Toby bir saatin sonunda savaş alanına ulaştı her yer duman içerisindeydi ve yerde binlerce ceset vardı hayat belirtisi neredeyse yok gibiydi Toby savaş alanını dolaşırken bir yandan krala sesleniyordu ve birden bir ses duydu bu ses gülme sesiydi Toby koşarak sese gitti ulaştığında ise sesin düşman birliklerinin en güçlü komutanı ile karşılaştı Toby öfkeyle yerde yatan yaralı komutanı boğazından tutarak "söyle kralım nerede?" dedi komutan ağzında toplanmış kanı yere tükürerek " o öldü bir köpek gibi acılar içinde öldü" dedi Toby gözünden ateş çıkartacak kadar öfkelendi ve komutanı biraz daha havaya kaldırarak nerede dedi komutan eli titreyerek uzaktaki bir ağacın orayı gösterdi ve Toby ani bir hareketle komutanın göğüsünü eliyle deldi ve komutanın kalbini çıkartarak komutanı yere fırlatı kalbi ise yere atıp üzerine basarak kralın olduğu yere gitti. Toby biraz ilerledikten sonra ise ağacın dibinde yatan kralı gördü koşarak kralın yanına gitti.
Toby ağacın yanına geldiğinde krala dokundu ve krala seslendi ama cevap yoktu dahada yüksek sesle haykırdı ama Blacden ses çıkmayışı artı hiç hareket etmeyişi Toby korktu ve kralın vücudunda ki yaralara baktı kral 20 yerinden bıçaklanmış ve tüm vücudu yara içindeydi Toby kralı bu halde görünce gözyaşlarını tutamadı.
Toby büyük bir onurla aldığı kralı koruma görevini başaramadı tam o anda bir öksürük sesi geldi Toby kralın yaşadığını görünce hemen onu kucağına aldı ve en yakın sağlıkçı ya götürmeye karar verdi kral Blac ise Tobye izin vermedi zamanının geldiğini ve kraliçeye iyi bakmasını söyledi
Toby itiraz etsede Blac "çok kan kaybetim kalbimin tam ortasında bir kılıç var yaşamamın yolu yok lütfen karıma iyi bak"dedi.
Toby kraliçe diyince aklına lenanın vermiş olduğu mektup geldi cebinden çıkartı ve krala gösterdi blac öksürerek mektubu oku dedi Toby " hayır efendim siz kendiniz okursunuz hemen sağlıkçıya gidelim"dedi blac bu bir emirdir diyince
Toby zoraki bir şekilde mektubu okudu mektupta "sevgili blac mektubunu aldım senden iyi haber aldığım için çok mutluyum sana o gün söylemek istediğim şeyi şimdi söylemek istiyorum belki bu haberi duyunca hemen gelirsin söylemek istediğim şey ben... ben hamileyim bir bebeğimiz olacak " Toby bu satırları okurken yutkundu ve kalbi sıkışmaya başladı umutsuzca krala bakarken kral blac gülümsüyor du ama gözleri kapalıydı Toby hemen elindeki mektubu attı ve kralın nefes alıp almadığını kontrol etti ama kral blac artık hayata değildi.
Toby " kralımmm hayırrr" diye bağırdı. ve soluklanmak için biraz uzaklaştı ve tuhaf bir şey fark etti etraftaki cesetlerin neredeyse hiç biri şeytan soyu askeri değildi hemen dikkatlice etrafı araştırdı ve şeytan askerlerinden sadece 50 kişi vardı.
Toby nin emir verdiği hiç bir asker orada yoktu. Toby öfkelendi ve kralın yanına geldi. Toby üzerindeki uzun paltoyla kralı sardı ve uzaktaki atına doğru yürüdü atın olması gerektiği yerde ise at yoktu Toby etrafa bakındı ama hiç kimseyi göremedi at büyük ihtimalle kaçmış olmalı dedi ve kralı daha sağlam tutarak şeytan bölgesine yürümeye başladı.
Aradan 3 saat geçti atla bir saat olan yol yürüyerek 5 saati buluyordu Toby yorulmuş olsada ,hatta bu yolda ölse dahi kralı kendi topraklarına götürmeye kararlıydı.
Toby yorgunluktan neredeyse bayılacak hale geldi ama kralın başına gelenleri öğrenmeden bayılamazdı yada ölemezdi ve en sonunda şeytan askerlerinin çadırlarını buldu uzakta bir ağacın arkasından olanları seyretti bütün askerler bir ateşin etrafına oturmuş içki içiyorlar, gülüyorlardı ve içlerinden bir tanesi kralın nerede kaldığını sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytan kralın soyu devam etmeli!
AcakŞeytan kralın soyu tehlikeye girer! Soyu devam ettirecek her kral sonunda ölümü tadar! Bu bir lanet mi ? Yoksa kader mi? Bakalım şeytan kral soyunu devam ettire bilecek mi?!