Freud'unun kızına yazdığı mektubu okudunuz mu? Size bir kesitini bırakayım.
"Sevgili Anna, en güvendiğin insanlardan kötülük görüp üzülmen güçsüz biri olduğun anlamına gelmez. Fizik kurallarına göre; sırtını dayadığın bir nesne birden bire giderse sen de o yöne doğru devrilirsin. Yani bunun güçsüzlükle alakası yok."
Freud güzel izah etmiş;
"Olgunlaştıkça kimseyle uğraşasın gelmiyor. Kendini yetiştirememiş insanlardan uzaklaşıyorsun. Seni hasta edecek insanlarla birlikte olmaktan vazgeçiyorsun."
Peki bir insanı nasıl tanıyacağınızı biliyor musunuz? Ne okuduğuna bakın, Ne seyrettiğine bakın, Duvarlarına ne astığına, Raflarına ne koyduğuna, Nasıl konuştuğuna, Nasıl dinlediğine bakın.Yapmanız gereken tek şey bakmaktır. Bunlar size onun ruhunun nerede olduğunu gösterir. Kim Taehyung 'un kişiliğini tanıdınız mı? Sizce nasıl birisi? Geçmişi onu bu hale getirmiş olabilir mi? Siz yorumlarınızı yazarken bende ficin diğer bölümü yazayım o zaman görüşürüz Tanrıçalarım.
___
Güneşin ışıltısı etrafı çoktan aydınlatmıştı.Gecenin soğukluğundan kaynaklı çoğu ot kırağılanmıştı.Taehyung yatağında kendini gerip çıplak omzunu yorganla kapattı.Uyudukları zaman güneş etrafı yeni yeni aydınlatıyordu. Jungkook kalkıp çoktan giyinip, canı asitli içecekler çektiği için evden ayrılmıştı. Ama yarım saattir evde değildi.
Taehyung,kendini Jungkook'un uyuduğu tarafa çevirince gözlerini açmıştı. Daha net görmek için parmağı ile gözünü ovalayıp oturur hale geldi.
Yatakta sevgilisini göremeyince,garip hissetmişti.
"Kendimi jigola gibi hissediyorum."
Telefon,sigara, çakmak, küllük ve araba anahtarının bulunduğu sehpanın üzerine bakışlarını çevirdi.Birbirine giren saç tutamlarını ayırırken,"Para da bırakmamış ki,nerde bu çocuk."diyordu."Jungkook!"avazı çıktığı kadar sevgilisinin ismini bağırmış,yataktan ayaklarını sarkıtmıştı.Çıplak bacaklarına yere dün gece attığı koyu mavi boxerını geçirip kalçasını kapattı.Pantolon ve gömleğini giymeye gerek duymamıştı.Önce banyoya girip yüzünü yıkamış daha sonra çıkıp merdivenlere ilerlemişti.
Mutfakta olduğunu düşünüyordu,"Nerdesin be Jungkook."basamaklara basarken söyleniyor ensesini kaşıyordu.
Amerikan tarzı olan mutfağına doğru yürümüştü. Kapısı olmadığı için olduğu yerden içeriyi gören Taehyung derin bir nefes verdi ve tekrar yatak odasına gitmek için merdivenlere ilerledi. Nerdeydi bu çocuk?
Sehpanın üzerinde ki son model telefonunun ekranını açıp sevgilisinin numarasına tıkladı. Sinyal sesinden,bir kaç saniye sonra karşı taraf da ki minik sevgilisi aramayı açmıştı.
"Jungkook,nerdesin sen?"
"Markete gitmiştim Taetae."
"Gitmiştin?Peki şuan evde olman gerek miyor mu? Kendimi jigola gibi hissettim uyanınca."
Sevgilisi,kahkaha atıp konuştu.
"Özür dilerim canım,sadece yeni birisiyle tanıştım. Ve arkadaş olduk."
Taehyung bu duyduğu 'Yeni Arkadaş' şeyini sevmemişti.
"Nerden çıktı bu?"
"Bilmem,benim yaşlarım da bir çocuk çok iyi birisi. Taehyung buraya gel seni de onunla tanıştırayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diosa Lavinia | Taekook
Fanfiction"Çiçeklerimden sizde almak ister misiniz bayım?" 21092023