Yavaş adımlarla karakola girdik, lobide çalışan bi abla bizi gördü ve yanımıza geldi.
"Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?" abla bize sordu, hala titriyordum. Serdar abi öne adım attı.
"Merhaba hanımefendi. Biz bi şikayet için gelmiştik." Serdar abi söyledi.
"Tabi, benimle gelin." abla bizi bi odaya yönlendirdi ve hepimiz içeri girince gitti.
"Merhabalar efendim." Serdar abi sandalyede oturan adama dedi. "Biz aile içi şiddet ihbar etmeye gelmiştik."
"Aile içi şiddet mi? Kanıt var mı?" Serdar abi nazikçe beni öne çekti.
"Kanıtımız burda." bana bakarak söyledi.
"Merhaba çocuğum, adın neydi?" adam bana sordu.
"Cenan. Mustafa Cenan Adıgüzel." sesim hem titrek hem de kısıktı.
"Bana şiddetin kanıdını gösterir misin?" adam bana bakarak söyledi. Başımı salladım, yutkundum ve yavaşça sweat'imi çıkardım. Adam bakakaldı. "İfadeni almamız lazım. Ve, ailenin numarası ne? Onların da gelmesi lazım." adam dedi. Numarayı verdim ve buraya gelmeleri için çağırdıklarında beni de ifade vermem için çağırdılar.
𖤐𖤐𖤐𖤐𖤐
2-3 saat sonra benim, Arif'in, Atakan'ın, Emre'nin, Serdar abinin ve annemin ifadeleri alınmıştı, annemin ve benim vücudumdaki yaralar da kanıt olarak alındı. Bize mahkemeye çağrılcağımız haber verilince Arif hemen ailesiyle konuşup çok iyi bir avukat tutmuştu. Türkiye'nin en iyi avukatlarındandı. Arif ben stresten tir tir titrerken beni rahatlatmaya çalışıyordu. Atakan ve Emre ise annemi rahatlatlatıyodu.
"Cenan bi rahat ol ya..." Arif söylendi. Kolumu okşuyordu.
"..Arif ben korkuyorum.." titrerken söyledim.
"Biliyorum, biliyorum." Arif bana sarıldı ve beni rahatlatmaya çalıştı. Anneme baktı ve bana bakarak adını sordu. "Annenin adı neydi?"
"..Leyla.." cevapladım.
"Leyla abla, korkma be. Kurtaracam hem bak ben sizi!" Arif güven verici bi şekilde konuştu. "Ben size çok güzel bi avukat tuttum be ablam. O adam hapishaneden zor çıkar bu gidişle."
Tam o sırada ifade odasından babam ve 2 polis çıktı, babamın elleri arkadaydı. Annemi hemen yanıma çektim.
"Hepsi senin yüzünden lan! Şerefsiz, nankör köpek! Nefret ediyorum be senden! Senin gibi bi oğlum yok benim Cenan!" o bağırınca yine gözlerim doldu, ama yaşla değil. Bu sefer öfkeyle.
"Benim sanki senin gibi babam var! Hayatı zindan ettin bize ulan, şerefsiz!" geri bağırdım. Arif büyük ihtimalle gaza geldi ve bağırdı
"Arkadaşıma bi daha dokunursan seni çok fena dövdürttürürüm, anladın mı!" Arif bana destek çıkmaya çalışıyordu ve ne yalan söyliyim, çok şirindi.
Polisler almış götürmüştü o herifi. Anneme sarıldım.
"Geçti be hepsi annem."
"Sağol kuzum benim, canım oğlum." annem alnımı öperken söyledi.
"Bana değil arkadaşlarıma teşekkür et annem.." Arif'e, Atakan'a, Emre'ye ve Serdar abiye baktım. "Onlar olmasa benim cesaretim yoktu be annem." annem de onlara baktı ve yanlarına gitti.
"Bizi kurtardınız, Allah sizden razı olsun. Allah ne muradınız varsa versin." annem Arif'e sarılarak söyledi. Arif anneme geri sarıldı.
"Her zaman Leyla abla. Ne demek." Arif gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaykay ve Grafiti -ArCen-
FanfictionOkulda konuşmauıp tek yapmak istediği şey resim ile ilgilenmek olan Cenan bir gece grafiti yaparken kaykaycı bir çocuk görür... (2. BÖLÜMDE RAHATSIZ EDEBİLCEK KONULAR!)