Her Şeyin Başlangıcı O Gün
Bu sabah Lee Krallığında gerginlik hakimdi, herkes bir yerlere saklanıyor kaçacak bir delik arıyordu adeta. Gökyüzünde çakan şimşekler ise her şeyi daha da berbat hâlâ getiriyordu. Birazdan Lee Krallığında her şey değişecekti ama kimse bir şey yapamıyordu.
Kraliçe saraydaki koşuşturmanın artmasıyla Minho ve Hyunjin'in odasına doğru ilerlemeye başladı çünkü her şeyin başlangıcının sebebi onlardı. Kraliçe sinirle kapıyı açıp Hyunjin ve Minho'nun odasına girdi. "Neler oluyor burada?" Hyunjin sinirle bir kahkaha bıraktı odaya "Neler mi oluyor? Neler oluyor ha? Sizin ve o aptal büyücünün iftiraları yüzünden oluyor ne oluyorsa. Açıklayın oğlunuza ne olduğunu hadi! Hadi!" Kraliçe buruşturduğu yüzüyle Hyunjin'e bakmaya başladı.
Kraliçe nazik adımlarla Minho'ya yaklaşıp kolunu okşamaya başladı Minho'yu sakinleştirmek için. "Sana başından beri söylemiştim değil mi Minho? Eğer... Eğer bu büyücü kılıklı şeytanla evlenirsen bu bizim sonumuz olur diye ama sen beni dinledin. Bak o bizim sonumuzu getirdi. Onun yüzünden..." Kraliçe sahte gözyaşlarını akıtmaya başladı. Hyunjin ise artık çileden çıktığını hissediyordu. O kimseye bir şey yapmamıştı. "Onun yüzünden baban öldü Minho." Kraliçe akmaya devam eden gözyaşlarıyla Minho'ya bakmaya başladı. Kraliçe Hyunjin'i bu saraya geldiğinden beri sevmiyordu, onu bu saraydan göndermek için her yolu denemişti ama başarılı olamamıştı fakat şimdi başarılı olduğuna emindi. Hyunjin bu saraydan sürüne sürüne gidecekti ve Kraliçe bu sarayın mutlak hakimi olacaktı.
Minho ise öfkeyle ve biraz da hüzünle Hyınjin'e bakıyordu "Doğru mu? Babamı sen mi öldürdün?" Hyunjin şokla Minho'ya baktı gerçekten Kraliçenin söylediklerine inanmış mıydı? Hızla kafasını iki yana salladı "Minho ben yemin ederim kimseyi öldürmedim. Neden? Neden Kralı öldüreyim ki? Ben kimseye bir şey yapmadum?" Minho acı dolu bir tebessümle Hyunjin'e bakıp kafasını iki yana salladı "Sen bir şeytansın Hyunjin. Seni ben eğittim. Benim güzel şeytanım ol diye. AMA SEN BENİM BABAMI ÖLDÜRDÜN!" Minho adımlarını hızlandırıp hızla Hyunjin'in bığazını sıkmaya başladı. Kraliçe ise zevkle karşısında kavga eden ikiliyi izlemeye başladı. Saray ona kalacaktı.
Minho morarmaya başlayan Hyunjin'i tüm kuvvetiyle yere fırlattı. "MUHAFIZLAR! BURAYA GELİN HEMEN!" Minho'nun emriyle hızla sarayın mıhafızları odaya girdi. Minho son kez nefretle Hyunjin'e bakıp düz bir ifadeyle muhafızlara baktı bu sefer ardından konuşmaya başladı "Bu iblisi mahzene atın!" Hyunjin ayağa kalkıp Minho'ya doğru ilerledi ve kafasını iki yana salladı "Minho ben yemin ederim bir şey yapmadım Kraliçe yalan söylüyor!" Minho dudağını dişleyip düz bir ifadeyle Hyunjine bakmaya devam etti ve buz gibi bir ses tonuyla konuştu "Babam zehirlenerek ölmüş biliyor musun Hyunjin? Ah tabii ki biliyorsun çünkü o senin zehrinle ölmüş. Bu sarayda, bu krallıkta senden başka o zehri yapabilen yok çünkü Hyunjin. İspatla! BABAMI ÖLDÜRMEDİĞİNİ İSPATLA! HADİ!" Minho cevap vermeyen Hyunjin'le bir kafa hareketiyle muhafızlara Hyunjin'i alıp götürmeleri için işaret verdi. Hyunjin ise şaşkınca etrafına bakıyordu hâlâ. Bu nasıl mümkün olmuştu? Evet Hyunjin bu sarayda zehir yapabilen kişilerden biriydi ama o Krala zehir vermemişti sadece o Kralla tartışmış sonra da odadan çıkıp gitmişti o kadardı daha fazlası yoktu.
Hyunjin koluna sarılan kollardan kurtulmak için bedeni savurmuştu ama nafileydi. Minho nefretle ona bakıyordu. "Minho... Yalvarırım... Yalvarırım bana inan ben babanı zehirlemedim. O zehri babana ben içermedim evet dün odasına girdim ama ben bir şey yapmadım Minho... Ben babanı öldürmedim..." Hyunjin yüzüne bile bakmayan Minho'yla umutlarının son bulduğunu anlamıştı. Yarın idam sehpasına çıkıp son nefesini Minho'nun gözleri önünde verecekti. Muhafızların kolları arasında yavaşça mahzene indi. Minho yağan yağmura baktı gökyüzünden ince yağmur yağıyordu. Minho kısa bir kahkaha attı. Yarın yağmur yerine kan yağacaktı gökyüzünden ama Minho'nun yanıldığı bir şey vardı yarın Hyunjin'in kanı akmayacaktı yarın Minho masum onlarca kişiyi öldürücekti ve kendini ve Hyunjin'i sonsuz bir karmaya mahkum edecekti çünkü ikisinin kaderi bir yazılmıştı. Minho rahat nefes alamıyorsa Hyunjin'de alamayacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karma||Hyunho
FanfictionHwang Hyunjin okulda zorbalık gören liseli bir gençti. Minho'nun ise dünya yansa umrunda olmazdı ta ki Hyunjin'in sessiz yardım çığlığını duyana kadar o günden sonra Hyunjin'i yalnız bırakmamaya söz vermişti. Hem de temizlemesi gereken bir karması v...