3.0

103 13 28
                                    

Bir anda bana doğru dönünce  burunlarımız birbirine değdi.Yakınlığımızdan dolayı yanaklarıma ulaşan sıcaklığı hissettim.

Refleks olarak kendimi geri çekmeye çalışmıştım ama çenemi tutup kendine çekmişti.

Dudaklarımın üzerinde hissettiğim yumuşak dudaklar ile afallamıştım.Levi-senpai ise gözlerini kapatmış büyük kollarını bedenime sarmaştı.Hala öpüyordu.
Hemde öyle bir öpüyorduki karşılık vermem için beni zorluyordu.

Bir tarafım anın hazzını yaşamamı istesede bir tarafım bunun doğru olmadığını söylüyordu.

İstediğini ona verdim.Sadece onun değil bunu nedense bende istiyordum.
Bu sefer öpüşmemiz karşılıklıydı ve dahada sert bir hal almıştı.

Dudaklarımı bırakmadan dikleşti ve üzerimde yerini aldı.

Parmakları gömleğimin düğmelerine ulaşmıştı ki yaram yatağa sürttüğü için acıyla inlemek zorunda kaldım.
Hemen elini ve dudaklarını benden ayırdı.

"İrene iyi misin?!" Telaşla sordu.

Nefes nefese kalmıştı.

Nefes nefese kalmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Offf)

"İyiyim,iyiyim.Yani....sanırım."

Gergindim.Hemde çok.
Yataktan kalktı dağalmış olan saçlarını düzeltti.Tek düşündüğüm şey bundan sonra ne olacaktı?
Nasıl davranacaktı bana karşı?
Basit bir öpücükmüydü bu?
Pişman gibiyim ama onu öptüğüm için değil.
OF..

"Senpai-"

"Levi."

"Eh?"

"Levi.Bana Levi demeni istiyorum."

Kapıya doğru ilerledi,bana son bir bakış atıp odadan çıktı.
Parmaklarım kızarmış olan dudaklarımın üzerinde gezindi.

Ona karşı ne hissediyordum? Uzun zamandır birlikteyiz.Benden yaşça büyük olmasına rağmen onunla çok iyi anlaşırız.
Ona karşı hissettiğim bu şey aşk mı yoksa hayranlık mı?

Kapının tıklatılmasıyla düşüncelerimden ayrıldım.
Babam içeriye endişeli bir tavır ile girmişti.
Yan tarafıma oturdu.

"İrene..nasıl hissediyorsun?"

"İyiyim baba.Yaralarım hızlı iyileşiyor bilirsin.Bir kaç güne kalmaz kalkacağım ayağa."

"Umarım."

"Bir şey mi oldu?Dalgın gibisin sanki?"

"Senin için endişeliyim.Sırf aile gereği vampir avcısı olmak zorunda değildin.Böylelikle her genç kız gibi normal bir hayat sürebilirdin.Şimdiyse başın beladan kurtulmuyor.Hükümet adını ezberlemiş durumda."

"Sence bu ne kadar umrumda?Hükümet her şeyi biliyor ya hani.Tüm youkailer için soykırım yapsalarmış.Ya da seviyeli vampirler için.Bu ikili topluma zarardan baska birşey getirmiyor.Adımı ezberleyeceklerine halkı korusunlar o zaman!Tek bildikleri Marley hükümetinde karmaşa yaratmak.İç savaslardan haberdar bile değiller!"

Bıkkınca nefes verdi.

"Hükümetin işine karışamayız-"

"Biz sesimizi duyuramazsak kim duyuracak?"

"İrene-"

"Sus lütfen Baba..Levi Ackerman başa geçtiği zaman ancak düzelebiliriz biz.Tek derdi düşman ülkeler olmayan,halkına değer verip koruyan bir Lord'a ihtiyaç duyuyoruz.Bu göreve layık tek kişi Levi Ackerman'dır."

"Buna sen karar veremezsin!"

"Buna ben değil,biz karar veriyoruz.Eldia'lılar olarak."

"Düşündüğüm şeyi yapmayacaksın değil mi?"

Muzip bir sırıtış takınıp:
"Kızının başına biraz daha bela açılabilir babacım."

Evet başıma yine bela alacaktım.İstese levi senp- yani Levi başa geçebilirdi.Fakat kral bunu istemediğinden hükümet üzerinde etki yaratamazdı.Bu yüzden işe birazcık el atmalı ve onu başa getirmeliyim.

Uzun çabalar sonucu babamı odadan kovalayabilmiştim.Her ne kadar öz kızı olmasam bile bana verdiği bu değer her zaman gözyaşlarımı salma isteğine yönlendiriyordu beni.

O geceye dair tüm anılarım aklımdan silinmiş olsada hatırladığım tek şey bir çift mavi gözdü.
O gözler beni hayata bağlayan tek şeydi.
Levi'a çok şey borçluyum.Her ne kadar ne istese yapsamda hala ona borçlu gibi hissediyorum.
Benim için her şey ondan ibaret sadece.

Aklımdaki düşüncelerden Sasha'nın odaya gelmesi ile ayrıldım.
Biraz lafladıktan sonra bahçede dolaşmak istediğini söyledi ve bende ona katıldım.
En azından biraz hareket etmeliydim.
Neden bilmiyorum ama yaralarım her zaman çok çabuk iyileşiyordu.Buda benim için büyük bir avantajdı.

Akademinin bahçesinde dolaşmaya devam ederken bize doğru gelen Mikasa-senpaiyi gördüm.
Adımlarını biraz daha hızlandırdı ve tam önümde durdu.

"Tamda seni görmeye geliyordum.Nasılsın?İyi hissediyor musun?"

"Teşekkür ederim senpai.Düşünmeniz bile yeterli.Evet daha iyi hissediyorum,fakat biraz daha dinlenmeyi düşünüyorum.Sanırım biraz dersleri asacağım."

"E bi zahmet artık.Deli gibi çalışıyorsun kızım biraz rahatla.Neyse neyse çok güneşte kalmayayım cildime iyi gelmiyor.Dikkat et kendine daha sonra görüşürüz!"

Mikasa oradan gittikten sonra Sasha bıkkınlıkla nefes verdi

"Çok güzel kız cidden.."

"Sende öylesin canım~"

Sasha dersi olduğundan yanımdan ayrılmak zorunda kaldığı için okulun içinde turlamaya başlamıştım.
Babamın odasının önünden geçerken bir takım bağrışmalar ilişti kulağıma.

"Daha ne kadar saklamak zorundayım!? Ona bir yabancı gibi davranmak beni ne kadar zorluyor biliyor musun?Biz söylemezsek o öğrenecek illa ki! Neden hala bekliyoruz Erwin!?"

"Saçmalama Levi!Söyleyipte ne yapacaksın?Gerçekleri öğrendiği zaman senin yanında bir dakika bile durabileceğini mi düşünüyorsun?Bu riski göze mi alacaksın!?

İçeride ne oluyor?Gerçekler? Neyden bahsediyor bunlar?


                              ¶~•'•'°¶

Çok üşeniyorum aq bölüm yazmaya😭

𝐖𝐚𝐦𝐩𝐢𝐫𝐞 𝐊𝐧𝐢𝐠𝐡𝐭//Levi x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin