Herkese selamlarrr 4. Bölümden herkeşlere marabalarr. Bölümleri içime sine sine yazdığım için aşırı hoşuma kaçıyor. Birde sizden birşey isteyeceğim.
Bölüm şarkıları olsun falan nasıl buluyorsunuz? Ben uyumlu bulduğum için koyuyorum. Sizde uyumlu bulduğunuz şarkılar varsa yorumlarda belirtin kuzularım.
Ay çok heycan yaptım hadi bölüme geçelim iyi ohumalar çiçeklerimm.🕊️🐞
Bölüm şarkıları;
No 1 & Heija & Dünya Gül Bana
Tekir - Ağlaya Ağlaya
Asya'dan...
Berat'ın arabasında uzanmış gelmesini bekliyordum. Annesinin o çökmüş halini görünce içim sızlamıştı. Göz altları şişik ve kızarıktı. Berat da kötü görünüyordu. Yanlarına gitmeyi çok istiyordum yanlarında olmayı düşünmüştüm. Ama sonra yeri ve zamanı olmadığını düşünmüştüm.
[ 1 Saat sonra ]
Cam tıklanma sesiyle olduğum yerden kalkmıştım. Berat camı tıklatıyordu. Arabayı açıp anahtarı ona uzattım. Deli gibi merak ediyordum neler olduğunu. Kendisi sorana kadar anlattırmayacaktım. Ağlamış görünüyordu. Ayakkabılarımı uzandığım arka koltukta bırakıp onun yan tarafındaki koltuğa oturdum. Omzunu hafiften dürtüp , ' Ne oldu?' der gibi başımı salladım.
- İyi değilim Asya. Kafam karma karışık ve içmeye ihtiyacım var. Seni gitmek istediğin yere kadar bırakıp içmeye gideceğim. Dediğinde hafif sitemle,
- Olm sen şaka falan mısın lan? Seni bu halde yanlız bırakacağımı falan mı sanıyorsun? Nerde içeceksen bende geleceğim. Sen içeceksin ben sigara içeceğim. Arabayı ben kullanırım. Dediğimde gözlerinde ucu bucağı olmayan bir derinlik vardı. Bir uçurumdu, uçurumun sonu yoktu. Burukça gülümseyip,
- Neden tam tanımadığın birine bu kadar yardım ediyorsun?
- Ben hayatımda ufak dahi olsa yeri olan insanlara hep yardım ederim Berat. Bunun tanıyıp tanımamakla pek alakası yok. Ve sende bana yardım ediyorsun ben sana soruyor muyum?
- Yoo sormuyorsun. Senin düşündüğün gibi bende düşünüyordum çünkü.. Diyince kahkaha attım. Kopya çekiyordu çünkü.
- Kopyacı senii.. Dediğimde o da kahkaha atmıştı. Güldürmeyi başardığıma seviniyordum.. Zira aramızdan birinin yüzünün gülmesi gerekiyordu.
- Yüzümü güldürdüğün için teşekkür ederim.. Dediğinde gözlerimi yoldan ayırıp yüzüne diktim. Bana saniyelik baktığında 'ne demek' manasında göz kırptım. O da bana minnetle bakıp önüne döndü.
[ Yarım saat sonra ]
Uzun bir yolculuğun ardından güzel bir meyhaneye gelmiştik. Berat meyhaneye hüzünlü bakışlar atıyordu. Omzunu dürtüp,
- Ohoo aslan parçası sen daha içmeden efkar yapıyorsun ama olmaz böyle hadi kalk gidiyoruz sen içiyorsun arabaya geldiğimizde de direct arka koltukta yatıyorsun arabayı da ben kullanıyorum anlaştık mı? Dediğimde güldü. Sesini incelterek,
- Tamam anne diyip arabanın kontağını kapatıp indi. Bende arka koltuktan ayakkabılarımı aldım çantamdan da cüzdanımı , telefonumu , deri ceketimi , zippo mu , sigaramı ve son olarak ta ağrı kesicimi almıştım Berat için. E yani içecekti sonuçta bunun sabahı da vardı başı çok fena ağrıyacaktı.
Ayakkabılarımı giyindim, ceketimi giydim, sigara ve çakmağımı ceketimin iç cebine yerleştirdim, dudaklarımdaki ruju torpidodaki mendille sildiğim için tekrar sürüp yedirdim. Saçlarımı da sıkı topladığım için muhtemelen dalgalı haline bürünmüştü bende hava alsın diye açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gitme! / Texting ~
Short Story" Geç yağan yağmur , kurumuş bir çiçeği yeşertmeye yetmez. "
