Rhea gömleğini iliklerken elleri hâlâ titriyordu ve birkaç kere ilikleyemediği için küfretti. Onun kıkırtısını duydu ve kendisine yaklaştığını gördü. Kalın ve yapılı elleri genç kızın ellerini kavradı. Düğmelerden uzaklaştırdı ve kendisi ilikledi.
"İşte. Düğmeleri açık tercih ederim ama olsun."
Rhea onun koluna sertçe vurduğunda Mattheo acıyla inledi. "Şunu yapmayı kes. Hoşuma gitmediğinden değil, senin canın acıyacak." Rhea onun cümlesine karşı göz devirdi ve güldü. "Bana bir şey olmaz da sen ne zaman bunu yapmayı bırakacaksın merak ediyorum."
"Kabul et, hoşuna gidiyor." dedi Mattheo, bedenini Rhea'ya yaklaştırıp. Rhea gözlerini kapattı ve açtığında Mattheo'nun sırıtıyor olduğunu gördü. "Sikin hâlâ havada, indir şunu." dedi dobra dobra. Mattheo ona kahkaha attı. "Bir de benim söylediklerimden utanıyorsun."
"Aynı şey değil."
"Öyle mi? Nesi farklıymış geleceğin Bayan Riddle'ı?"
"Ne? Geleceğin— ne?"
"Benim olacaksın derken şaka yapmıyordum, Riri."
"Riri ve Matty." Mattheo kıkırdadı ve alnını Rhea'nın alnına yaslayıp kollarını onun beline sardı. "Slytherin partisi var yarın akşam. Sende katılsana."
"Herkesin içinde bunları yapamayız Mattheo."
Mattheo derin bir nefes aldı ve onun gözlerine baktı. "Farkındayım Rhea. Yine de aynı ortamda olurduk. Belki de partiden sonra seni odama alırdım."
"Oda arkadaşın?"
"Theo geceleri astronomi kulesinde oluyor. Partiden sonra oraya geçer."
"Gece için söz veremem ama partiye gelebilirim. Tabii Harryleri içeri almama izin verirsen."
"Asla."
"Hadi ama! Zaten ödev için birbirlerini tanımaları lazım. Fazla uzun sürdü bu kavga."
"O zaman seni nasıl kuytu köşelere çekip öpeceğim?"
"Of Mattheo. Sevgiliymişiz gibi davranmayı bırakman lazım."
Mattheo birkaç saniyeliğine sessizleşti ve yüzündeki gülümseme kaybolur gibi oldu. Rhea anlamamıştı, Mattheo gerçekten kendisini seviyor muydu?
Rhea'ya kalırsa aralarındaki tek şey cinsel çekimdi. Ama kimyaları vardı, göremiyordu sadece. "Her neyse. Potterlar gelmek istemez zaten. Ama gelirlerse... alırım sizi içeri." dedi Mattheo uzatmadan. Rhea başıyla onayladı. "İyi misin?" dedi ellerini Mattheo'nun yüzüne koyup.
"Evet." Mattheo anında cevap verince Rhea derin bir nefes aldı. "Gidelim mi artık?" dedi. Mattheo başıyla onayladı, son bir öpücük paylaştılar ve ellerini birbirlerinin üzerlerinden çektiler.
Sınıftan ilk çıkan Rhea oldu. Sola doğru yöneldiğinde önde ilerleyen Hermione'yi gördü. Ona seslenerek yanına gitti. Arkasından Mattheo çıktı ve gözden kaybolana kadar Rhea'yı izledi. O gözden kaybolduktan sonra Mattheo'da sağa dönerek kendi yoluna gitti.
●●●
Rhea, Hermione, Harry ve Ron; Gryffindor ortak salonundaydılar. Şöminenin önüne oturmuş konuşuyorlardı. Birkaç saniye önce konu projelerden açılmıştı. Hermione, Blaise ile eşleşmesinin düşündüğünden daha iyi olduğunu anlatıyordu.
"Zabini o kadar sakin bir ruh ki sadece ödeve odaklandık ve ikimizinde dikkati dağılmadı."
"Sanırım en şanslımız sensin." dedi Harry yorum yaparak. Sonra devam etti, "Nott'un çarpık esprileri yüzünden laf mı atıyor yoksa konuşma mı yapmaya çalışıyor bir anlamadım gitti. En kötüsüde bir ara alınıp az daha kavga çıkaracaktım."
"Herifle konuşmak için aynı beyin yapısına sahip olmalısın." dedi Ron gülerek. Diğerleri de hafiften kıkırdadı ve sonra Ron konuşmaya devam etti. "Pansy'de biraz sakin sayılır. Arada bir şey sorduğumda laf atmadan duramıyor. Bir ara çaktırmadan Zabini'nin Hermione ile ne yaptığını sormaya çalışmıştı. Soruyu çok geç anladım ve o da cevap vermeyeceğimi düşündü."
"İkisinin arasında bir şey var sanırım. O gün siz gittikten sonra Parkinson, 'Hermione ile proje yapmaya çok meraklısın galiba.' diye söylenip Nott'un peşinden fırladı." dedi Rhea. Hermione başıyla onayladı. "Kütüphaneye ilk çalışmak için gittiğimizde Parkinson'da oradaydı. Yemin ediyorum yarım saat boyunca sadece bakıştılar."
"İtiraf edemiyorlardır." dedi Harry. Sonrasında arada biraz sessizlik oldu ve Rhea konuşmanın tam sırası diye düşündü. "Bugün Riddle ile kütüphanede ders çalışırken bizi Slytherin partisine çağırdı."
"Bizi?" dedi Hermione kaşlarını havaya kaldırarak. "Sadece seni olmasın?" dedi Ron. Rhea gözlerini devirdi. "Hayır Ron. Sen ve arkadaşların dedi. Benim başka arkadaşım mı var? Her neyse, gider miyiz onu söyleyin siz."
"Aslında olabilir. Gerçekten merak ediyorum ortamı." dedi Hermione. İlk onay ondan geldiği için Ron bir şaşırdı, "Sen kimsin ve Herm'e ne yaptın?" Hermione gülümseyerek gözlerini devirdi. "Olamaz mı Ronald?"
"İlk onayı senden beklemiyorduk Mione." dedi Harry. Rhea'da güldü. "Hermione varsa bende hayır demem." dedi Rhea. Harry başıyla onayladı. "Gidelim o zaman. Bir zarar gelmez."
"Peki madem." dedi Ron'da onaylayarak. O sırada bir kızın sesini duydular. "Slytherin partisi mi?" dedi sert çıkan sesiyle dörtlüye bakıp. Rhea başıyla onayladı. "Beni de içeri sokarsanız size 10 galleon veririm." Ron boğazını temizledi. "15 galleon."
"Ron!" Hermione sitem ettiğinde kız onu takmadı. "Anlaştık, 15 galleon. Yarın akşam dokuzda ortak salonda olurum." Ron başıyla onayladı ve kız anında gitti. "Ron, niye onayladın!"
"15 galleon diyor Hermione. Az mı?"
"Yarısını alırım." dedi Rhea. Ron tam sitem edecekken konuşmaya devam etti, "Şifreyi ben biliyorum, yarısını vermezsen seni de içeri almam ve paranın tamamı benim olur." Ron homurdandı.
"Tanrım, ne gerek var?" dedi Hermione. Rhea omuz silktiğinde Ron konuştu, "Tamam. 7 galleon veririm."
"Yok canım o senin paran, 8 galleonu ben alacağım." Ron onun eline düştüğünü düşünerek başıyla onayladı. "İyi, tamam! Sevgiline bir şey de dostum. Sınırı yok bu kızın." Harry ve Rhea kıkırdadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Love Mine All Mine
FanficMattheo: Hâlâ o sikikle sevgili misin? Rhea: Sadece birkaç saat oldu Mattheo. Mattheo: Siktir.