Uyandığımda yanımda hissettiğim sıcaklık bana yabancı gelirken yavaşça gözlerimi aralamış, olduğum yeri idrak etmeye çalışmıştım. Gece yaşadıklarım birer birer gözümün önüne gelirken hissettiğim sıcaklığın Jeongguk'a ait olduğunu anlamış, utanç duygusu bedenime bir anda nüksetmişti. Kollarım ve bacaklarımla onu kafeslemiş, yerinden bir santim dahi kıpırdayamayacağı şekilde sarmıştım. Bayıldığım uzun saçları dağılmıştı ve huzurla uyuyan ifadesi onu olduğundan kat kat daha sevimli gösteriyordu.
Pozisyonumu bozmadan uyuyor oluşunun verdiği cesaretle onu izlemeye başladım. Tanışalı daha bir hafta bile olmamıştı. Onun üzerimde bu kadar fazla bir etkiye sahip olması beni aşırı korkutuyordu. Ruh eşim olması nedeniyle ne kadar rahat davransam da daha onu hiç tanımadan bu kadar bağlanmış olmak ve ondan asla ayrı kalamamak kurdum için ne kadar iyi olsa da, benim gibi güven sorunları yaşayıp kuzeni dışında herkesi dışarıda bırakan biri için çok tuhaf ve değişik bir durumdu.
Jeongguk'u izlemek bana ayrı bir huzur veriyordu. Kurdum dün gece yaptığının aksine içimi kat kat güzel hislerle dolduruyor, ruh eşime daha sıkı sarılmamı sağlıyordu. Ben anın keyfini çıkarırken Jeongguk kıpırdanmış uyanacağını bana belli etmişti. Tam uyuma taklidi yapıp yapmayacağıma karar vermeye çalışırken başını kaldırmış ve hazırlıksız yakalanan benimle göz göze gelmişti.
"Günaydın," dedi yüzünde oluşmaya başlayan güzel bir gülüşle. "İyi uyudun mu?" Çekingen bir şekilde gülümsedim ruh eşime. Her ne kadar normal bir olay yaşamış olsak da geceki tavırlarımdan dolayı utanmadan edemiyordum. ''Sayende, teşekkür ederim hemen geldiğin için.''
''Benim için iyi olman önemli. Görüşmediğimiz birkaç günde böyle kötüleşeceğini bilseydim bir dakika bile yanından ayrılmazdım sanırım. Geceki halin aklıma geldikçe kendime kızmadan edemiyorum.'' dedi mahcup bir sesle. Kendini suçlaması beni kötü hissettirmişti. ''Senin bir suçun yok ki, kurdum birazcık nazlı çıktı sadece.'' dedim yumuşak bir sesle ortamı yumuşatmak istercesine. ''Hem kolların arasındayken dün geceden bahsetmek istemiyorum.'' diye de ekledim kısık ve çekingen bir sesle. Göğsüne yaslı başım, beni sarmalayan kolları ve tabi ki eşsiz kokusuyla çok huzurlu hissederken dün geceden bahsetmek istediğim en son şeydi.
''Hm, öyle mi?'' dedi keyifli çıkan sesiyle. Modunun yerine gelmesi beni mutlu ederken ben de ''hmhm,' diye yanıtladım onu. ''Nelerden bahsetmek istermiş benim ruh eşim kollarımdayken peki?'' Gülümsedim kurduğu cümleye. Bana sahiplik ekiyle seslenmesi hoşuma gitmişti oldukça. Kurdum içeride dört dönüyordu. ''Beni ilk gördüğünde neler hissettin, çok merak ediyorum!'' diye sordum heyecanlı bir sesle. Hastanede ilk uyandığımızda zaten etkilendiğini duymuştum ama daha çok detay öğrenmek istemeden duramıyordum.
''Nereden aklına geldi şimdi bu?'' diye sordu şaşkın bir sesle. Omuz silktim kollarının izin verdiği kadarıyla. ''Merak ettim işte, anlat hadi lütfen!'' dedim son kelimeyi uzatarak. Bu heyecanlı halime gülüp saçlarıma bir öpücük bırakmıştı. Nefesim anlık kesilirken belli etmemeye çalışarak anlatmaya başlaması için işaret verdim gözlerimle.
''Peki, anlatalım bakalım.'' diye girdi söze. ''Normalde arabamla okula gider gelirdim ama o gün arabamın arızalanacağı tutmuştu. Bu yüzden toplu taşıma kullandığım için ayrı sinirliydim. Okuldan şirkete geçip ufak tefek işlerimi hallettikten sonra otobüse bindim. Tabi ruh eşimle karşılaşacağımı bilmeden.''
''Bölüyorum ama,'' diye kestim sözünü hastanede kurduğu cümle aklıma gelirken. ''Ruh eşini bulmak istiyor muydun?'' Gülümsedi. ''Aslına bakarsan hiç istemiyordum. Tanımadığım bir kişinin sırf bir yerlerimizde çiçekler çıktı diye hayatımıza girip baş köşeye geçmesi biraz saçma geliyordu ama seninle ve kurdunla tanışınca, işin aslının böyle olmadığını fark ettim.''
''Şey, tamam.'' diye saçmaladım utangaç bir şekilde. Utanınca ne yapacağımı şaşırıyordum resmen. ''Hadi devam et.'' dedim o bana gülerken. ''İşte öyle sinir bozucu bir günde bindiğim otobüsün de kalabalık olması sinirlerimi iyice germişken kurdumun dürtüleriyle sana bakmıştım ve Taehyung, ben hayatım boyunca o an hissettiklerimi asla kelimelere dökemem.'' eğdiğim kafamı çenemden tutarak kaldırmış ve göz göze gelmemizi sağlamıştı. Gözleri kırmızıydı, kurdu kendini belli ediyordu. Bende omegama izin vererek kahvelerimin yerini mavilerin almasına izin vermiştim.
''Dedim ki kendime, hayatıma girecek ve baş köşeye oturacak birisi varsa bu çocuk olmalı. Çiçeklerim onun teninde belirmeli ve alfam sadece ona boyun eğmeli.'' dedi bana iyice yaklaşarak. Burnumun ucuna bir öpücük kondurdu. Hissettiklerimin ağırlığıyla gözlerim doldu. Son zamanlarda çok ağlak birisine dönüşmüştüm zaten.
''Sen benim omegamsın, ruh eşimsin. Alfamı dizginleyecek ve itaat ettirecek tek kişisin. Duygusal anlamda bir şeyler yaşadığım ve hissettiğim tek kişisin.''
''Sen benim aşık olabileceğim ve olduğum tek kişisin.''
Dudaklarımız bir yapboz gibi buldu birbirini cümlesi biter bitmez. Önce birazcık dinlendik dudaklarımızda. Hislerin biraz olsun dinmesini bekledik ama olmadı tabi. Yumuşak bir öpücük kondurdu alt dudağıma, bende karşılıksız bırakmadım, hareket ettirdim dudaklarımı. Beceriksizce öperken birbirimizi hiçbir şey düşünemedim. Sadece o ve ben. Feromonlarımız tüm odaya yayılmışken ellerim saç diplerine çıkarak bulunduğu yeri okşarken Jeongguk beni yatağa tam yatırarak üzerime çıkmıştı.
Dudaklarımız arada nefeslenmek için ayrılsa da tekrar birbirlerini buluyor, asla ayrı kalamıyorlardı. Jeongguk'un elleri belimi sıkıca kavrayarak okşarken ben ellerimi omuzlarına indirmiş hafif hafif sıkıyordum. Ağızlarımızdan kaçan küçük mırıltılar bize daha iyi hissettiriyordu.
En sonunda Jeongguk benden ayrılmış ve alnını alnıma yaslayarak gözlerini kapatmıştı. Benimde gözlerim kapanırken nefes nefese birbirimizin kokusunda dinlenmeye çabalıyorduk. Biraz sonra Jeongguk ayaklandı ve beni de kaldırdı.
''Gel hadi, karnını doyuralım minik eşim.''
^^^^
SELAMMMMMMMMMM
şey ben biraz geciktim yine ama valla bilerek olmuyor ciddenn
bir de siz oy veriyorsunuz çok mutlu oluyorum bildirimler geldikçe ama neden yorum yapmıyorsunuz ben çok üzülüyorum :(
bekliyorum yorum lütfen atın :(
sizi sevmek öpmek BAYYYY <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
two ghosts | taekook
Fiksi Penggemarkim taehyung, bindiği otobüste üstüne düştüğü dövmeli çocuk ile ruh eşi çıkmıştı. fluff minific omega tae alfa kook 🤍