"Lanet"

196 37 71
                                    

Yine lanet bir güne uyandım yine,
gözlerim açılmamak için direniyor.
Her zamanki gibi aynı şekilde vücudumda hareket etmek istemiyor.
Hangi ara soğudum bu hayattan ben
17 yaşıyımdayım daha nedense kendimi 40 yaşında gibi hissediyorum. Çok fazla şey yaşadı bu beden hemde haddinden fazla, kalkmam gerek ama kalkamıyorum ve biliyorumki eğer kalkmazsam canavarlar gelecek. Efendim? O canavarlar kim mi?
O sizin gözünde bir melek olan kadın yani "anne" ve o sizin gözünde her zaman her şeyi yapabilecek olan süper kahraman yani nam-ı diğer
"baba"

Kendimi zorlayarak yatakta oturur pozisyona geldim. Gözlerimin içi alev alev yanıyordu. Ellerimi gözlerime götürüp ovaladım ve etrafa bakındım.
Fakir birisi değildim oldukça zengindim ve odam rengârenkti.
Beni bu siyah dünyada kurtaran tek şey odamdı. Yataktan kalkarak ayaklarımı yere süre süre banyoya gittim. Soğuk suyu açıp yüzüme çarptım ve dişlerimi fırçaladım. Yüzümü kurularken aynayla göz göze geldim. Berbat gözüküyordum her zamanki gibi, aynayla bakışmayı kesip banyodan çıktım.
Okul üniformamı giydim, göz altı torbalarımı kapatıcıyla kapattım. Odamdaki civcivime elveda ettim ve aşağı indim. Merdivenlerin son basamaklarındayken canavarların sesini duydum iş hakkında konuşuyorlardı.

"Sakin ol felix yanlarına gidebilirsin korkak olma."

Kendime bu cümleleri tekrar ede ede salona gittim.

"Ooo felix 20 dakika erken kalkmışsın kahvaltı birazdan hazır olur gel yanımıza otur."

Kafamı baba dediğim adama çevirdim.

"Ş-şey baba mutfağa gidip su içmem gerekiyorda girebilirmiyim?"

Lanet olsun kesin yutmiycak!

"İyi git bakalım dua et bugün iyi günümdeyim."

Kafamı eğip aşağı kattaki mutfağa indim. Tezgahın üstündeki suyu alıp kafama diktim. Kenardan bir sandalye çekip oturdum ve başımı ellerimin arasına aldım. Gözlerim dolmuştu, bu adamla iki cümlelik konuşmam bile ölmeme sebep oluyordu. Aniden dibimde iki topuklu ayakkabı belirdi. Kafamı kaldırınca karşımdaki kişinin chaeryoung olduğunu gördüm.

"Noldu efendim bir sorun mu var eğer varsa annenize haber vereyim?"

Chaeryoung'tan nefret ediyordum annemin yalakasıydı. En ufak şeyde gider anneme isbiklerdi. Acı çekmemden zevk alıyor bu başka bir açıklaması olamaz!

"Yok bir şey git işini yap."

Mutfaktan ayrıldım ve yukarı çıktım. Yemek masasına baktığımda kahvaltının hazır olduğunu gördüm. Masaya yaklaşıp yerimi aldım. Masada sadece babam vardı annem yoktu.

"Nerede bu kadın yine felix gördünmü anneni?"

Tam ağzımı açıp cevap verecekken anne demeye maruz kaldığım kadın merdivenlerin başında belirdi.

"Ne o hyun-do beni felix'e sorarmı oldun?"

"Saçmalama chung sun kes sesini otur yerine!"

Annem sinirden yüzünü buruşturdu ve topuklu ayakkabılarını yere vura vura karşımdaki yerine oturdu.
Banada "oldukça sinirliyim bakma bana" diyen bir bakış attı.
Bende hemen kafamı yere eğdim.

"Afiyet olsun" dedi babam ve hızlıca biseyler yemeye başladım.

"Ne o felix yangına su mu götürüyorsun?"

Why are you so perfect?| HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin