Tanışalım kaynaşalım

3.1K 312 30
                                    



Evet Jimin hyunglara gelmiştik, daha önce görmediğim yüzler vardı ama Taehyung'un da dediği gibi hiçbiri rahatsız edici bir aura yaymıyordu. Sadece Jimin hyungun eşi Yoongi hyung biraz soğuk biri gibi duruyordu ama sırıtışını gördükten sonra 'soğuk' diye tanımlamaktan hızla vazgeçmiştim. Gözüken diş etleriyle tamamen sevimli biriydi, tamam belki de biraz huysuz. Aynı zamanda bu arkadaş grubunun ortak noktasının kesinlikle eşlerine düşkünlük olduğunu kavramıştım artık. Yoongi hyung eşiyle yapışık ikiz gibi geziyordu. Jimin hyungun tabiriyle 'götle don' gibiydiler, elini kendini hafif hafif belli eden karnından hiç ayrılmıyordu.  

Namjoon hyung ve Jin hyung da çok uyumlu karizmatik çiftlerdi ayrıca. Duruşları bile grubun büyükleri olduğunu adeta bas bas bağırıyordu. Hoseok'un eşi, kendisi gibi asker bir betaydı, normal olduğunu bilsem de tahmin etmemiştim, gözümde baskın biri olduğu için ister istemez eşini daha zarif şirin beklemiştim ama Junmyeon hyung da çok dominant duruyordu.

Tamam şimdi gerçek fikirlerime geçebiliriz, çocuk gibiydiler... En azından bir araya geldikleri zaman. Ama eğlenceli olduğunu asla inkar edemem.

"Neyse işte sonrasında ormana girdim ama nerede olduğumu unuttum yani buraları da hiç bilmiyorum yavaş yavaş yürümeye devam ettim, yüzüme dallar çarpıyordu hepsini itekledim geçtim. Sonra bir baktım karşıma Yoon dikildi uzuuun bir sorgu seansına aldı sağ olsun. Ritüelden de yeni çıkmışız zaten ben o kedi gözleri bir yerde gördüm ama çıkaramadım tamam mı, nasıl heyecanlıyım ama asla çaktırmıyorum."

"Aynen hayatım hiç çaktırmadın."

"Sus"

*A FEW MOMENTS LATER*

"Neyse işte sonra bir baktım ben bunun evindeyim yemek hazırlamış ben tabi masum, oturdum masaya etrafa bakıyorum melül melül yemeklere de bir şey kattı diyeceğim ama gözümün önünde yaptı işte ondan sonra ellerimi yıkadım-"

"Jimin çok üstünkörü anlatıyorsun Tanrı aşkına biraz detay ver Jungkook merak eder sonra. Yemeği gördün, kokladın, çatalı taktın, ağzına attın, çiğnedin, yutkundun sonra?"

Diye kesti onu Hoseok. Bu konuya nasıl geldiğimizi sorarsanız, Jimin tanışma hikayelerini anlatmak için ısrar etmişti, merak edebileceğim için. Yani bilmiyorum kesin edermişim, öyle dedi. Diğerleri bıkkın bakışlarını gizlemeden ezik büzük oturmuş hikayenin bitmesini bekliyordu. Belli ki daha önce de defalarca kez dinlemişlerdi. Taehyung bile her an kalkıp gidecekmiş gibi bakıyordu. İster istemez sırıttım bu duruma. 

"Anlat sen hayatım, biz dinliyoruz seni."

Diyerek eşine destek çıktı Yoongi hyung. 

"Bu arada, masummuş, safmış inanma buna sakın Jungkook. Şeytanın bile aklını çelemeyeceği insanları yoldan çıkardı, o artık bizim gibi sıradan bir av değil, adeta rakip. Kulağına tövbe et, tövbe et diye fısıldayan şeytan bile olabilir."

Önündeki yastığı hızla Hoseok hyunga fırlattı.

"ABARTMA BE!"

"Minha'yı hatırlayan tek ben miyim beyler?"

Yoongi hyung hızla yüzünü buruşturarak yan gözle Jimin'i kontrol etti.

"Hatırlatma."

"Bak o kız ne yaşadıysa hak etti. Ruh eşimi, bak ruh eşimi. Bunu da geçtim tazecik mühürlü eşimin dudağına şak diye yapıştı. Ne kadar acı çektim, sinirlendim haberin var mı? Ellerimle boğarak öldürmediğime şükretmesi lazım."

He is my Delta "Taekook"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin