Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kalben - Yara
🌂🌂🌂
Günün birinde gözümü açıp da gördüğüm tek şeyin karanlıktan başka hiçbir şey olmayacağını düşünürdüm. Bu 'günün biri' her düşündüğümde daha da yaklaşıyordu bana. Nefesim kesilecekti, fiziken komple etkisiz hale gelecektim ve tüm hayatımı kafamın içindeki tekli koltuğuma oturmuş izlerken acaba final sahnesi ne olacak diye merak edecektim. Adım adım, günbegün yaklaşıyordu. Burnumun ucunda hissettiğim anda Choi Yeonjun'la tanıştım.
Hava eti kesercesine soğuktu. Aklımda binbir anı, elmacık kemiğimde bir yara, alev alev, yangını karşımda. Yangın çıkaran kişi Choi Yeonjun. Benim için vazgeçtiklerinin haddi hesabı yok. Bana kattıklarının, kaçışlarımda yakala(yama)malarının, yüzüme bakışlarının ve beni görüp beni sevip, belki de HÂLÂ sevip, binbir parçamı kucaklar gibi konuşmalarının haddi hesabı yok. Hava eti kesercesine soğuk ve Yeonjun karşımda. Saçları simsiyah, gözleri kan çanağı değil ve göz torbaları yok. Burnu biraz kızarık sadece. Yüksek ihtimalle grip oldu. Dışarı çıkarken hapşırdığında içeride kalalım desem de kabul etmemişti. Sigara paketini fark ettiğimde peşinden geldim zaten.
Yüzünde hafif bir makyaj vardı. Maske değildi. Maskesi yoktu. Benimleyken asla maske takmazdı çünkü kontenjanda bir tane vardı o da benim elimdeydi. Ardını gördüğünü bilsem bile taktığım aptal maskeler, zincirlerim ve ben, işte, şimdi, şu dakikalarda Yeonjun'un karşısındaydım. Bende de maske yoktu an itibariyle. Zordu ama yoktu işte. Kaldığı otelin arka bahçesinde ayakta dikiliyorduk.
"Sigara içtiğini bilmiyordum."
Çakmağını uzattığında mahcup bir şekilde başımı eğdim. Çıkan alevden burnuma anlık bir sıcaklık değdi ama ısınmama asla katkı sağlamadı. Buz gibiydi hava, buz tutmuştum. Sanki çıplaktım karşısında. Maskesizliğe dayanmaya çalışan zincirli bir çocuktum. Yaşım 21.
Bu yaşa kadar gelmeyi planlamıyordum.
"Teşekkür ederim."
Sorun değil, anlamında kafasını salladı. Kendi sigarası da yanınca derin bir nefes çekti bense alevin kağıtta ilerleyişini izledim. Duman gözüme girse de sorun etmedim.
"Kai'nin geleceğini biliyor muydun?"
Güldü. İşte şimdi içim sıcacıktı. Ucunda alevli bez parçasıyla tam göğsüme ok atmışlarcasına sıcak. "Sana söyleyecektim de tamamen aklımdan çıkmış. Biraz trip yiyeceğiz, n'apalım..."
"Aklında ne var?" diye sordum. Arsız olasım tuttu ve evet, maskesizdim hâlâ. Gayet iyi gidiyorum.
Bana boşluğuna geldiğini belli eden bir bakış attı. "Şu anda mı?" diye sordu. Sesi o kadar masum geliyordu ki yanaklarını sıkmak istedim.
"Genel."
Ağzıma götürdüğüm sigaraya bakarak "Sigara içmeye ne zaman başladığını düşünüyorum." dedi.
