Önceki Gün - 15 Aralık 2016
Lüks beyaz bir villanın bahçesinde zihnindekilerini tekrar gözden geçiriyordu genç adam
Her şey plana göre uyulmuş yarının beklemesini dilercesine vakit kolluyor zihnin karanlığına ışık tutmak istiyordu.Kızgın alevler üzerinde yaşamıştı siyahın keskin gözlere sahip genç adam.
Her gece elleri arasında geçip giden zamana ve durmaksızın önünde cesete dönüşen insanlara alışmıştı.
Artık zihnindekilerini geçirmesi gerekli ve uygulamalıydı.
Yalnız o zaman kurtulup özgürlüğe kavuşacaktı bu bedenler.Genç adam nefesini tuttu.Tekrardan arkadaşlarının olduğu salona adım atmıştı.
"Asil Bozkır'ın işi noldu? " dedi boynundaki atkıyı kenara savuran Kumsal.
"İçeriye sızan adamlarımızdan biri Mehmet Soyer'in akşam sekiz sularında uygulamaya geçeceğini söyledi." genç kızın karşısındaki tekli koltuğa yaslanan Cem.
Genç adam ardadan bu ismi duyunca geçmişteki kirli izlerini saklar edasında soğuk tavrına bürünmüştü.
O isim pencelerini genç adamın boğazına yırtarcasına uzatmış ve kanatmıştı.Genç adamı gördüklerinde arda ve diğerleri az önceki poziyonlarını bozmuş dik durduklarını belirtir nitelikte ağırlıklarını koymuşlardı.
Bu korku değildi sadece genç adama saygı duymalarıydı.
Çünkü onların hayatlarında yer etmişti. Bu siyahimsi gözler.Hafif çatık kaşlara ve koyu kahve tonlarına sahip olan bir diğer genç şömineden başını kaldırıp "Neredeydin dostum " diye hayıflandı.
"Dolaştım " dedi bu konuşmayı uzatmak istemeyip nerede oldugunu bilinmesini istemeyen genç adam.
Merdivenlere yöneldi.
Aklına birsey geldiği an arkasına döndü ve az önce ona soru soran Sonat'a " okul işini hallet " dedi.Daha cevabını almadan merdivenlerden çıkmaya devam ederek uzun bir koridora geçti genç.
Bugün yorulmuş bir edası vardı.Fakat Bedenen değil ruhendi bu yorulması.
Kendisinden başka kimseden Korkmuyordu. Buna mehmet Soyer'de dahildi.
Her ne kadar insana bir etki etsede o kuvvetli bedeni buna el koyuyordu.
Odasına ulaştığında onu soğuktan koruyan deri ceketini çıkarıp yatağının köşesine doğru attı.
Sonuçta soğuk varken sıcağa gerek duymuyordu genç.Biliyordu ki soğuk geçmişini azda olsa sömürüyordu.
Gözlerini kapattı.Zihnine bugün son günlerde hakkında bilgi toplayıp takip ettiği kızın evin çatısında görmesi saşırtmıştı.
Kahve tonlarında saçları ve kendini belli edercesine ela gözlerini yakindan görüyordu genç.
Yakında yaklaşan tehlikeyi bilmesede düşünceli olduğu aşinardı kızın.
Genc adam ne düşündüğünü bilmemesine karşı uzaktan bakmaya devam ederken kızın başını gökyüzüne çevirmesi ve bir kaç göz yaşı akıttıgını görmüştü.Bu hareketi üzerine adam elini sıkmış ve içinden küfürler savurmuştu.
Ne yani kendisini bir göz yaşı ile mi teselli ediyordu diye düşünmüştü.Cünkü genc adamın yaşadıklarını çekse kendisini bir kaç dakikada öldürecegini biliyordu.
Ve bu durumda haklı olacağınada.
Kızın hakkında aklında kısa bir özet geçirdi genç. Daha beş yaşında ailesinin Mehmet Soyer'in sırtından vurmaları sonucu öldürülmesi ile dayısı Ahmet Kesin'in torununu alıp düşmanlardan uzak kızın büyük bir beladan kurtarmıştı.
Öğretmen oluşuyla yer yer Türkiyeyi dolaşmış ve izlerini kaybetmişti.Fakat Mehmet Soyer bu izleri tekrardan bulup şuan istanbulda olduklarını evin nerede olduğunu biliyor ve yarın kızın onsekiz yaşına bastığı gün ele geçireceklerini adamlarımızdan biliyorduk.
Mehmet Soyer yine farkını koyacaktı.Yapıcağı işini yarı yolda bırakmayacağını önündeki bir canın zihnini alıp kendisine bir köle yapıcaktı.
Kaslarını çattı ve kapattığı gözlerini açtı.
Basini iki yana sallayarak Hayir dedi içinden.bu sefer izin vermeyecek ve Asil Bozkırın gözünün önünde yavaş yavaş ölmesini,birinin daha bu pençelere geçmesini göz yummayacaktı.
Bunu başkası için değil kendisi için geçmişte hiç kimsenin bilmediği sırlarını göze alıp zorluklara baş kaldıran Aren olarak hareket edicekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GRİ
Teen FictionGri, siyah ve beyaza bulanmış bir denge.Ve nefes alındığında insana işleyen soğuk bir karmaşıdır.