-"ilk görüşte aşk mı olur?" "olurmuş."

336 28 14
                                    

Ben Cenan. Mustafa Cenan Adıgüzel. 11. sınıf öğrencisiyim. Pek konuşmam okulda, beni "Resimci Cenan" diye bilirler. İnsanlarla konuşma yenteneklerim pek iyi değil, ben de kendimi ifade etmek için resimi kullanırım. Belki çoğu kişi sesimi bile duymamıştır. Soruları cevaplamam, tahtaya yazar bırakırım. Öğretmenler normalde çok kızardı bu halime, bir kaç kez tokat yemişliğim bile var. Ama hocalar da konuşmayacağımı anlayınca bıraktılar, benden pek umutları da yoktu zaten. Matematikte, inkılapta, kimyada, türkçede yani hemen hemen herşeyde kötüyüm. Tek başarım resim yapabilmem ve grafiti çizebilmem galiba. Onun dışında zaten doğru düzgün konuşamıyorum. Kendimi asla anlatamadım, anlatabileceğimi de düşünmüyorum,daha doğrusu kimse düşünmüyor. Okul çıkısıydı. Saat 17:00'a geliyodu. Çantamı apar topar topladım, sıra altındaki resimlerimi dosyamın içine koydum, hırkamı ve çantamı alıp koşar adımlarla çıktım okuldan. Zaten kavga olcaktı bu gün, babamın eve geç kalırsam beni zaten azarlayacağını, hatta döveceğini bildiğim için iki kez dayak yemeye ne gönlüm ne de gücüm vardı. Sadece babamın dolabımın üstündeki kıyafetler içine saklı olan pembe kutudaki çizimleri bulmamış olması için dua ediyodum. Günlük aktivitemdi babamın o kutuyu bulmaması için dua etmek. Bir keresinde resimlerimi bulduğunda bana "sen bide gay mı çıkcan başıma akılsız ahmak!" diyip beni bayıltana kadar dövmüştü. Biseksüel olduğumu babama haber gider diye söylememiştim kimseye, eğer öğrenirse öldürürdü beni. Çok fena dövmek anlamında değil, ilk ben bayılacak hale gelene kadar döver sonra acıyı hissediyim diye bayılmadan bıçaklardı beni. Ama en çok canımı yakan hep annemin ağladığını görmekti. Her gün yüzünde o morluklsrı görmek çok yakardı canımı. O babam denecek herif her gece zaten annemle zorla bile olsa cinsel ilişkiye girer sonra da gidip aldatırdı. Anneme eğer onu boşarsa beni bıçaklayacağını söyledi hep. Annemin kalmasının tek nedeniydim. O babam denecek sikiği her gördüğümde daha da iğrendim cinsellik ve +18'den. Kız arkadaşım olsun, erkek srkadaşım olsun hiç birine kötü davranmayacaktım. O herifin anneme yaşattıklarını sevdiğim insana asla yaşatmayacaktım. Nefret eder, iğrenirdim biri bana "babana benziyosun" deyince. O ortamı terk ederdim.

Gelmiştim maalesef o kabus bölgesine. İç çektim ve kapıyı açtım.

"GELDİN Mİ LAN?!" o herif bağırdı.

"Mhm." bir mırıldanmayla yetindim ve odama koşup kapımı kapattım, bi de üstüne kilitledim. Hızlıcs dolabımın üstüne baktım, ordaydılar. Canım resimlerim.. Sarıldım kutuya, çantamdan bu gün yaptığım resimleri aldım ve dikkatlice yerleştirdim. Kutuya bi kere daha sarılıp geri yerine sakladım. Hızlıca sprey boyalarımı ve kameramı aldım, okul harçlığımın 30 lirasını alıp diğerini sakladığım kumbarama attım. Harçlığım 50 liraydı ama okulda birşey yemezdim. Odandan çıktım ve salonda istemesem de dışarı çıkcağımı belli etmek için elimle jest yaptım soınra hızla kapıdan dışsrı adımladım. Nereye gideceğimi pek bilmiyodum ama boş biryer bulana kadar dolaşacaktım.

Sonunda hava kararmaya yakınken boş bi duvar bulmuştum. Kameramı ve ışığını ayarladım ve sprey boyalarımı çıkardım. Gri renkte "KAFES" kelimesinin grafitisini yapcaktım. Kayıdı başlattım ve kutuyu salladım. Sonra grafitiyi yapmaya başladım...

Bir saat falan sonra dış hazırdı. Pembe ve mor boyalarla efekt verecektim ki bi ses geldi...

"AAAAAANNAAANNIII-!!!!" ses yaklaşırken o tarafa baktım ve biri birdenbire üstüme düsüp ikimizi de yere yatırdı. Reflex olarak benim üstüme düşen kişinin belini kavradım.

"Hassiktir." üstümdeki kişi konuştu ve hızlıcs kalktı. Yerdeki bana baktı. Benden kısaydı. Bana elini uzattı. "Çok özür dilerim." elini tuttum ve yardım etmesine izin verdim. Sorun olmadığını belirtmek için kafamı aşağı yukarı salladım. Duvardaki bitmemiş grafitiye sonra ayaklarının ucundaki, kaykaya baktı. Sonra yine grafitiye, kameraya ve bana baktı.

"Her gün gördüğüm o grafitileri sen mi yaptın?" bana sordu. Gözleri parlamıştı. Onaylamak için başımı salladım. Bana gülümsedi. "Nasıl yakalanmadın lan?" diye sordu. Omuz silktim. "Çok da güzel yapıyosun ha." hafifçe gülümsedim. İçimde birşeyler kıpır kıpır olmaya başlamıştı bile.

"Adım Arif. Arif Güloğlu." koyu kahverengi saçlı, kahverengi gözlü o güzel adam gülümsedi. "10. sınıf öğrencisiyim."

Pek konuşmak istemedim bu yüzden çantamdan kalem ve defterimi aldım.

"Cenan. Mustafa Cenan Adıgüzel. 11. sınıf öğrencisiyim." küçük bi gülümseme verdim ona o notu okurken.

"Konuşmayı mı sevmiyosun yoksa direkt mi konuşamıyosun?" Arif sorunca defteri alıp yazdım.

"Konuşmauı sevmem pek." defteri geri verdim. Okudu ve aynı gülümsemeyle bana baktı.

"Ben konuşmayı çok severim. He bide yeni taşındım buraya. Yakında şu Batuhan Bakkal'ın yanındaki okula yazılcam."

gülümsedim ve bir heyecanla "Ben orda okuyorum." dedim. Arif bana bakıyodu

"Oha sesin çok güzel." bu iltifat beni kızartmaya yetmişti. Elimle ensemi ovdum ve yere baktım. Arif biraz kıkırdadı ve defteri benden aldı. Birşeyler yazdı ve defteri geri verdi.

"Telefon numaram ve instam. Yazarsın bana. He, bana şu videoyu göndermeyi unutma adı güzel çocuk." Arif güldü ve kaykına atladı. Bana el salladı ve sürdü gitti. Yüzüm kıpkırmızıydı. Beni nasıl konuşturmauı başarmıştı bu çocuk? Kameraya baktım ve pembe sprey boyamı geri aldım. Grafitiye son detayları ekledım ve toplandım. İç çektim ve evin yolunu tuttum...

❅❅❅❅❅

NASILDI BÖLÜMM??

Zaten bi tane yazarken başka bi fic yazmak ne kadar akıllıca bilmiyorum ama fikir aklımı yemeye başlamıştı mk.

Evet, İmkansız Olas1l1k filmi ilham kaynağım bi nevi.

Bu fici büyük ihtimalle "kamp" ficindan daha çok sevcemm

Hadi görüsürüz, yorum atmayı ve oy vermeyi unutmayınn

Öptümmm˙˚ʚ('◡')ɞ˚˙

Kaykay ve Grafiti -ArCen-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin