Yaklaşık 2 saatte yalıya gelmiştik. Motordan indim. Kaskı çıkartıp ona uzattım. "Senin olsun sevdin galiba" dedi. Gülümseyip sıkıca sarıldım. "Teşekkür ederim" dedim. "Rica ederim ne demek" dedi. Ben yalıya girerken ara gaz verdi. Gülümseyerek ona baktım. El sallayıp içeri girdim.
Kolumdaki kaska baktım. Siyah ve bir kırmızı yazı.
Odama çıktığımda kapıyı kapatır kapatmaz geri açıldı. Talhayı görünce göz devirdim. "Ne var?" dedim soğuk sesle. Kaşlarını çattı. "Birşey yok? Sadece baktım hem ne bu soğukluk" dedi. Kaskı rafıma koyarken kahkaha attım.
"Söylesene talha aras dan başka kimi hatırlamadım?" dedim alayla. Gözlerini açtı. "Sen nereden biliyorsun" dedi şaşkınlıkla. "Arasın evinde fotoğraf buldum. Konuşsana kimi hatırlamadım" dedim. Birşey söylemedi. Buğra ve kayra içeri girdi. Kahkaha attım. "Arasta sizler gibi öz abim gibiymiş. Orada kimbilir kaç yaşındaydım 2? 3? Neden söylemediniz" dedim.
Hepsi bakıştı. "Suçu üstüme alacağım ama nedenim yok" dedim. Montumun önünü açtım. "Konuşsanıza!" diye bağırdım. "Güzelim üzülmeni istemedik" dedi. "Ailem? Annem, babam, yengelerim, amcalarım, dayımlar, dedem onlar neden söylemedi?" dedim sinirle.
"Biz söyledik" dedi kayra. Alayla kahkaha attım. Gülüyordum ama gözümden yaş akıyordu. "Çıkın odamdan" dedim. Sorgulamadan çıktılar. Saat 22.36 onları suçlamamam lazımdı. Ben yarayı bilmeme rağmen sormamıştım. Onlara üzülmüştüm. Derin nefes verip pijamamı giydim. Yatağa girip telefona bakmaya başladım.
Saat 02.13
Saat gece 2 olmuştu ama hala uykum gelmemişti. Kapım çalınca kaşlarımı çattım. "Gel?" dedim. Yüksek sesle konuşmuyordum çünki herkes yatmıştı. Kapı açıldı. Gözleri ağlamaktan şişmiş ve kızarmış buğra geldi. Ben mi üzmüştüm bu kadar? İçime bir ağrı oturdu. Hızlıca ayağa kalkıp yanına gittim. "Buğra neden ağlıyorsun" dedim gözyaşlarını silerken.
Bir anda bana sarıldı ve gözyaşlarını boynuma bıraktı. "Ben çok kötüyüm. İlk seni sonra baharı üzdüm" deyince derin nefes verdim. Ayrılmışlardı. Beni üzmesini önemsemedim bahar için dünyayı bile yakardı. Elini belimden çekti. "Kendimi iyi hissetmiyorum uyuyamıyorum yardım et asel" dedi.
Yatağa uzandı ve eliyle yüzünü kapattı. Yatağa oturup sırtımı başlığa yasladım. "Ne oldu neden ayrıldınız" dedim. Derin nefes verdi. "Bilmiyorum telefona baktığında ayrılalım yazmıştı neden üzüldü acaba" dedi. Bana dönüp belime sarıldı ve başını karnıma koydu. Elimi saçına götürüp okşadım.
"Demekki sen onu haketmiyorsun sen daha iyilerine layıksın" dedim. Başını salladı. "Çok seviyordum asel" dedi titrek sesiyle. "Sev sevme buğra ama bilki arkandayım" dedim. Elini daha çok sıkılaştırdı. "Özür dilerim" dedi bana söylemediği için. "Asıl ben özür dilerim fazla gittim üstünüze" dedim.
Gözlerini kapatıp göğsümde uyuya kaldı. Bende başımı geriye yaslayıp uyudum
