4. Bölüm ~Acılı Gece~

57 14 15
                                    

Parktaki banka oturdum ve ağladım. Saatlerce, neden intahar denemelerim başarısız oldu? Neden ben ölmedim? Ben istenmeyen bir çocuktum.

Telefonuma durmadan mesajlar geliyordu. Kimsi Felix kimisi diğerlerindendi... Hepsi beni merak etmiş mesaj yağdıyorlardı. Chan bile mesaj atmış.

Civciv:
Seung özür dilerim lütfen affet beni onu orda bağırarak söylemeliydim...
Tavşan:
Seung iyi misin? Arıyorum açmıyorsun.
+🐷:
Yengen ile seni merak ettik. Akşam bize gelsene hem oyun falan oynarız.
Tilki:
Changbin ile seni merak ettik.Akşam Changbin'in evine gideceğim benimle gelsene Seung.
Sincap:
Seung beni koruduğun ve sırrını tuttuğun için teşekkür ederim. Hayatımda gördüğüm en iyi arkadaşsın...
Lama:
Seung beni Minho'ya söylemeyip sırrımı tuttuğun için teşekkür ederim. Çok iyi bir insansın Seung senin gibisi bulunmaz...
Kurt🤍
Seung bizimkiler seni merak ediyorlar. Nerdesin? Dersaneden kaçmışsın annenler bile endişeliler.

Telefonu sessize aldım. Hepsi intahar denemelerim yüzündendi. Beni önemseyip aramaları, mesaj atmaları...

Bileklerimi açtım hala jilet izleri duruyor. Onlar yüzünden kısa kollu giyemiyorum... Keşke intahar denemelerim başarılı olsaydı. Keşke geberip gitseydim...

Ağlamaya devam ettim. Başımı kaldırıp yere baktım. Yerde bir cam parcası bana göz kırpıyordu... "Acaba denesem mi?" dedim kendi kendime.

Biraz düşündükten sonra cam parcasını elime aldım. Cidden çok keskindi jiletten daha keskin gibi duruyordu...

Denemek için camı bileğimde hafifçe bastırarak gezdirdim. Tam tahmin ettiğim gibi çok kolay kesiliyordu...

Bileğimdeki yara açılmışa benziyor ki hemen kanamaya başladı. O anki hırs ile daha çok bastırdım camı bileğime.

Bileğimdeki damarlar patlamışçasına kan fışkırıyordu. Kansızlıktan olucak ki başım dönmeye başladı. Sonrası karanlık tek hatırladığım Chan'ın yardım çığlığıydı...

Felix'in gözünden:
Telefonumun titremesi ile hemen telefonu elime aldım. Mesaj gönderen Chan idi.

Avustralyalı bir kurt:
*Konum*
Felix diğerlerine haber ver bu hastahanedeyiz. Seungmin'i buldum acil gelin.

Hastane mi? Seung umarım iyisindir...

Hemen gruba mesaj attım. Herkese acil buraya gelmelerini söyledim ve bir taksiye atlayıp konuma gittim.

Hastanede içeri girerken herkes ordaydı beni bekliyorlardı. Seung'un ailesi bile, annesinin gözleri kıpkırmızı olmuştu. Ağladığı çok belliydi.

"Ne olmuş Seung iyi mi?" dedim. Minho bana sarıldı ve "Daha belli değil. Damarını patlatmış doktorlar öyle diyor. Fazla kan kaybı varmış" dedi.

Ne yani Seung ölücek mi? İntahar denemelerinden son anda benim için vazgeçen arkadaşım benim yüzümden mi ölücek?

Kollarımı Minho'ya sardım ve ağlamaya başladım. Hepsi benim suçum...

Ben ağlarken doktor içeriden çıktı. Doktorun etrafına dolandık. Doktor bize " Size bir iyi bir de kötü haberim var" dedi.

"İlk önce iyi haberi verin" dedi babası. Doktor "Onu kurtardık bileklerini dikmeyi başardık ama..." dedi. Ondan haberi duymak istiyormuşuz gibi bakınca dayanamayıp söyledi.

"Seungmin'in psikoloğu ile konuştum az önce durumların bu kadar kötüye gittiğini duyunca şaşırdı. Günde en az iki kez ilaç içmesi gerekiyor. Çünkü durum çileden çıkmış durumda." dedi doktor ve yanımızdan ayrıldı...

Seungmin'in gözünden:

Gözlerimi açtığımda loş bir ışık gözüme vurdu. Bir an öldüğümü sandım fakat Felix'in "Uyandı!" diye bağırmasını duyunca hastanede olduğumu anladım...
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡

Evet arkadaşlar yeni bölüm nasıl? Umarım beğenirsiniz iyi günler bayyy

Şapşal Aşık (Chanmin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin