8. Bölüm

456 22 2
                                    

Hoşunuza gidiyorsa lütfen bir şeyler yazın yorum atın, oy falan verin

Ayıp günah emek veriyoruz burada emek

________________

Ne kadar süre uyuya kaldım bilmiyorum ama uyandığımda hava kararmak üzereydi.

İlginç bir şekilde o geceden sonra hiçbir tarafımda ağrı hissetmeden uyanmıştım ve bana kalırsa bebek gibi de uyumuştum.

Vücudum mu alışıyordu yoksa bu durum Mikey ile mi alakalıydı?

Şimdi bunların üzerine kafa yoramayacak kadar aç hissediyordum.

Kimse beni uyandırıp yemek yemem için çağırmamıştı ya da odama bir şeyler getirmemişti.

Haliyle de çok açtım, zaten bir süredir doğru dürüst bir şeyler de yemiyordum.

Önce banyoya girip ılık bir duş aldım ardından odayı havalandırıp kanepeye uzandım.

Biraz daha böyle aç aç oturmaya devam edersem ölecektim sanırım.

Ellerimi havaya kaldırarak sallamaya başladım.

Devamlı, sapık gibi beni izlediği için bu serzenişlerimi görüp harekete geçeceğini umuyordum.

İçinde bulunduğum duruma gülmeye başladım.

Öylece uzanmaya devam ettim hatta, hatrı sayılır bir süre camdan dışarıyı da izledim.

Ama hiçbir şey değişmiyordu ve açlığım o denli artmıştı ki mideme kramp girmişti.

Artık dayanamayarak ayağa kalktım ve kapıya yöneldim.

Bir müddet tereddüt ettikten sonra kapı kulpunu çevirdim.

Açılmasıyla kaşlarım çatıldı.

Bu bir ihmal miydi yoksa bilinçli bir şekilde mi yapılmıştı?

Umursamayarak yürümeye başladım.

Bir süre yürüdükten sonra korumalarla karşılaştım.

Beni görüyorlardı ama hiçbir tepki vermiyorlardı.

İçlerinden birini göze kestirip yanına yaklaştım.

"Bakar mısınız? Kendi kendime dolaşıyorum bu bir sorun teşkil etmiyor mu?"

Adam bir müddet bana baktı.

"Hayır. Liderin işleri varmış bugünlük burada olmayacak. Ayrıca bize, sizi evde rahatça dolaşmanız için serbest bırakmamızı söyledi."

Gülümsedim. Gittikçe Sanzu'nun dediğine geliyordum.

"Ben açım."

Adam yanındakilere bir şeyler sorduktan sonra eliyle bekle işareti yaparak biraz uzaklaştı ve birini aradı.

Kiminle ne konuştuğu duyulmuyordu ama kısa bir konuşma oldu.

"Birazdan aşağıda topluca yemek yiyecekler isterseniz  bekleyebilirsiniz eğer çok açsanız da beklemenize gerek yok."

Topluca.. tabii ki de bekleyecektim.

İnsan yüzü görmeye hasret kalmıştım, bunun yanı sıra Sanzu denilen adama sormam gereken şeyler vardı. Tamam, belki orada soramayabilirim yine de aynı ortamda bulunmak bile işe yarar benim için.

"Ne kadar birazdan?"

Karnıma giren kramp eşliğinde sordum

"Yarım saat içinde."

daddy issuesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin