promise not promise

460 22 48
                                    

Rhea ve Altın Üçlü büyük salonda oturmuş gülüşüyorlardı. Savaşın üstünden neredeyse sekiz ay geçmişti ve Hogwarts için yedinci senesini bitirememiş olanlara ikinci bir şans daha tanınmıştı.

Dördü de geri dönmüştü, dönmekte en çok istekli olan Hermione'ydi.

Gelmeleri beklenmeyen Slytherin grubu, sessiz bir şeklide masalarında oturuyorlardı. Hiç kimse Draco'nun, Blaise'in, Theo'nun ya da Mattheo'nun dönmesini beklememişti. Özellikle Mattheo'nun dönmesini beklememişlerdi. Onun Azkaban'da olmasını isteyen büyük bir kesim vardı okulda ama yüzüne karşı söyleyemiyorlardı işte.

Rhea'nın telefonuna bildirim geldiğinde, Rhea kendini o üçünden çekip mesajlara girdi.

mattheo
Onun sana gülümseyen yüzünü kan gölüne çevireceğim

rhea
Saçmalama Mattheo

mattheo
Ayrılsanıza
Kıskandığını bile belli edemeyen pısırığın teki

rhea
Mattheo.

mattheo
Yalan mı Rhea

rhea
Sorunun ne senin?
Seni Azkaban'dan kurtardı!
Bunu istediğini sanıyordum

mattheo
Beni Potter kurtarmadı Rhea
Sana böyle söyledi, değil mi?
Aksine içeri girmem için ifade vermiş
Beni Draco'nun annesi kurtardı

rhea
Ne?
Daha ne kadar iftira atacaksın Harry'ye?

mattheo
İftira mı?
İftira, öyle mi?
Sorsana bir ona lütfen
De ki, Mattheo'nun içeri girmesi için St. Mungo'da olduğunu söyleyen sen miydin?
Tam olarak bunu sor

rhea
Harry böyle bir şey yapmaz Mattheo

mattheo
Neden bana inanmıyorsun?
Sikeyim Rhea, öpüştük biz!
Sana güvendim!
Hâlâ da güveniyorum, sen niye bana güvenmiyorsun!

rhea
Mattheo
Söylediklerin kulağa çok saçma geliyor çünkü Harry bana söz verdi ve o sözlerini tutar

mattheo
Bil bakalım ne
Tutmuyormuş
Halam saldırının olduğu gün Malfoy Malikanesinde olduğumu kanıtlamasaydı Azkaban'ı boylamıştım ben

rhea
Sonra konuşalım

rhea // çevrim dışı

mattheo
Yine kaçıyorsun
(gönderildi, 02.54 p.m.)

Rhea telefonunu kapatıp başını Mattheo'nun olduğu tarafa kaldırdığında onunda kendisine bakıyor olduğunu gördü. Rhea daha önce onun bu kadar yakışıklı göründüğünü hiç fark etmemişti.

Kolundan dürtülmesiyle yerinde hafifçe zıplayıp Hermione'ye baktı. "Bir şey mi kaçırdım?" dedi anında. Hermione başını iki yana salladı, "Hayır ama kime bakıyordun?"

"Slytherin masasına. Gözlerim arada onlara takılıyor."

Masada sessizlik oluşunca gözlerim, Harry'nin gözleriyle kesişti. "Riddle'ın kurtulması için ifade verdin, değil mi?" Harry birden yutkundu. Dişlerini sıkıyormuş gibi göründü. Onun bu haline anlam veremedim. "Neden senin için bu kadar önemli Rhea?"

My Love Mine All MineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin