tutsak

kurallar

"Günaydın amca "!

"Günaydın canım nasılsın bu sabah"

"Teşekkür ederim amca'cım iyim yeni evimize hala alışmaya çalışıyorum."

"Afra biliyorsun neden sürekli tasındıgımızı ne kadar istemesem de buna mecburuz güzelim "

" biliyorum amca biliyorum "

Yine her sabah olduğu gibi bu sabahta rutin konuşmamızı yapıyorduk amcam'la

Bu gün yeni evimize taşı nalı bir hafta olmasına rağmen hala alışamamıştım.
Kendimi bildim bileli şehir değiştiriyorduk .

Sebebi her defasında degişse de sonuç hep aynıydı .yeni mahale yeni bir ev yeni bir yer ve yeni evimdeki tutsaklığım .

Amcam çok iyi biri olsada çok katı kuralları vardı.

1. Kural evden asla uzaklaşma .
2 .kural kimseyle konuşma .
3 .kural asla polise gitme
4 .kural acil durumlarda  sadece benden yardım iste
5 .kural amcaya yalan söylemek kesinlikle yasak

Bu beş kural hayatımın merkezi ve benim hayatımın özeti .

Çocukluktan beri şehir degistirsemde degişmeyen tek şey benim tutsaklıgım .

Evin penceresi hangisi küçükse o benim odam olur çoğunlukla vaktimi orda geçirirdim.cok kitap okur resim yapar yemek yapar temizlikle uğrasır ama dışarı çıkmazdım .

Bazen o kadar sıkılırdım ki kendi kendime konuşur iç sesimle kavga bile eder küserdim .

Delilikte son noktayı sanırım ben bulmuştum.

İç sesim " sonunda bana hak vermene sevindim afra "

" Allah aşkına kimse yok zaten sende gidip beni terketsen nasıl olur "

İç sesim " aaa öyle deme afra bende gidersem bu defa duvarla konuşursun
Gören seni iyice deli sanacak Allah tan iç sesini ve zihnini kimse duymuyor .hoş zaten kimse gelmiyorda "

Şuan iç sesime resmen göz devirdim .

Amcam calişmak için gitmiş koca ev yalnızca bana kalmıştı.

Üzerime rahat bişiler geçirip müziği son ses kaldırıp basıma saçlarım önüme gelmesin diye bandaj takıp temizliğe başlamıştım ki kapının zar zor duyulan sesiyle durdum .

Emin olmak için kalkıp müzigi kapatım tekrar çalan müzikle kapıya yöneldim .

İç sesim " aman Allah'ım zilin sesi varmış afra baksana çokta güzelmiş"

İç sesime yine göz devirerek yok artık bu sese sevinen ilk sen olucaksın Pakize dedim .

İç sesim " bak bana Pakize deme demedimi kız senin hafızan hayatın kadar kötümü "

İç sesime kaslarımı catsamda kapı tekrar çalondıgı için açtım.

Actım ve karsımda bir sesksen boyunda kaslı yakışıklı şaka şaka bir buçuk boyuyla ağzında bir top denilecek kadar büyük bir sakızla sarı saçlı yeşil gözlü ben diyeyim 70 siz diyin 80 kilosuyla bir kadın duruyordu hemde elinde bir kek kalıbıyla .

Şaşırmış gözlerle ona bakarken oda beni en içe detayımı kaçırmadan süzdü .

Ben" kendimi toplayıp buyrun kimsiz kime bakmıştınız" diye sordum ?

Kadın şöyle bir baktı sonra da söylenmeye başladı" ulan Serkan yıllar sonra dönüyorsun ve yanında Şöyle bir çıtırlar  bu yapılacak iş mi bana hadi beni sevmedin beni almadın insan bari yaşıtına göre bir kız alır hele bak güzelim kızı kendine almış o yetmemiş gibi de eve kapatmış"

Ben şok olmuş bir biçimde kadına bakarken "pardon afedersiniz Ama siz kimden bahsediyorsunuz ben Afra Serkan Bey'in yeğeniyim ve amcam benim eşim değil ."

kadın duydukları karşısında önce bir dondu sonra gözleri fal taşı gibi açıldı. sonra da öyle bir nida kopardı ki bir an geriye doğru gittim .

"demek ki sen onun yeğenisin sevgilisi veya karısı değilsin öyle mi?

demek ki Serkan hala bekar biliyordum hala evlenmediğini beni sevdiğini veya benim için evlenmeyeceğini biliyordum."

karşımda yarı göbek atan kadını hayretlerle izliyordum ben neyin içine düştüm derken .

iç sesim devreye girdi" Allah aşkına Afra bu kim söyler misin bana neyin kafasını yaşıyor bu kadın "

"şu an bir bilsem   Pakize "

kadına tekrardan dönüp" afedersiniz ama siz kimsiniz diye sordum ?"

kadın tekrardan bana bakıp "ben senin amcanın eski arkadaşıyım yani eski çıktığıyım uzun zamandır amcam buradan gitmişti seni bir an görünce tabii bütün mahalle merak ettik kimsin nesin diye herkes bir şey söyledi tabii ben serkan'ın asla dedikodusunu yapmam bu arada benim adım Pakize senin de adın afra'ydı değil mi ?"

Pakize mi !

"duydun mu iç ses sana arkadaş çıktı bak adaş cıktınız  da tam senlik "

İç sesim "kızım sen beni delirtmeye mi çalışıyorsun "dedi.

iç sesim" benim bu kadınla ne tür bir benzerliğin var ".

Kadın aynı coşkuyla elindeki kek kalıbını elime koyup "ah canım hoş geldin hoş geldin mahallemize iyi ki geldin vallahi Nur gibi bir kızsın baksana maşallah maşallah nazarlardan korusun seni Allah tekrardan hoş geldin ben sonra gelip  uğrar kek kalıbımı alırım tamam mı hadi kendine iyi bak görüşürüz."

elinde kek kalıbıyla kalakaldım kapının önünde ben az önce ne yaşadım .

kadın gider gitmez kek kalıbını alıp mutfağa indirdim soğumuş olan kek kalıbından keki çıkarıp servis tabağına yerleştirdim .

Allah bilir bu kadın bu kekin içine neler katmıştır.

tam temizliğe girişecek'ken yeniden kapı çaldı bu defa kim acaba diye söylenirken ani bir hızla kapıyı açtım.

bu defa gerçekten 1.80 boyunda uzun dalgalı siyah saçlı bir adam karsımday dı .

Ben ona o bana bakarken öylece kala kaldık .

❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️❤️

Evet arkadaşlar tutsak kitabına yeni bölümler atacağım biraz konuyu değiştirdim bilginiz olsun diğer kitapta farklıydı Ama biraz farklı olacak Çok beğeneceğinizi umuyorum yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum.