1

1K 89 14
                                    

Bir gün gerçekten istediğim şeylere sahip olacağımı düşünmüştüm her zaman

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir gün gerçekten istediğim şeylere sahip olacağımı düşünmüştüm her zaman. Yaşadığım, yaşayacağım her şeyin bir sebebi olduğunu düşünür, bütün bunları beni varmak istediğim noktaya giderken karakterimi oturtan olaylar olarak değerlendirirdim.

Kısacası şu an bindiğim otobüsteki kalabalık ve yol boyunca uzanan trafiğin sabrımın sınırlarını genişlettiğini ve ileride daha sabırlı bir insan olacağımı düşünerek sakinleşmeye ve derin nefesler almaya çalışıyordum. Şöför sanki gerek varmış gibi tüm Seul'ü otobüse sığdırmaya çalışırken iyice arkalara iteklenmiş, ağzımdan çıktı çıkacak olan 'yeter artık yeter!' çığlığını içimde tutmak için içimden 10'a kadar saymaya başlamıştım.

Son sınıf lise öğrencisi olarak kaldığım etüt çıkışı bir de gereği varmış gibi kütüphaneye uğradığımdan tam akşam trafiğine kalmış can sıkıcı dakikaların kurbanı olmuştum. Hayatımdaki tek aksiyonun otobüsteki ajusshiler ile kavga etmek olması da ayrı bir ironi tabi. Gelen tuhaf bakışları saymıyorum bile.

Erkek bir omega olarak toplumda bir yer bulamamıştım bir türlü. Annem bir omega gibi kibar, zarif ve feminen olmamı söylerken babam tam tersi kaba saba bir erkek de olabileceğimi, omega olmamın birincil cinsiyetimi etkilemeyeceğini savunuyordu.

Ben ise onların düşüncelerinin yanında bir de çevrenin baskısından etkilenerek daha da çıkmaza ilerliyordum. Kişiliğimi tanımıyor, başkalarının yayında ise onların istedikleri rollere bürünüyordum istemsizce. Şimdi ise sabah annemin zoruyla giydiğim beyaz bir crop ile altıma giydiğim bol pantolon ile yaşlı kesimin dikkatibi çekmiş, kınayıcı bakışların etkisi altında kalmıştım.

Gözlerimi otobüste gezdirmiş, nefes alabilecek bir yer aramıştım umutsuzca. O sırada tam çaprazımda duran ve kulağındaki kulaklıklarla ortamdan ilgisini kesmiş gibi duran bir alfaya gözüm takıldı. Yakışıklı olması, kolunu kaplayan dövmeleri ve piecingleri, kalıplı vücudu istemsizce ilgimi çekmiş ve bu ortamda bile etkilenmemi sağlamıştı. Bir de onu görür görmez harekete geçen omegam içimde kıpırdamaya başlamış, yutkunarak gözlerimi çekmemi sağlamıştı.

Neden bu kadar etkilendiğimi bile anlayamıyordum.

Tam o sırada Tanrı artık durumuma üzülmüş olacak ki trafik birazda olsa açılmış, otobüsün çoğunun ineceği o işlek caddedeki durağa varmıştık. Tabi işler benim yüzüme bu kadar çabuk güler mi? Hayır, gülmez tabiki.

Tam ben derin bir nefes alıp boşalan bir koltuğa yerleşecekken arkamdan bir teyze beni iterek koltuğa ulaşmaya çalışmış, beni de düşmeye mahkum bırakmıştı.

Nereye mi?

Sert bakışlı, kolu boydan boya dövmeli, benim iki katım olan ruh eşimin üstüne.

Gerisi ise bir takım kaos.

<3

ilk bolum diye bu kadar kisa oldu, normalde daha uzun bolumler gelecek merak etmeyinnn

oy ve yorum bekliyorum lutfen destek olunn 🥺

two ghosts | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin