⊱✰Loser or spiderman?✰⊰

peter

Spidersemesung mukemel olmaz mıydı? Olurdu. Bu yuzden yazdım. Cunku kımse benı durduramadı.

Buaradabuficdeazgınbıocolucambuyuzdenenbastanbırakınbence

Hazır mıyızzzzz

‧͙⁺˚*･༓☾ 𝑠𝑝𝑖𝑑𝑒𝑟 ☽༓･*˚⁺‧͙

Merhaba ben Jisung, İngilizce adımda Peter. Ben Seul'un tatlı örümceğiyim aynı zamanda da okulun eziği, aslında gerçek kimliğimi öğrenseler hepsini parmağımda oynatırdım ama sahte insanları istemiyorum. Bu yüzden tek bir arkadaşım var, Felix.

Felix benim ilkokuldan beri arkadaşım, onunla hep aynı okulda oldum. Aslında çok yakın değildik fakat ortaokulun sonunda birden yakınlaştık, normalde sütten çıkmış ak kaşık olan çocuk benimle yakın olunca şeytanın ankara şubesine dönmüştü.

Okulda Felix dışında konuştuğum sayılı kişi var. Mesela Soojin çok tatlı ve güler yüzlü bir kızdı, kendi arkadaş grubuyla arası bozulmuştu. Tek başına kalınca Minho onunla arkadaş oldu bende bu yüzden konuşmaya başlamıştım.

Hazır Minho demişken... O benim ilgi isteyen oğlanımdı, babasını küçük yaşta kaybetmişti bu yüzden ilgiye muhtaçtı. Annesiyle yaşıyordu, bir kedisi vardı, en sevdiği renk kahverengi ve tonlarıydı, feminen giyinmeyi severdi ama toplumdan korkuyordu, Jeongin ve Seungmin adında iki arkadaşı vardı, Chan adında bir abisi vardı fakat onlarla yaşamıyordu, bebekleri çok severdi, yağmuru severdi, çileğe bayılırdı.

Onu gördüğüm anda bile elim ayağıma karışıyordu. Ondan ilk hoşlanmaya başladığım zaman lise üçdeydim o ise daha lise ikiydi, okula yeni gelmişti. Bende o gün nöbetçiydim, bunu bahane ederek onunla vakit geçirmiştim.

[Flashback]

"11-A sınıfı nerede ki? Of... Neden herkes bana bakıyor gibi? Keşke abim yanımda olsaydı, korkuyorum. " diye fısıldadı kendi kendine, insanlardan uzaktaydı bu yüzden onu kimse duyamazdı. Bir kişi dışında... Han Jisung.

Jisung aslında yeni gelmiş öğrencilerle ilgilenmezdi ama Minho'yu tanımıştı, Minho onun,geçen sene mezun olmuş arkadaşı Chan'ın küçük erkek kardeşiydi. Chan ondan söz etmişti eğer onu bulabilirse ona yardım etmesini istemişti. Aslında Jisung sadece ona sınıfını gösterip işine bakacaktı ama küçük adımlarda koridorda ilerleyen ve sınıfını bulamadıgı için gerilen beden onu fazlasıyla kendine çekmişti. Sonunda yanına gitmeye karar verdi.

"Hey Minho. " Minho duyduğu sesle beraber gergince arkasını döndü ona el sallayan ve ondan biraz daha uzun bedene baktı. "Sen Chan'ın kardeşisin değil mi? Chan benim arkadaşım sen gelmeden önce senden bahsetti. Gel seni sınıfına götüreyim. " Minho o an kurtulduğunu hissetti, sanki boğulacakken sudan çıkarılmış gibiydi. Hemen kabul etti ve kendinden büyük bedenin onun beline kolunu sarmasına izin verdi.

"Sınıfın ne? "

"A, 11-A."

"Oh, sınıfın bu katta o zaman. " diyerek onu sınıfına götürdü, Minho cam kenarı üçüncü sıraya oturup çantasını bıraktı. Kafasını kaldırdığında Jisung hala buradaydı, gitmemişti.

"Hadi gel sana okulu gezdireyim. " Minho'dan cevap beklemeden elinden tuttu, ona bütün okulu gezdirdi. Şansına o gün Minho'nun beden dersleri vardı ve bir çok dersi de boştu...

[Flashback end]

"Ah, benim güzel bebeğim. " ağzımdan çıkan kelimelere engel olamadım, o benim minik bebeğimdi.

Neyse çok boş yaptım, size birazda örümcek adam olan Jisung'dan bahsedeyim yani Peter'dan.

Çocukluğumdan beri örümcekleri çok severdim, hatta bazılarını alıp evde besliyordum. İki sene önce kuzenlerimle beraber piknik yapmak için ağaçlık bir alana gitmiştik, bende kuzenimin elinden tutmuş onu ormanın derinliklerine cekmiştim. Orada kabuğu koyu kırmızı bir örümcek bulmuştum, kuzenimin elinin üstüne bırakarak başka var mı diye arkamı döndüm fakat kuzenim panikleyip örümceği bana doğru bildiğiniz fırlattı. Örümcek enseme düşmüştü ve korktuğu için ısırmıştı acıkcası hiç korkmamıştım çünkü daha önce çok fazla örümcekler tarafından ısırılmıştım.

Örümceği ensemden alıp bir yaprağın üstüne bıraktım ve kuzenime döndüm.

"Mal mısın lan sen? Isırdı işte. Şimdi bir hafta kaşınır durur. "

"Of özür dilerim ben kırmızı olunca korktum birden. "

"Neyse sorun değil, gel geri dönelim. Bir şeyler yeriz. " aslında her şey iyi gidiyordu ki gece uyurken birden terlemeye başlayınca... Kasım ayındaydık bu kadar terlemem çok saçmaydı. Böyle olmayacağını anlayıp yorganı üstümden attım ve banyoya ilerledim.

Banyoya girdiğim de kocaman banyo aynasında ki suratıma baktım.

"Ben ıslak rüya falan mı gördüm lan? Bu hal ne? " yüzüm kıpkırmızıydı fakat yüzüme tezat bedenim solgundu ve damarlarım eskisinden daha da belliydi. Birden bugün ki olay aklıma geldi ve elimi enseme attım büyük bir yara kabuğu vardı, dokununca biraz acıyordu.

Duşa girene kadar normal ilerliyordu, vücudumda bir gariplik olduğunu şampuan kutusu elime yapışınca anlamıştım. Kafamı eğip şampuan kutusuna baktığımda örümcek ağlarıyla kaplı olduğunu görmüştüm.

Tabi o an anlam veremedim daha sonradan diğer özelliklerimi keşfettim ve yaklaşık bir buçuk, iki senedir de Seul'un kahraman örümceğiyim. Zordu aslında, beni ezikleyenlerin aslında en büyük hayranım olması beni güldürüyordu.

Şimdi ise kostumum üstünde çalışıyordum onu biraz daha güçlendirmem gerekiyordu, yeterince iyiydi ama daha iyi olmalıydı. Geçen hafta aptal bi kum adamla dövüştüğüm için heryerim kum kaplıydı, tabi annem görünce şok oldu ve anlam veremedi.

Kostümün hasarlı kısımlarını incelerken cebimde bir şey olduğunu fark ettim, evet kostümün cebi var lazım oluyor. Bu o gün Minho'nun düşürdüğü yüzüktü, üstünde aynı onun gibi sevimli bir kurbağa figürü vardı.

Sanırım artık uyumalıydım belkide yarın karanlık dünyama ışık saçan oğlanımı görebilirdim.

─── ･ ｡ﾟ☆: *.☽ .* :☆ﾟ. ───

Mukemel bısı olucak bu fıc wmınım