Zilin çalmasıyla herkes sınıftan çıkmaya başladı.Öğle arasındaydık ve millet ilk tanıştıkları kişilerle veya eski sınıf arkadaşlarıyla buluşup öğle yemeklerini yiyeceklerdi.Ben de öğle yemeğini kantinden alıcağım bir tost veya başka bir şeyle geçirebilirdim o yüzden çantamın ön gözünü paramı almak için açtım fakat unuttuğum bir şey vardı.
Cüzdanım.
Pişman olmuş bir şekilde gözümü kapattım ve önüme döndüm.
"Bir sorun mu var Killua?"
Yanımdaki Gon dedi hareketlerimden anlamış olucakki;
"cüzdanımı evde unutmuşum ve yanımda yemek yok,sadece kart var."
Cidden nasıl bu kadar aptal olup aptal bir okula düşebilirim? Yanımda kredi kartı var ama nakit yok okulda ise herhangi bir post cihazı.Daha sabah pankek ödedim oysa keşke o an nakitle ödemeye kalkışsaydım da durumun farkına varsaydım.
"İstersen benim yemeğimi paylaşabiliriz"
Gon söyledi ama bunu pek istemiyordum evet aç olabilirim ama dün tanıştığım birinin (arkadaş bile olmayıp terslediğim) yemeğinin yarısını almak istemem.
"Yok kalsın,böyle idare edebilirim"
dedim bu sefer herhangi bir boş gerekçem yoktu doğru buydu.
"Hadi ama birdahakine sen de bana yemek ısmarlarsın ödeşmiş oluruz şimdiden aç kalma"
Gonun ikna seansı başladı,eğer bunu daha çok uzatırsam susmayacak ve dünün aynısı yaşanıcak
"İyi öyle olsun,ama fazla yemem zaten"
Prensipleri bir kenara koyalım çünkü cidden açım umarım ödeşme sırasında artı şeyler çıkarmaz.***
Killua'nın yemek teklifimi kabul etmesiyle sınıftan dışarı çıktık ve okulun hemen ön bahçesine doğru ilerlemeye başladık.Ben güzel bir yer bulup oturdum Killua'da beni peşimden takip etti ve o da yanıma oturdu, yanımdaki poşetin içindeki yemek kabını çıkarıp açtım ve yanına termusumdan biraz çay koydum.
"Böyle bir durum olcağını bilmediğimden yanımda sadece 1 çatal var o yüzden istersen ilk sen başla ardından ben yerim" dedim onun başkalarıyla bir şey paylaşma huyunu bilmediğimden.Zaten beni birisinin kullandığı çatalı kullanmaktan rahatsız olmazdım,o yüzden ilk onun kullanmasını söyledim.Çatalı alıp bir süre yemeklerin tadına baktı ardından yemeye başladı yüzündeki o tatmin olma ifadesini net bir şekilde görebiliyordum bu da beni nedenini bilmediğim bir şekilde mutlu etti.Mito halanın yaptığı yemeklerin beğenilmesi mi yoksa onun yemekleri beğenmesi mi?Farkı ayırt edemiyordum, böyle şeylerle de pek kafa yoran biri de değilim zaten ,o yüzden düşünmeyi kesmeliyim."Ben doydum sen devam edebilirsin"
Killua'nın yüzüne döndüm yemeklerin bir kısmı yenmişti.Killua hala bir şey diyecekmiş gibi duruyordu o yüzden ona bakmaya devam ettim. O ise sinirlenerek
"Yiyecek misin yoksa bana dik dik bakmaya devam mı edeceksin?"
diyerek çıkıştı bende bir şey demeden çatalı ve rastgele bir yemek kabını elime alarak yemeğe başladım.sonra yanımdan tekrardan bir ses yükseldi."Teşekkürler."
Bu kelime şaşkınlığımdan dolayı biraz öksürmeme neden oldu.Kendimi toparladığımda tekrardan ona baktım yüzünde hafif endişelenme ifadesi vardı bu durumu gidermek için yüzüme en samimi gülümsememi kondurup neşeli sesimle "rica ederim!" dedim. O da bu durumdan memnun gözüktü.