Günler günleri kovaladı, işlerden fırsat bulup görüşemeyeli 10 günü geçmişti. Sonunda şehre döndüğümde bu sefer de O şehir dışındaydı. Bütün haftasonu şahane bir şekilde dinlendim. Hafta içi de sadece telefonla görüşebildik. Cuma gecesiydi tam eve geldiğim sırada telefon çaldı.
C; Lütfen şehirdeyim de
B; hımm evdeyim..
C; geliyorum müsaitsen
B; tamam ama biraz ağırdan al duşa giriyorum şimdi
C; tamam tamam
Üzerimi çıkarıp duşa girdim baya bir duş keyfi yaptıktan sonra çıkıp rahat bişeyler giydim, tam tv nin karşısına kuruldum ki kapı çaldı. Açtım ki suratı sirke satan ağlamaklı Ceylan boynuma atladı. Bir süre kapıda sarılmış vaziyette durduktan sonra;
B; ne oldu Sana?
C; anlatacağım
Salona geçtik ve oturduk bir bardak su verdim ve mutfağa dönüp kahve yaptım. Kahveleri içerken anlatmaya başladı. En yakın arkadaşı ameliyat olmuş durumu iyi değilmiş vs. Dertleştik ve başını dizlerime koyup bir süre daha konuştuktan sonrada uyuyakaldı. 1,5-2 saat kadar öyle oturdum, uyanmasın diye de hareket etmemeye özen gösterdim. Uyanıp lavaboya gitti, Ben de kalkıp yiyecek bişeyler hazırladım. Oturup yedikten sonra yine köşe takımına kıvrıldı. Biraz muhabbetten sonra uyuyakaldı. Yavaşça Lacivert parlak deri botlarını çıkardım. Yayılan koku müthişti. Üzerine battaniye örttüm. Biraz daha yanında vakit geçirdikten sonra uyanmayacağına kanaat getirip odama geçtim ve yastığa başımı koyar koymaz uyumuşum. Sabah bir iki şaplak yiyerek uyandım ama eliyle atmamıştı. Ya ne ağırmış uykun yahu diyerek gülümsedi. Kalktım kahvaltı hazır çay demlenmekte, duşa girip üzerimi değiştirdim. Güzel bir kahvaltı ettik.
C; film mi izlesek??
B; ne filmi yahu haydi hazırlan biraz gezelim
C; ya hiç gezinti havamda değilim..
B; hadi hadii..
C; ufff ya iyi tamam
Söylene söylene hazırlandı. Ben de hazırlanıp aşağıya indim. Nazlana nazlana geldi ve arabaya bindi. Şehrin dışına doğru yola düştük. Ormanlık bir alana geldik. Yakınında küçük bir göl ve gölün dibinde de güzel şirin bir butik otel vardı. Manzarayı görünce keyiflendi. Yol boyunca kafasını dağıtmaya çalışmama rağmen hep kısa cevaplar vermişti. Otelin önüne yanaştık. Araçtan iner inmez gülümseyip bir bakış attı ve direk gölün dibinde ki iskeleye koştu. En uç noktasına kadar gidince içimden şimdi atlayacak diye geçirdim. İskelenin ucunda durup ellerini iki yana açtı ve kafasını havaya kaldırdı. Yanına vardığımda gözlerini kapatmış, derin derin nefes alıyordu. Bir süre böyle durdu. Arkasından yaklaşıp yavaşça sarıldım. Bana doğru dönüp dudaklarıma yapıştı ve sonra teşekkür ederim dedi. Otele girip seyir terasında kahvelerimizi yudumladık. Daha sonra odalarımıza çıktık.
C; iki odamı kiraladın 😳
B; evet niye ki?
C; tamam bişey demedim. Biraz dinlenelim. Akşamüstü yürümeye gideriz olur mu?
B; aklımı okudun
Odalara çekildik. Arkadaşça yaklaşımım Onu şaşırtmıştı, belli ki beklemiyordu. 10-15 dakika sonra mesaj geldi.
- Sen ne kadar güzel bir Adamsın..
Sadece gülücük attım. Onu sadece fetiş partneri olarak görmediğimi anlamasını istiyordum. Sanırım başarılı da olmuştum. Sabah erken saatte uyanıp kapısını tıklattım ama cevap gelmedi. Ben de göl kenarına inmeye karar verdim. Göl kenarında yürüyüş yaparken mesaj geldi.
- neredesin odana geldim orada değilsin belli ki
- kapını tıklattım ama cevap gelmeyince göle yürüyüşe indim
- Bensiiiizzzz geliyorum
- gel hadi uykucu
Kısa sürede yanıma geldi beraber gölün etrafını dolaştık. Sonra otele dönüp kahvaltı ettik. Şehre inip Ona yürüyüş için ayakkabı falan aldık ayakkabılarını arabada Bana giydirtti. Otele dönüp Dağa doğru yürüyüşe çıktık. Çam ağaçları arasından patika yolları kullanıp tepeye tırmandık. Yerde ki kocaman yassı bir kayanın üzerine çıkıp uzandım yanıma geldi ve ayağını karnıma koyup tepeden aşağı selfie çekti. Sonra biraz ileri telefonu taşlar yardımı ile sabitleyip zamanlayıcı aracılığı ile bir victory pose daha çekti. Telefonu alıp yanıma uzandı. Birlikte gökyüzünü izledik. Epey bi dinlendik sohbet ettik sonra kalkıp Onu da kaldırdım ve inişe geçtik. Otele vardığımızda hava kararıyordu ve baya bi acıkmıştık. Akşam yemeği için restorana inmek üzere sözleştik duş alıp bekledim. Bir süre sonra kapı çaldı açtım hazırım bu da Senin için sonra bakarsın deyip bir poşeti kapının kenarına bıraktı ve elimden tutup Beni dışarı çekti. Asansöre doğru ilerledik. Aşağı inip kenarı ışıklandırılmış göl manzarası eşliğinde yemeğimizi yedik. Ardından canlı müzik eşliğinde dans ettik. Dağ yürüyüşünün üstüne böyle bi aktivite de eklenince iyice yorulmuş bir halde yukarı çıkıp birbirimize iyi geceler dedikten sonra odalarımıza çekildik. Üzerimi değiştirip yatmaya hazırlanırken gözüm kapının dibinde ki ağzı sıkıca bağlanmış poşete ilişti. Açtığımda burnum o kokuyu hemen tanıdı. Yürüyüşte giydiği botu ve çorapları koymuştu içine kendi kendime güldüm ve yatağa uzandım kısa süre içinde uyumuşum. Sabah kalkınca botları ve çorabı görevliye verip iyice temizlenmelerini rica ettim. Yarım saat sonra getirdikleri bot ve çorapları poşete koyup kapısının tokmağına astım ve tekrar odama geçip internette takılmaya başladım. Bir iki saat içinde kapı çaldı ve Ceylan Arkadaşının yanında bu akşam refakatçi kalması gerektiğini ve özür dileyip hemen çıkabilir miyiz? dedi. Hemen toparlanıp araca bindik ve geri döndük. Onu evine götürdüm hazırlık yapıp indi ve hastahaneye bıraktım. Eve dönüp biraz tv izledikten sonra tam yatağa yerleştim ki mesaj geldi.
- herşey için teşekkür ederim ve özür dilerim. Telafi edeceğim emin olabilirsin.
- rica ederim önemli değil ve evet tabii ki telafi edeceksin
Birbirimize gülücük atıp iyi geceler diledik ve uykuya daldım
