☆Wanna Be Yours☆ Taekook

☆29(M)

⚠️ARKADAŞLAR SMUT UYARISI RAHATSIZ OLACAKSANIZ OKUMAYIN⚠️

(Ayrica bu bolum beklentinizi yukari tutun:) Aylardir yokum. Guzel olacak bu bolum)

Yazarın anlatımıyla

Taehyung telefonu elinden yatağa fırlattı. Şuan durduğu ev Jungkook'un kendi eviydi. Bir kaç gündür bu evde kalıyordu. Eh, oda Jungkook'a bu kısacık sürede çok alışmıştı. Yurtta kaldıklarında hep beraber olurlardı. Ancak yurttan çıktıktan sonra zor olmuştu. Bu iki temas bağımlısı aptal iki saat uzak kalamıyorlardı bile. Hatta uzak kaldıkları zaman bile görüntülü konuşurlardı -tabii bu Taehyung'a özeldi, çünkü Jungkook o konuşurken onu izlemeyi ve dinleyemeyi çok seviyordu- .

Elleriyle yüzünü sıvazladı. İster istemez gerilmişti. Bu ilkleri olacaktı. Yani daha önce ikisininde birliktelikleri olmuştu başkalarıyla. Ancak bu ikisinin ilk sevişmesi olacaktı. Taehyung zaten hazırdı. Ama Jungkook daha çabuk olduğunu söyleyip duruyordu. Yüz ifadesinden istediği belliydi ama erken olduğunu düşünüyordu.

Taehyung Jungkook'un babasının evinden buraya yarım saate geleceğini biliyordu. O yüzden hemen bornozu alıp duşa girdi. Daha sabah duş almıştı ama yinede duş aldı. Güzelce temizlenip çıkmıştı. Bornuzuyla -aslında jungkook'un bornozu- odanın içindeki dolaba ilerledi. Elini atıp siyah bir sweat aldı. Oldukça büyüktü. Yani şort giymesine gerek yoktu. Hem Jungkook'un şortları ona büyük olurdu. İnce belinde bile durmazdı. Hem de şort giymek aklında yoktu.

Bornozu üzerinden yavaşça sıyırdı ve sweati hiç acelesi olmadan giydi. Ardından Dolabın yakınındaki çekmeceli minik dolaba ilerledi. Çekmeceyi açıp içinden daha paketi açılmamış -ki Jungkook için küçüktü- olan baksırı çıkardı. Hemen aldığı baksırı giydi ve yatağa oturdu. Gergindi ama uzun süredir beklediği için bu hissi göz ardı etti.

Kapının çalmasıyla yüzünde bir sırıtış oluştu. Jungkook şuan deliriyordu kesin. Bunu cebindeki anahtarı çıkarıp kapıyı açmak yerine ard arda zile basmasından anlamıştı. Yataktan yavaşça kalkıp kıvıra kıvıra odadan çıktı. Minik kolidorda ilerleyip kapının önünde durdu. Zil hala çalıyordu. Hiç kapı deliğinden bakma zahmetinde bile bulunmadan kapıyı açtı.

Ve üzerine atılan bir Jungkook. Anında dudaklarına kapanan sevgilisiyle gülümsedi genç. Bu sefer kaçışı yoktu. Zaten kaçmak isteyende yoktu ama neyse. Beline dolanan kollarla titredi Taehyung. Dudakları hoyratça bir birlerini parçalıyordu. Daha doğrusu Jungkook önündeki sevgilisinin dudaklarının tadını çıkarıyordu.

Jungkook dilini sevgilisinin dolgun dudaklarına sürterek dilini kabul etmesini bekledi. Taehyung mesajı aldığı gibi dudaklarının arasından kaymasına izin verdi dudaklarının üzerinde turlayan dili. Öpüşmeleri hızlanmaya başlamıştı. Taehyung boşta kalan ellerini sevgilisinin boynuna dolayıp kendine biraz daha çekti. Aralarında boy farkı vardı buda Taehyung için zorluk yaratıyordu bazen ama bunu fazla sorun etmiyordu. Tek hamlede kucağına aldı Jungkook Taehyung'u.

Ellerini esmer bacaklarından destek alırken çıplak bacaklarla ne yapacağını şaşırdı genç. Taehyung'u çoğu zaman şortla görüyordu zaten ama her gün onun sweatini giyip uyuklarını gözler önüne sermiyordu. Ayrıca onu hiç güzel etekleri giyerken görmemişti. Çok yakıştığını ona attığı fotoğraflar biliyordum. Ama o fotoğraflar olmasaydı bile ona her şeyin yakışacağının bilincindeydi. Siyah saçlı gençin düşünleri ile hararetlenen öpüşlerini kolaylaştırmak için tam arkalarında kalan duvara yasladı Taehyung'u. Nefeslenmek için dudakları ıslak bir sesle ayrıldı.