Gözlerim kafedekileri süzerken önümdeki defteri kapatıp çantama koydum. Ders çalışmak için her zaman geldiğim kafeye gelmiştim yine, niyetim Savaş'ı kafamın içinden biraz olsun çıkarabilmekti. Orada durduğu yetmiyormuş gibi işlerime odaklanmamı engelliyordu.
Ne kadar engellemek istesem de ona olan duygularım gün geçtikçe ilerliyordu ve ben bunun önünü alamadığım için kendime kızıyordum.
Kafeden ayrılırken kafamdaki bereyi düzeltip çantamı taktım sol omzuma. Üzerimde klasik bol bir sweat ve eşofman vardı. Siyah kapüşon ve siyah beremle rahattım. Bugün arkadaşım Berk'in evine gidecektim. Bu da demek oluyordu ki Savaş'ın dükkanının ve evinin önünden geçecektim.
Derin bir soluk çektim içime. Onu görecek olmanın heyecanıyla boğazıma kadar mutluluğa batmıştım. Yutkunuşlarım sayısını arttırıyor ve tanıdık mahalleye girdikçe kuru boğazımı acıtıyordu.
Onun dükkanı girişe yakın olduğundan hemen ilerideki mekanın içinde olduğunu bilmek dizlerimin titremesine sebep oldu. Kendime sakin olmak için telkinler verirken duyduğum seslerle istemsizce tekrar yutkundum.
Savaş arkadaşlarıyla kapının önüne çıkmış konuşuyordu. Uğurlama seslerine karışan gülüşünü izledim. Adımlarım yavaşlasa da ilgisini çekmek istemiyordum. Beni görmemeliydi. Gerçi kaç kez geçmiştim yanından yine de görünememiştim ona.
Gözleri benim olduğum yere kayar kaymaz çektim bakışlarımı. Göz göze gelmemiştik bile ama kalbim kulaklarımda atıyordu. Yüzümdeki ifadeyi bozmadan adımlarımı hızlandırarak geçtim yanlarından. Bakışları hâlâ üzerimde miydi yoksa çoktan ayırmış mıydı bilmiyordum. Tek isteğim onun gözlerinin hizasından çıkıp köşeyi dönmekti. İstediğim gibi kendimi gizleyecek yeri bulduğumda duvara yaslandım.
"Beni mahvediyorsun." Diye fısıldadım nefes nefese.
Savaş bana da kalbime de iyi gelmiyordu. Ama onu sevmek bu hayatta yaptığım güzel şeylerden biriydi.
Ondan vazgeçmek bir seçenek bile değildi ama bu hisle kavrulan tek kişi bendim ve Savaş bırak bana aynı hisleri beslemeyi, beni dibinden geçerken görmüyordu bile. Bu doğru olan mıydı yoksa yanlışın ta kendisi miydi bilmiyordum ve bu bilinmezlik beni üzüyordu.
Bilinmeyen:
Seni seviyorum
(01:03)Seni seviyorum ve bu beni mahvediyor Savaş
Ne yapacağım ben simdi?
Savaşım:
Ah çocuk
(01:12)Tehlikeli sulara yüzme bilmeden atlayıp çırpınırken suya ne yapacağını mı soruyorsun?
Bilinmeyen:
Yemin ederim ki çok iyi hissediyorumAma bir taraftan bununla baş etmek zor geliyor
Küçükken sevgi güzel bir şey zannederdim ama bu kadar acıtması mantıklı mı?
Yoksa ben mi bir şeyleri yanlış yapıyorum?
Savaşım:
Ne yaptığının ya da yanlışlarının ne önemi var velet?Yaptın artık
Şimdi neyi sorguluyorsun bu kadar?
Bilinmeyen:
Senden bir şey isteyebilir miyim Savaş?Savaşım:
İste veletBilinmeyen:
Seni görmek ve dokunmak istiyorum ama sen bunların aksine beni görmemeli ve duymamalısın...Savaşım:
Ne var aklında?Bilinmeyen:
Hatırlıyor musun bir yıl önce bir oyun parkı yapacaklardı ama yarım bırakıp gitmişlerdi?Savaşım:
EvetBiliyorum
Bilinmeyen:
Yarın oradaki çardağa gelir misin?Savaşım:
Ne yapacaksın velet?Bilinmeyen:
Geleceğim ama senden bir söz almam lazımSavaşım:
Ne sözü?Bilinmeyen:
Bana bakmayacaksınBen geldiğimde gözlerini bağlayacağım ve giderken de ben sana mesaj atmadan gözlerindekini çözmeyeceksin
Söz mü?
Savaşım:
Çok şey istiyorsun veletNerden çıktı bu birden?
Bilinmeyen:
Sana gideceğimi söylemiştim unuttun mu?Ondan önce artık seninle ilerletmeliyim bazı şeyleri
Hem istemiyor musun?
Savaşım:
Öyle bir şey demedimBilinmeyen:
O zaman söz verSavaşım:
Söz veletSöz veriyorum
Bilinmeyen:
Teşekkür ederim SavaşGerçekten
Savaşım:
Bu gece var sende bir hallerAğlak bebekler gibisin de çıkar yakında kokusu
Bilinmeyen:
Yarın görüşürüz ela gözlüm 💋Savaşım:
Görüşelim bakalım arsız veletSonunda gelecekler yan yana
Var mı tahminleriniz? Sizce nasıl olacak?
Diğer bölümü okumak istiyorsanız 50 yorum ve 25 oy sınırı koyuyorum
Artık yorum ve oy yoksa bölümde yok
Haydi Eyvallah
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zevk| gay
RomanceMahalle abisine bekaretini vermeye çalışan ergen liseli. Loveislove #1