{Lana Lubany- SOLD}
Nobody's POV:
"Neden terapiye Felix ile devam etmiyorsunuz Doktor? Tabii illa ki bir bildiğiniz vardır."
"Bayan Yang, ben daha bir üniversite öğrencisiyken bir gün derse bir profesör gelmişti. Bizim profesörümüz değildi. Hepimize bir kişinin analizini yapabilmek için tek bir soru hakkımız olsaydı ne soracağımızı sordu. Siz olsaydınız ne sorardınız Bayan Yang?" Bayan Yang meraklı gözlerle hiçbir fikri olmadığını söyledi.
"Siz ne sorardınız Doktor?"
"O zaman o soru sorulduğunda kendimden çok emin bir şekilde 'Kimsin sen?' diye sorardım demiştim. Öğrencilerin bir çoğu da benimle aynı cevabı vermişti. 'Kimsin sen?' kaçırdığımız şey kim olduğumuzun özünde bizi o kişi yapan yapıtaşlarıydı."
"Yani profesör ne sorarmış."
"Ailen kim?" Doktor bunu söyledikten sonra bir süre sessizce bekledi.
"Size Mark Wolynn'ın kitabından bir şeyler okumak isterim."
"Tabii buyurun Doktor."
"İyi öğretmenler nereden geldiğimizi, nereye gideceğimizi ve geçmişimizde çözümsüz kalan şeylerin bugünümüzü nasıl etkilediğini anlar. Onlar ailelerimizin iyi veya kötü ebeveynlik yaptıklarına bakmaksızın, önemli olduklarını bilirler. Bunun dışında başka yol yoktur: Ailemizin hikayesi, bizim hikayemizdir. Hoşunuza gitsin veya gitmesin, bu bizim içimizdedir. bize aittir." Satırları yavaş yavaş, anlaşılır bir şekilde okudu ve ardından kitabı kapatarak yana aldı.
"Sorunun bizde olduğunu mu söylemeye çalışıyorsunuz?" dedi üzgün bir sesle Bayan Yang.
"Kesinlikle hayır. Ben bir suçlu bulmaya uğraşmam. Ben sorunun nereden geldiğini ve nasıl çözülebileceğini göstermek isterim yalnızca. Jeongin ile uzun zamandır görüşüyoruz ve fark ettim ki yalnızca onunla bir yere varmam zor olacak. Sizi tanımam lazım. Jeongin sizi adeta reddetmiş. Görmezden geliyor ve bu şekilde her şeyi silebileceğini düşünüyor ancak bu doğru değil. Sizinle, siz hakkında konuşmak istiyorum. Bayan Yang kimdir, nasıl biridir, onun ailesi nasıldır? Bunları öğrenmek istiyorum."
"Benim ailemin Jeongin'e nasıl bir etkisi olabilir ki doktor?"
"Size var Bayan Yang. Siz de Jeongin'in annesisiniz. Hayatının en önemli karakteri. Sizin kendi ailenizden alamadıklarınız Jeongin'e verebileceklerinizi etkileyebilir." Bir süre daha sessizlik oldu. Bayan Yang kendini konuşamaya hazır hissettiğinde konuştu.
"Oğluma yardımcı olmak için elimden geleni yapacağım."
.
.
.
"Sen bir düzgünce anlatsana Hyunjin ile aranızda neler olduğunu." Derin bir nefes çekti.
"Ne olduysa oldu işte. Sorduğu sorulara ne cevap verilmesi gerekiyorsa onu verdim o da küsüp gitti. Ayrıca işime de geldi. Artık şu sinir bozucu kulüp zamazingosundan da kurtulacağım." Felix gerçeğin ne olduğunu öğrenmek için üstelemeye devam ediyordu.
Jeongin ise o günden sonra yaşanan hakkında hiç kafa bile yormamıştı. Kurtarmıştı çünkü kendini, ya da öyle sanıyordu. Tüm o gereksiz samimiyetlerden, iyi niyet gösterilerinden ve yapmacıklıktan... Araları biraz açılır açılmaz Hyunjin'in tüm hareketleri ve sözleri yine yapay gelmeye başlamıştı. Hyunjin'in milim milim ilerleyerek yıktığı duvarları hemen geri inşa etmiş ve yapayalnız kalesine geri dönmüştü. O duvarlar ardında her şeye sahip olduğunu düşünüyordu ama yapayalnızdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
not my story// hyunin
Fanfiction"Yaşadığım hayat bana ait bile değil, bir başkasının hayatını yaşıyorum. Bu benim hayatım değil hala neyi zorluyorsun?" "Öyleyse gel benim hayatım ol bizim hayatımız olsun. Sadece ikimiz olalım. Asla gitmeyeceğim." -Hikaye gayet mutlu bir hayat yaşa...