum
Umarım hoşunuza gider
İyi okumalar❤️Sabahın köründe telefon sesi ile kalkmıştım. Kimdi bu Allah'ın belası beni bu saate kaldıran? "Ne var?" Demiştim soğuk bir ses ile cevap beklerken. "Sakim ol şampiyon ne bu sinir?" Demişti arkadaki ses. "Bu saate beni uyandırmanın iyi bir sebebi vardır umarım ateş?" Demiştim gözümü kapalı tutmaya devam ederken.
"Of kızım ya sıkıcı mısın ya?" Demişti baygın bir şekilde.
"Aynen sıkıcıyım başka bir şey yoksa kapatıyorum." Demiştim sinirle.
"Tamam tamam kapatma bir şey diyeceğim." Demişti bu sefer ciddileşecek.
"Söyle o zaman Ateş " Demiştim sabırsızca.
"Buğun mallar gelicek, almaya gitmemiz gerek."
"Buğundu değil mi?" Demiştim hatırlayarak.
"Evet." Demişti sadece.
"Tamam." Diyip suratına kapatmıştım. Uykumu da kaçırmıştı bu şimdi. Oflayarak kalkıp aşağı inmiştim. Tabiki evde kimse yoktu. En iyisi böyleydi zaten. Kahve yapıp yukarı çıkmıştım. Kahve eşliğinde makyajımı da yapmıştım. Üstüme kırmızı mini elbiseyi giyip, siyah uzun kabanımı geçirmiştim. En sonda uzun siyah çizmelerimi de giyip, bordo bir ruj sürmüştüm. Silahımıda sıkıştırınca hazırdım.
Kombin temsilidir...
Arabayı depoya doğru sürüyordum. 20 dakikanın ardından varmıştım. Kapıda sağ kolum olan Aslan vardı. Benden 10 yaş büyüktü. Arabadan inip kapıya gelmiştim. "Hoş geldiniz Liya hanım." Demişti Aslan abi. "Hoş buldum abi, Ateş geldi mi?" Diye bir soru yöneltmiştim. "Geldiler Liya hanım sizi bekliyorlar." Demişti ellerini arkada birleştirip. "Sorun yok değil mi?" Demiştim tebessüm ederek. Nadir tebessüm ederdim ama Aslan abi ayrıydı. "Hiç olur mu öyle şey, hiç bir sıkıntı yok 1 saate gelecekler." Demişti kapıyı açarak. "Güzel." Demiştim sadece.
Kapıdan girip bar bölümüne geçmiştim. Ateş kendisine şarap doldurmuştu. "Afiyet olsun." Demiştim belimi bara doğru yaslarken. "Sağol küçük." Demişti kafasını bar bölümünden çekmezken. "Senin üstün niye çıplak?" Demiştim gözlerini üstüme çekmeye çalışarak. "Üstüne şarap döküldü yenisini bekliyorum." Demişti bana dönerek.
Başımı anladım der gibi sallamıştım. "Bu şıklık ne böyle küçük?" Demişti dibime girerek. "Hep böyle giyiniyorum ben sanki bilmiyorsun." Demişti rahat rahat bakarken. "Öyle de buğun ayrı bir hava olmuşsun." Demişti üstümdeki dolaptan bardak alarak. Boy farkımız baya vardı şaşırmıyordum artık.
"Sana da koyayım mı?" Demişti eli dolapta beklerken. Üsten konuştuğu için kafamı kaldırmak zorunda kalmıştım. "Yok sağol." Demiştim sadece. "Sen bilirsin." Diyip geri çekilmişti.