15.bölüm Özgür Ruh ✔️✔️

180 24 7
                                    

Taehyung

Uyandığımda saat sabahın altısıydı olduğum yerden hiç kalkmak istemiyordum aslında yatağım sıcacık tı ve şu an olduğum pozisyon o kadar rahatı ki anlatamam ama ne yazık ki kalkıp sabah enerjisi için biraz yürüyüşe çıkmalıydım yatağımdan oflaya puflaya kalkıp savsak adımlar ile elimi yüzümü yıkamıştım ama elime gelen sıcak su nedeniyle neredeyse lavabonun içinde uyuya kalacaktım hızlıca kendime gelip dolabımdan aldığım kıyafetlerimi giyip hızlıca evin çıkış kapısına yöneldim neden dir bilmiyorum ama güneşin doğuşunu görmek istiyordum

O yüzden hızlıca kapıdan çıkıp içime derin bir nefes çektim yüzüme vuran hafif rüzgar beni kendime getirmişti resmen evin arka bahçesine ilerleyip ahıra doğru yol aldım evet attım ile gidecektim tepeye gün doğumunu izlemek için çünkü beni tek anlayan arkadaşım oydu ahırın kapısını yavaşça açıp içeriye girdim uyuyan atım o kadar tatlıydı ki fotoğrafı nı çekmek istedim bir kaç fotoğraf tan sonra gülümseyip

Duvardaki eşyaları alıp yavaş hareketler ile onun yanına gittim ve "hey uykucu hehe ben geldim uyan bakalım biraz sabah yürüyüşü yapalım Hım hem sana da iyi gelir " dedim onun narin güzel ve dalgalı saçlarını severken at hafiften gözünü aralayıp bana bakmıştı ben gülümseyip "gün doğumunu izlemeye gideceğiz sen kalkana kadar ben de malzemelerini hazırlayacağım tamam mı" dedim at olduğu yerden doğrulup kocaman olan su kasesine doğru gitmiş ve gereğinden çok fazla su içip bana bakmaya başlamıştı yemek yemesine gerek yoktu gideceğimiz yerde onun için taze besinler bile vardı

vakit kaybetmeden ona"sence hangi rengi takmalıyım mavi mi yoksa mor mu "dedim o bana kafası ile mor eğeri göstererek yanıma geldi bende hafifce gülümseyip duvardan aldığım eğerleri takıp üşümemesi için boyun kısmından kol kısmına kadar olan kalın kazağını giydirmiştim

yeni uyanmıştı bebeğim tabikide üşürdü değil mi her şeyi tamamladıktan sonra "hehe biliyormusun çok güzel oldun dön bakim şöyle kendi etrafında " dedim at kendi etrafında dönüp kafasını salladı ben de "ah bebeğim cidden harika görünüyor sun tanrım Ah saatte bak hadi gidelim umarım hızlıca varabiliriz" dedim ahırın iki kapısını da açıp duvarın önüne koyduğum çantamı sırtıma hızlıca takıp benim üstüne binmem için eğilen attın üstüne çıkmıştım ve koşarak uzaklaşmıştık

Düşündüğüm alana gelmiştik daha güneş doğmamıştı onun için çok mutluydum hızlıca attan inip etrafıma baktım güvenli ve sakindi burada bütün seoul gözüküyor du şehir ayaklarımın altındaydı resmen hızlıca çimlere oturup bağdaş kurmuştum yanımda hissetiğim hareket ile oraya dönmüştüm at kafasını sakince bacaklarıma koyup derin bir nefes çekmişti ben de onu taklit edip temiz havayı ciğerlerime davet etmiştim elimi atın saçlarına koyup hafiften oynamaya başlamıştım ve

"keşke uça bilseydim o zaman istediğim yere gider ve orada yaşardım yada senin gibi hızlı koşabilseydim belki yarışamalara katılır birinci olur ve buralardan göçerdim sence nasıl olurdu " dedim atıma bakarak ona daha bir isim vermemiştim çünkü onun için bir isim bulamamıştım at bana bakarak kafasını hayır anlamında salladı ben kaşlarımı çatıp" neden ama gitmemi istemiyor musun "dedim o da evet anlamında kafasını sallayınca Ben de" hehe merak etme seni yanlız bırakmayacağım seni seviyorum "diyip onun narin saçlarını kaldığım yerden sevmeye devam ettim

Şu an o kadar huzurlu ve uykuluydum ki kendi kendime gülüp ne yapacağımı düşünmeye başladım bundan sonra nasıl ilerleyecek tim nasıl bir hayat kuracaktım aklım o kadar karışmıştı ki güneşin sızan ilk ışıklarını bile görmemiştim atın kafasını oynatması ile dalmayı kesip uzağa bakmıştım gözlerimi kocaman açıp tuvale bile resmede meyeceğim doğanın güzeliğine baktım hızlıca telefonumu çıkartıp at ile kendimi sonra ise doğayı çekmiştim kamerada istediğim gibi gözükmese de sonuçta küçük bir anı olarak kalacaktı değil mi

Neden bilmiyorum ama içimde ağlamak geliyor du akan göz yaşlarımı tutamadan hıçkırmıştım hafifçe sebepsiz yere duygularım alt üst olmuştu şu an öylece çimlere yatmış gök yüzünü izliyordum az ilerde ise atım bulduğu güzel ve taze otlardan yiyiyor du güneşin doğuşunu izlemiştim evet hatta aklımda bile tutmuştum o kızıla çalan renkleri mavinin en güzel tonlarını uyanan kuşların ötüşünü açan beyaz ve pembe çiçekleri koşturan sincapları hayatım bu kadar aydınlık iken bunlardan uzak kalmam sence de çok adil değil mi

Derin bir nefes alıp küçük bir gülümseme yerleştirdim yüzüme tekrardan derin bir nefes alıp gözlerimi kapatım yüzüme vuran hafif rüzgar hem yerdeki çimleri hem de uzamış olan saçlarımı dalgalandırıyor du bir kaç dakika sonra sattimin ötmesi ile kolumu kaldırıp yüzüme gölge yaptım

Aman tanrım provama 1 saat kalmıştı hızlıca yerimden kalkıp benden bir kaç adım uzaklıkta olan attımın yanına ilerledim "hemen gitmemiz lazım eğer provaya geç kalırsam babalarım buna çok kızar" atın üstüne binip " koşarak gitmemiz lazım" dedim at yerdeki unuttuğum çantamı alıp bana doğru uzatı ben de"ahş pardon dalgınlık işte "dedim ve alıp sırtıma geçirdim bel kısmından çıt çıtlarını da taktıktan sonra atın iplerinden tutup "dehhhh" emrini verdim at kendisini havaya kaldırıp kişnemiş ve en hızlı hali ile koşmaya başlamıştı

Dağdan indiğimiz sırada kapının önünde gördüğüm kamyon ile şaşırıp durduk ve "aaa orada neler oluyor sen bir şey bilmiyor musun" dedim at kafasını hayır anlamında sallayıp bana bakmaya başladı ben de " bende bilmiyorum bence geri mi dönsek" dedim at derin bir nefes aldı ve oraya doğru yavaş adımlar ile ilerledi babalarım dışarıdaydı ve hepsi günlük kıyafetleri ile duruyor du atımdan hızlıca inip onların yanına gittim ve

"baba neler oluyor" dedim hoseok babam üzgün bir şekilde bana dönüp "taehyung üzülme bebeğim ama nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama atını almaya gelmişler" dedi ve " yani şey o bir deney atıymış onu aldığımız çiftlik ise yeni deneyler ile uğraşan bir yermiş tabi oradaki kişi bize böyle bir şey söylememişti haberimiz bile yok tu -" demişti ki namjoon babamın konuşmasıyla hoseok babam susmuştu

Namjoon babam bana dönüp "taehyung atı vermeliyiz sana daha iyi bir at alacağım ama bu at olmaz o tehlikeli bir hayvan mış taehyung beni anlıyorsun değil mi"

Dedi ben ne diyeceğimi bilemeden yanımda oluşan hareketler ile o tarafa baktım atın eğer ipini tutmuş ve zorla götürmeye çalışıyorlar dı hızlıca ipi tutan adamın elini tutup ters çevirdiğim gibi onu hızlıca yere attım
Ve"s sakın ona dokunma sende çek ellerini onun üzerinden!" dedim namjoon babam "taehyung! Sakin ol atı onlara vermeliyiz derhal evimde bir deney atının bulunmasını istemiyorum anladın mı " dedi ben o kadar sinirlenmiştim ki bu adamları hatırlamış tım onları bir ahır bölümü nün içinde görmüştüm ama

Adamın elindeki kocaman iğne deney içinmiydi tanrım o yüzden mi bu at bu kadar zekiydi bir at bunları asla yapamazdı hızlıca atı ittiren adamın üstüne atlayıp onu omuzlarından tutup ters çevirdiğim gibi yere attı vermiştim "o onu vermeyeceğim eğer onu almak istiyorsanız ilk önce beni yenmeniz gerekiyor!" dedim tam adamın üstüne atlayacak ken Jin babamın beni arkadan tutması ve boynuma batırılan iğne ile yalpalamam bir oldu

Ben "b baba hıck olmaz onlar kötü insanlar onu vermeyeceğim ona zarar verecekler olmaz hem o da gitmek istemiyor bırakın onu Hayır! Bırak beni! Bırak!" babamın beni sıkı sıkı tutması ile debelenme ye başlamıştım ama başarısız olup derince ağlamaya başladım

onu vermek istemiyordum o benim arkadaşım dı arkadaşlar bir birlerini korurlar dı değil mi hiç bir arkadaş onun gibi olamaz dı onun gibi diğer atlara derdimi anlatamaz dım yada beraber koşup eğlenemez dim parlayan yıldızları izleyip gülemezdim onda cidden kendimde olmayan bir şey görmüştüm şimdi ise onu öylece alıp götürmelerine izin veremezdim

Babalarımı çok sevsem de onların bir yandan da mafya olmalarından nefret ediyor dum bazen çok fazla sert oluyorlardı ağlayarak güçsüzleşen bedenimi ayakta tutmaya çalıştım onunla yaptığım aktiviteleri bile babalarım ile hiç yapamamış tım onlar çok meşguldü ya şirket ile uğraşırlar ya da yer altı mafya işleri ile uğraşırlar dı şimdi bana diyorsunuz o sadece bir at bu kadar abartma diye ama öyle değil di

O özür bir ruh tu ve onu kesinlikle geri alacaktım

Kelime sayısı 1218

20 Aralık 2023

3:11

Bölüm hakkındaki düşünceleriniz neler

ageplay kim taehyung (2.sezon) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin