Hyung, es tut mir leid, vergib mir, bitte vergib mir, es tut mir leid, bitte

504 29 3
                                    

Bir hafta geçmişti Jungkook bu bir haftadır sürekli kendini suçluyor, Taehyungun onun yüzünden gittiğini söylüyordu ama Jimin,işin aslını Taeye söylemeden anlatmak istemediği için Jungkooka bir işi çıktığını acil gitmesi gerektiğini söylemişti,ama Jungkook onu rahatsız ettiğini sanıp ağlamış,kriz geçirmiş ve sayiklayip durmuştu,bu zaman süresince Jimin Hyunguyla konuşmuştu,Taehyung Hyungunu gorunce içinin,kalbinin kıpır kıpır olduğunu söylemişti Jimin,Taehyungun hislerinin farkında olmasaydı, Jungkooka aski anlatmazdi ama emindi Taehyung Jungkooka çok aşıktı ve Jimin artık Taehyungu almaya gitmenin gerektiğini düşünmeye başlamıştı ve bunun üzerine evden ayrılıp Jungkooku sıkı sıkı tembih etmişti

2 saatlik bir yolun sonunda önce dağ evine bakmış orada olmadığını görünce de biraz ileride ki mezarlığa doğru yürümeye başlamıştı,arkadaşını orda yine o soğuk mezar taşlarına kafası yaslanmis toprağı seyrederken bulmak içini acitmisti,onu böyle görmeye dayanamiyordu,usulca yanına gidip oturdu,Taehyung,Jiminin geldiğini anlamıştı zaten burayı ondan başka kimse bilmezdi,diğerleri hep ısrar etmişti bize de şöyle senin için endişeleniyoruz diye ama Taehyung söylememişti kimsenin onu göz altları morarmış,torbalanmis;ağlamaktan sesi kisilimis,gozleri kızarmış bir şekilde görmesini istemiyordu o sadece kurtaramadigi kardeşiyle vakit geçirmek istiyordu

"Taehyung,hadi artık,donelim"

"Jimin.."

Onu elinden tutup kaldırdı jimin saçlarını geri atti,ve arabaya götürdü, klimayı açtı hava yeterince soğuktu ve Taehyungun üşümesin istemedi

"Jimin.."

"Efendim Tae"

"Ben.."

Jimin Taehyungun az çok ne söyleyeceğini kestirebiliyordu bu yüzden hiç evham yapmadan sakince arkadaşına güç vermek adına eline omzuna koydu ve sıktı

"Jimin,ben,ben..Ben Jungkooka aşık oldum jimin,köpek gibi aşık oldum hemde,onsuz yapamıyorum jimin olmuyor,çok özledim onu" dedi sesi sonlara doğru kırılarak ve sonrasında hıçkırarak ağlamaya başladı

"Tae,sakin ol lütfen,hem korkma sana kızacak değilim,lütfen sakin ol"

"Jimin,ne yapacağım ben,o çok masum jimin,çok narin ya yanlışlıkla kirarsam üzersen onu,o zaman yaşayamam ki ben,kardeşimi elbet öğrenecek aynı durumda olduklarını da öğrenecek, o zaman ona acidigimi sanar mi? Ama ben ona asla acımadim jimin,ben onu o tatlı tatlı konuşup,kikirdamasina, sirinligine tutuldum ya beni yanlış anlarsa ya nefret ederse benden ben ne yaparım o zaman jimin"

Jimin arkadaşını böyle görmeye dayanamiyordu,kendine çekip sikica sardı kollarını ağlayan bedene sardı, göz yaşları boynunu ıslatan bedene karşı konuştu

"Tae,endişeni anlıyorum ancak kendini harap etme,Jungkook öyle biri değil bunu sende biliyorsun,sende farkındasın ama şuan sakın olmazsan hiç bir şeyi yoluna koyamayiz,tamam mı? Şimdi sakinleş,sonra eve gideceğiz"

Taehyung sadece kafa sallamakla yetinmisti kendini oldukça yorgun hissediyordu

...

Bol dertleşmeli bir yolun sonunda eve varan ikili sessizce eve girmişti çünkü ikiside Jungkookun bu saatte uyuduğunu bilirlerdi ama Jungkook uyumuyordu sadece onlara öyle gözükmek istiyordu çünkü jimin hyungunun taehyungu getireceğini biliyordu ve onu rahatsız etmek istemiyordu bu yüzden bekledi gelmelerinin üstünde 3 saat geçti ama bekledi Taehyungun uyuduğunu düşünerek sabah jiminin onun için hazırladığı odanın kapısını araladı yavaşça içeri girip yatağın önünde diz çöktü Taehyungun uyanık olduğundan haberi olmadan sessizce konuşmaya basladi

"Hyung,ben,ben,özür dilerim,çok özür dilerim hyung,benim yüzünden gittin dimi,ben özür dilerim hyung"

Daha konuşmasını tamamlyamadan dudakları arasından bir hıçkırık koptu eliyle hemen agzini kapatırken göz yaşlarını tutamayıp bir bir akıtmaya başladı Jungkook Taehyung Hyungunu çok seviyodu ama onu üzdüğünü düşünüyordu

"Kook,ağlama,ağlama lütfen,hem ben senin yüzünden gitmedim acil bir işim çıktı gitmek zorunda kaldım,sen uyuyordun uyandırmak istemedim seni"

"Hyung!özür dilerim,özür dilerim"

Taehyungun konuşmasıyla Jungkook hıçkırarak ağlamaya başladı Taehyung Jungkooku kucağına çekti göğsüne yatırıp saçlarını oksamaya başladı onu ağlarken gormeyi sevmiyordu ona ağlamak değil gülmek yakışıyordu

"Bebeğim..,ağlama lütfen,ağlama bir tanem,özür dilemeni gerektirecek bir durum yok tamam mı güzelim?" Dedi
Kokusunu içine çekerken,Jungkook kafasını salladı ve kafasını kaldırdı tam o an gözleri kavuştu ikisi de birbirinin gözlerinde kendilerini bulmuştu

Taehyung yavaşça Jungkooka yaklaştı aralarındaki o bir nefeslik mesefa dahi kalsın istemiyordu artık son kez izin alircasina gözlerine baktığında Taehyungun utangac tavşanı gözlerini kaçırdı ama geri çekilmedi bu izin verdiği anlamına geliyordu Taehyung mesajı aldığı gibi kendi dudaklarını, Jungkookun dudakları ile buluşturdu
Hırs yoktu,sadece özlem ve sevgi dolu bir öpücüktu bu ama uzun sürdüğü kesindi ha bir de ilk olduğu ama son olmayacağı

Wuhu bok gibi bölümle geldim yeyy dün yazmisim bunu ama atmayı unutmuşum sovebilirsiniz çok boktandi dün keyfim yoktu o yüzden bölümde yarrama benzedi kusura bakmayın

Wuhu bok gibi bölümle geldim yeyy dün yazmisim bunu ama atmayı unutmuşum sovebilirsiniz çok boktandi dün keyfim yoktu o yüzden bölümde yarrama benzedi kusura bakmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şuraya da soyle favori  gaylerimden birini bırakayım askim ya çok guzel
Neyse behlul kaçar
Adios Amigos pancos

lass mich nichtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin