{Russell Sinclair- Damn Your Eyes}
"Anladım Jeongin. Seninle alakalı şüphelendiğim bir durum var. Tüm bu yaşadığın kimlik karmaşasının sebebi olabilecek bir şey. Ancak şüphelendiğim şeyin doğruluğundan emin olmam lazım ve bunun için bir süre seni uzman klinik bir psikoloğa yönlendirip ben görüşmelerimizi ailenden üyeler ile yapmaya devam etmeyi daha uygun buldum. Tabii senin için de bir sorun yoksa?" diyip önündeki kağıtlardan kafasını kaldırdı doktor. Gözlükleri ellerinin altındaki kağıtlara bakmaktan burnunun ucuna kadar düşmüştü ve göz kapaklarının altından bana bakıyordu.
Bazen insanların yüzlerinin incelerken konuya odaklanamadığım olurdu. Özellikle indsanların gözleri oldum olası ilgimi çekmiştir. Gözlerin geçmişi yansıttığından emindim. Doktorun gözleri küçüktü ve tek göz kapağı olduğu için çekik gözleri bir avcıyı anımsatıyordu. Göz ve kaç arası mesafesinin kısalığı bakışlarını daha da sertleştiriyordu. Bu bakışlarıyla tezat yaratacak şekilde küçük burnu ve ince dudaklarının yanında tombul denilebilecek bir yüz yapısı vardı. İnce ve dümdüz burnu elle çizilmiş gibi keskin duruyordu. İnce dudakları muhtemelen yaşının da verdiği solgunlukla beyaza yakındı ve biraz da buruşmuştu.
Hatta elleri de yaşını daha da ele verecek şekilde oldukça kırışıktı. Biraz fazla sessiz kaldığımı fark edince konuşmaya devam ettim.
"Onlar benim hakkımda bir şey bildiklerini sanıyorlar ancak varsayımlarının hiçbiri doğru olmuyor. Sadece 10 yaşıma kadar olan hayatımı belki biliyorlardır."
"Sorunun seninle alakalı olduğunu pek sanmıyorum açıkçası Jeongin. Ailenle farklı şeyler konuşacağız. Seninle uzun zamandır beraberiz ve senden alabileceğim bilgiyi aldığımı düşünüyorum. Bu demek değil ki seninle görüşmeyi tamamen keseceğiz. Sadece bir süre bir terapist ile devam edeceksin ve ben de onunla temas halinde olacağım. Endişeleneceğin bir şey değil. Ailenle konuşacağımız şey senden ziyade onlar olacak."
"Siz daha iyi bilirsiniz. İşinize karışmak istemem."
"Teşekkürler Jeongin. Senin eklemek istediğin bir şey var mı?" Her zamanki gibi sormak istediğim çok şey olsa da başımın sallayıp gidebilirdim ancak madem uzun süre konuşmayacağız o zaman artık sorabilirdim.
"Aslında var." dedim ve bakışlarımı gergince oynadığım ellerime döndürdüm. "Benim sorunum ne, Doktor? Kimse bana hiçbir şey söylemiyor. Bir yıldan uzun süredir buraya gelip gidiyorum psikiatrik ilaçlar kullanıyorum ama hiçbir şey bilmiyorum. Neden bana söylemiyorsunuz?"
"Senin bir sorunun yok Jeongin. Sen 'hasta' diyebileceğim bir danışan değilsin benim için. Sorunları olan biri olduğunu inkar etmiyorum ama kesinlikle hasta değilsin. Sadece mutsuz olduğun için seni rahatlatacak. Daha keyifli hissetmene yardımcı olacak ilaçlar veriyorum sana. Bunları da sonsuza kadar kullanmayacaksın. Şu an iyi bir dönem olduğunu düşünmesem de bir zaman geldiğinde yavaş yavaş bırakacaksın. Sana bir şey söylemememiz konusuna gelirsek, evet ben hastalara eğer sahiplerse hastalıkları hakkında fazla bilgi vermeyi doğru bulmam çünkü iyileşebilecekken daha da içselletirerek 'hasta' psikolojisine girmelerini isteyeceğimiz bir durum değil. Tabii ki bu bahsettiğim hiçbir şey söylememek değil. Gerekli durumlarda gerekli bilgileri de veriyoruz Jeongin. Yani bu konuda bana güvenebilirsin."
Biraz daha içim rahatlamıştı açıkçası ama tamamen tatmin olmuş sayılmazdım.
"Anladım, teşekkürler." dedim sakin ses tonuyla.
"Başka bir sorun varsa kafandaki soru işaretlerini giderebilirim."
"Yok. Teşekkürler." dedim tekrar.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
not my story// hyunin
Fanfiction"Yaşadığım hayat bana ait bile değil, bir başkasının hayatını yaşıyorum. Bu benim hayatım değil hala neyi zorluyorsun?" "Öyleyse gel benim hayatım ol bizim hayatımız olsun. Sadece ikimiz olalım. Asla gitmeyeceğim." -Hikaye gayet mutlu bir hayat yaşa...