3.Bölüm

546 18 6
                                    

İki yıl sonra

Kulaklarımdaki ağlama sesleriyle uyandım ve inledim. Neden her uyumaya karar verdiğimde birisinin beni bir şekilde uyandırma cüretini gösterdiğini bilmiyorum.

"Neden ağlıyorsun bebeğim?" Onu kendime doğru çekerken uykulu bir sesle sordum.
"Karnım süt istiyor." Yaşlı gözlerini ovuşturuyor, o çok sevdiğim iri, gri gözleriyle bana bakıyor.

Son iki yılda hayatımda pek çok şey değişti; özellikle de o adamla yaşadığım tek gecelik ilişkiden sonra.

Bundan iki gün sonra Miami'den ayrılıp evime döndüm. Sanırım yaklaşık iki ay sonra bir kız çocuğuna hamile olduğumu öğrendim ve öğrendiğimde hem tedirgin oldum hem de mutlu oldum.

Tabii ki adamı aramak için Miami'ye geri döndüm ama onun adını, adresini veya buna benzer herhangi bir şeyi bile bilmezken ne yapabilirdim ki. Tanıştığımız ve seks yaptığımız kulübü tekrar ziyaret ettim ama bunun yerine yeni bir sahibi vardı ve bir kez daha her şeye geri döndüm.

Bu adamın izini sürmesi zor bir adam, orası kesin.

İki hafta aradıktan sonra pes ettim ve eve döndüm çünkü dönmem gereken bir işim vardı, gerçi o gece onun adını alamamak benim hatamdı.
O gece en çok pişman olduğum tek şey buydu.

Yine de en iyi arkadaşımın ve ailemin desteğini aldım, bu yüzden Eun-Kyung'a bakmakta hiçbir sorun yaşamadım. Hatta geçen yıl kızımla birlikte onu bulmak için Miami'ye gittim ama bir kez daha onu bulma şansım olmadı.

Ha-Yoon bile diğer adamı bulmaya çalıştı ama bunda da şansımız yaver gitmedi. Sanki ortadan kaybolmuşlar ya da aslında hiç orada olmamışlar gibi.

Bu yüzden tamamen vazgeçtim.

Şimdi kızım iki yaşında ve şimdiye kadar gördüğüm en zeki çocuk ve aynı zamanda sözlerini iki yaşındaki bir çocuğa göre çok iyi telaffuz ediyor.

O benim hayatımın güneş ışığı ve onsuz hayatımda ne yapardım bilmiyorum.

Eun-Kyung dişlerini fırçalayıp yıkarken banyoya götürdüm. Onu dışarı çıkmamız için hazırlarken önce bir şort, ardından bir prenses bluzu çıkardım.

Annemle babam ben çalışırken ona bakmayı kabul etti; çoğu zaman evde kalan kişi o olduğu için daha çok annem, bu yüzden işteyken onu nerede bırakacağım konusunda endişelenmeme gerek yok.

İşim bittiğinde nihayet saçlarını ikiye taradım. Babası gibi kahverengi saçları ve aynı delici gri gözleri vardı, o gözleri asla unutmayacağım.

Herkes ikiz gibi göründüklerini söyleyebilir. Benden aldığı tek şey iki gamzemdi, hepsi bu.

Onu dokuz ay boyunca taşıyan bendim ama dışarı çıktığında bana hiç benzemiyor.

"Hadi, gidip şu küçük karına biraz süt alalım." Karnını gıdıklıyorum, o da kıkırdıyor.

Onu mama sandalyesine yerleştirirken tombul yanaklarından öpüyorum. Bu küçük kız sütü her şeyden çok seviyor, bütün gün süt içmeyi ve başka hiçbir şey yememeyi tercih ediyor.

"Biraz yoğurt yemeye ne dersin?" Yoğurdu önünde sallayarak sordum ve o da hayır anlamında başını salladı. "Biraz tatlı patates püresine ne dersin?" Ben de aynısını yaptım ve o hâlâ hayır diyerek başını sallıyor ama sonra fikrini değiştirip evet diyor.

Biraz tatlı patates püresi yapıp ardından onu biraz sütle beslediğim için Tanrı'ya şükrediyorum. İşim bittiğinde onu temizledim ve kahvaltımı yaptıktan sonra onunla işim bitti.

Bugün Ha-Yoon'nun bize eşlik etmesiyle onu parka götürmeye karar verdim. Bugün izin günlerimden biriydi ve normalde bunu elimden geldiğince onunla geçirirdim. Boş zamanlarımı her zaman onunla geçiriyorum çünkü onun ihmal edilmiş hissetmesini veya buna benzer bir şey hissetmesini istemiyorum.

"Ha-Yoon Teyze'yi görmeye hazır mısın?".
Başını sallayarak zıplarken kıkırdadı, "Evet!"

Dinozorunu yanıma aldığımdan emin oldum çünkü onu bırakmak gibi bir hata yaparsam tüm dünyayı kızımın çığlıkları sarardı..

Onsuz hiçbir yere gitmiyor ve onsuz da uyumuyor.

Bu oyuncağı ona 8 aylıkken aldım ve o günden sonra bir daha onsuz dışarı çıkmadı. Eun-Kyung'u nerede görürsen, o lanet dinozoru da göreceksin.
Eğer yataktayken onu yanında bulundurmazsa asla uyuyamaz ve bu konuda ciddiyim.

Daha sonra bizi parka götürdüm ve hemen Ha-Yoon orada köpek yavrusuyla birlikte dolaşırken gördüm.

"Yoon Teyze!" Eun-Kyung çığlık atarak ona doğru koştu.

"Koşmak yok Eun, düşeceksin." Koşarken iki sol ayağının olduğunu bildiğim için onu uyardım.

Ha-Yoon onu kaldırdı ve yüzünün her yerine öpücükler kondururken onu kendi etrafında döndürdü ve kızım kıkırdadı. Onu yere bıraktı ve eun da anında eğilip yavru köpeği sevmeye başladı.

"Merhaba Cody." Yavru köpeğe fısıldıyor bu sırada bende en iyi arkadaşıma sarılıyorum.

"Hey bebek." Ha-Yoon beni selamladı.

"Çok mu bekledin?"

"Ah hayır, sen gelene kadar sadece beş dakika kadar bekledim."

"İyi." Eun-Kyung'u swinger'a yerleştirip onu yavaşça iterken bunu söylüyorum ama yine de düşmesine yetecek kadar sert değil. Swinger onunla birlikte sallanırken ciyaklıyor, bizde mal gibi gülüyorduk.

Şimdi hikaye size biraz garip gelebilir ama olaylar daha tam başlamadı. O yüzden lütfen okumaya devam edin. Öpüyorum kocaman.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sadece Tek Gece |+18 •Kim Taehyung•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin