"Bu üniversitede devam kalmak istiyor musun?" Fısıltı gibi çıkan cümleleri bir bıçak gibi kulağımı kesip geçti, kanadığımı hissettim ama bir o kadar da kanamadığımı algıladım.
"Evet." Yutkunmamın eşliğinde gözlerime kara bir bulut indi, ondan korks...
Keyifli okumalar dilerim🖤 nisadoganayy (Satır aralarına yorumlarınızı yazmayı unutmayın, olur mu? Ben size buraya bir yıldız bırakıyorum ve sizinkileri de bekliyorum 💫
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BEŞİNCİ BÖLÜM
~LARİSSA WEST~
Vazgeçtim, iki yol da bok yoluna gidiyordu.
Kimse beni kıymet yoluna sokamazdı, o kişiye öyle bir oyun oynardım ki, onu yarattığı yola sokardım. Bu adi herifi yaptığı teklife boğardım ben!
Bana kışkırtıcı bir şekilde gülümseyen adamın gözlerine baktım ve benden beklenen o hareketi uyguladım; yanağına sert bir tokat geçirdim.
Beklemediği bu hareket karşısında afalladı ama sağ düşen yüzünü kıpırdatmadı. "Sen beni diğer kızlarla karıştırdın herhalde, şerefsiz herif!" diye bağırdım sinirle. "Gerçek kimliğimi bilmen beni altına alacağın anlamına mı geliyor!" Tırnaklarımı onun tişörtünün yakalarına geçirdim ve ona yaklaştım, onun yüzü çoktan bana dönmüştü, kaşları çatıktı. "Ben Layla değil Larissa'yım, insanı çıktığı yere geri sokarım, Atlas bey!"
Bana öyle bir öfkeyle bakıyordu ki, alnındaki damar atıyordu resmen. Benim de ondan bir farkım yoktu, sinirden göz kapaklarımdaki damarın attığını hissediyordum.
Ben ondan geri çekilmek için bir hamlede bulunuyordum ki o büyük elini yanaklarıma getirip baskı uyguladı ve sinirli yüzünü bana yaklaştırdı. Yutkunamadan edemedim.
"Sen benim kim olduğumu bilmiyorsun, Larissa West," dedi ürkütücü bir sesle, gri gözleri sinirden koyulaşmıştı sanki. "Sana eski hayatından da beter bir hayat yaşatırım, şimdiki hayatına geri dönmek için tanrıya yalvarırsın!" diye sesini yükseltti.
Yakalarına yapışmış olan elimi alıp bileğine götürdüm ve elini çenemden çekmeye çalıştım ama nafile, yanaklarıma fazla baskı uyguluyordu. "Sen bana bir bok yapamazsın!"
Deli cesareti vardı bende, kesinlikle deli cesareti vardı. Hala ve hala ağzımı açıp bu adama karşı geldiğim için kendime kızmam gerekirdi belki ama kızmıyordum çünkü ben kendimi bir erkeğe ezdirecek biri değildim.
Hele ki Atlas gibi bir adama karşı asla.
Biçimli kaşlarını havaya kaldırıp dudaklarına bir sırıtış yerleştirdi. "Emin misin, küçük fare? Bence yapabilirim." Fazla iddalı konuşuyordu, bundan ziyade yapabileceğini biliyordum.
