Şeytan kralın soyu devam etmeli!

Zor karar

Kraliçe öfkeyle muhafızları çağırmaya devam etti Toby ise her gelen muhafızı bayıltı ve kraliçeye doğru koşarken aklına daha iyi bir fikir geldi ve odanın en köşesinde oynayan kıris e doğru koşup onu kucağına aldı.

Kraliçe kıris i Toby nin kucağında gördüğü an çıldırdı bağırmaya başladı Toby ise kırise sarılıyor ve onu seviyordu çünkü kıris aynı rahmetli blaca benziyordu
kraliçe
-oğlumu hemen bırak yoksa karını öldürürüm şuan askerler karının yanında !
Toby çok içinde kırisi biraz sert tutu ve kırisin canını acıtı ve ağlatı kraliçe ise Tobyden bebeğini istercesine kollarını açtı Toby daha fazla bu duruma dayanamadı ve kraliçeyle konuşmaya devam etti.

Toby
-kraliçem ben kırise asla zarar vermem o benim efendimin tek çocuğu ama karımın karnındaki bebekte benim yaşama sebebim lütfen tekrar düşünün sizin tek derdiniz ben değil miyim ?onlar için canımı vermeye hazırım yeterki siz bana söz verin.

Kraliçe
-peki daha doğmamış bir cana kıyacak kadar acımasız değilim sonuçta bende bir anneyim
Hmmm......
Buldum sizi yani karını doğumdan sonra yeraltı dünyasına sürgün edeceğim sende onunla beraber gideceksin bebeğine ben bakacağım oğlumla iyi arkadaş olacaklarına eminim ama kızını 18 yaşına bastığı an saraydan kovacağım buna emin olabilirsin!

Toby 
- kraliçem yeraltı dünyası ölümden beter bir yer bunu karıma yapamam o dünyada acımasız yattılar kana susamış vampirler var ordan geri dönen daha önce hiç olmadı bu direk idam orda en uzun hayata kalan kişi sadece bir saat ti ve o kişi kral blac kadar güçlü biriydi yapmayın bizi başka bir yere sürgün edin kraliçe!!

Kraliçe öfkeyle sizi sürgün etmiyorum zaten ölüme yoluyorum!!oradan asla geri dönemeyeceksiniz oradı sizin idam yeriniz şanslıysan bir iki saat fazladan yaşarsın şimdi oğlumu geri ver zavallım ağlamak canı çıktı .Toby daha fazla ikna edemedi ve kırisi kraliçeye verip zindana doğru ağır adımlarla ilerledi ve aklından binlerce düşünce geçiyordu kaçarsak kurtulma şansımız olabilir diye düşünürken aklına nesilden nesile aktarılan kanın izlenebildiği geldi karısı bile artık o kanı içinde barındırıyordu elimde sonunda bulunacaklar ve kraliçe bebeğin bile canını alabilirdi Toby o fikirden vaz geçti ve zindanın önünde durum yere çöktü ve ağlamaya başladı birkaç dakika sonra karısı Toby nin omzuna elini koydu ve "iyi misin canım?"dedi Toby ayağa kalktı ve remiye sıkıca sarıldı ve ağlayarak binlerce kez özür diledi remi hiç bir şey anlamadı ama kocasının çok acı çektiğini anladı ve daha fazla soru sormadan sadece sarıldı.

Bu arda sarayda büyük bir kargaşa vardı herkes kraliçeye olan saldırı hakında konuşuyordu yeni komutanlardan biri kraliçeye neden anında idam emri vermediniz dedi kraliçe ise soğuk kanlı bir biçimde "sanane kraliçenin kararlarına bir itirazın mı var ?!"dedi komutan bunu duyar duymaz odayı terk etti kraliçe kucağında khris ile hizmetçilere dondu ve tüm yaralı askerleri revire yollanmasını ölenlerinde ailelerine bir miktar para yollanmasını söyledi hizmetçi bunu görevli adamlarınıza ileteceğim dedi ve odayı terk etti kreliçe etrafına bakındı temizlikçiler yerdeki kanları temizliyor askerler yoldaşlarını götürüyordu kraliçe çok yorgun bir sesle odasına gideceğini belirti ve gitti.

Etraf uzun bir sessizliğe gömüldü kraliçe odasına doğru sessizce ilerlerken birden zindana uğraması gerektiğini düşündü çünkü Tobynin kaçma ihtimali vardı kraliçe öfkeyle zindana doğru ilerledi 3 kat merdiven indikten sonra birtakım sesler duydu sesi duyduğu yere doğru baktığında Toby diz çökmüş bir halde remiye sarılıyordu ve ağlıyordu kraliçe onları gizli gizli izledi kraliçe onları izlerken aklına blacla kendisi geldi bir zamanlar onlarda böyledi ama herşey mahvoldu Toby yüzünden derken Toby nin çağresiz bir şekilde göz yaşları içinde görünce çok şaşırdı onları karanlıkta net görmesede camdan yansıyan ay ışı tam Toby nin yüzüne vuruyordu kraliçe Lena ilk kez Toby nin ağladığını gördü onu herzaman korkunç acımasız biri olak biliyordu hata onu ilk gördüğünde korkudan titirmemek için kendini zor tutmuştu kraliçe onları izlerken kalbi sızladı kalbine sanki binlerce iğne batıyormuş gibi hisseti.