~1~

1.1K 48 69
                                    

Bazı acılar sessizdir, kalp acısı gibi...

Odasına girdi. Kapısını kapattı ve kilitleyip kendisini yere bıraktı, gözünden akan tuzlu sıvı git gide hızlandı. Hızlandı ve yerle buluştu. Ağlıyor muydu? Sanırım evet ağlıyordu ve bu normal miydi onu bile bilmiyordu. O ağlarken kapı tıklandı. Gelen kişi kesinlikle -küçük kardeşi- Kuzey Kıbrıs'tı.  Ama susuyordu, hıçkırıklarını eliyle bastırıyordu. Kıbrıs ses duymayınca kapıyı açmayı denemişti ama kilitli olunca  uzaklaşmıştı.

Adım sesleri uzaklaşınca elini çekmişti, hıçkırıklarını serbest bırakmıştı. Neden güvenmişti ki sanki?! Neden sevmişti?! Kendisiyle oynadığını bile bile neden yapmıştı bunu kendine?!  Ayağa kalkmıştı aynanın karşısında kendisine bakmıştı. Bu acınası haline dağılan kızıl saçlarına,  şişen kırmızı-beyaz gözlerine bakıyordu.  Sıkmaktan bembeyaz kesilen yumrukları ile adete bir ölüye benziyordu. En sonunda yumruklarından bir tanesi aynada ki yansımasına sallamıştı. Ayna çatlamıştı. İkinci yumruğu ileyse ayna parçalanmış ve elleri parçalanmaya başlamıştı.

Yere düşen ayna parçalarının yanına bırakmıştı kendisini. Ucu sivri olan cam parçaları hoşuna gitmişti. Eline aldığı cam parçayı sıkıca kavramış ve kırık parçadan kendisine bakmıştı. Yüzünün yarısı gözüküyordu. Kendisine bakarken bir anda gördüğü kanlı görüntüsü onu mest etmişti. Aynayı daha sıkı kavramıştı. Elinde ki ayna parçasını bir anda karın boşluğuna saplamıştı. Acıyan canı kalp acısına iyi gelmişti.

Kalp acısı hafifledikçe, karnında ki acısı artmıştı...

Evin içinde yankılanan adım sesleri kulağında yankılanmaya başlamıştı. Sanırım Kardeşleri idi. Adım sesleri durduğunda kapı açılmaya çalışmıştı. Ama açılmıyordu çünkü kilitlemişti. Bu sefer tahminince kapıyı kırmaya çalışıyorlardı. Türkiye hala kendisindeydi gözleri kapanmamıştı. Kapı kırılır kırılmaz Azer ve Kazak yere düşmüş, Kuzey Kıbrıs ise koşarak Türkiye'nin yanına koşuşturmuştu Kırgız ile. 

K. Kıbrıs ''Abi*!'' diye bilmişti gözlerinden yaş akarken. Ayağa kalkan ikili ise dona kalmıştı. Bu odada ne olmuştu? Türkiye elinde tuttuğu kolyesini kırmak istermişçesine sıkmaya başlamıştı. Etrafı kararırken aklına gelenle gülümsemişti. 

*Bu kolye sayesinde  Türkiye, Doğu Türkistan ile yer değiştiriyor sorgulamayın*

Etraf tekrardan aydınlandığında karşısında Çin, Rusya ve Kuzey Kore vardı. ''Sonunda gözü-'' Çin'in sözü yarım kalmıştı karşısındaki kanlar içindeki Türkiye'yi görünce. ''izninizle ben bir konu-'' öksürüğü ile ağzından çıkan kan Çin ve Rusya'nın yüzünü kirletmişti...

.

.

.

.

''Bize ölün veya toprağın lazım değil Türki, bize dirin lazım'' diye Türkiye'nin dediklerini reddetmişti Rusya.  ''Dirim mi?'' Revir yatağında konuşurken yarasına pansuman yapan Çin'in  ani baskısıyla ufak bir inleme bırakmıştı Türkiye. ''Bize, güvenebileceğimiz bir dost lazım'' dedi Kuzey Kore. ''Dost?'' diye tekrarladı Türkiye. ''Amerika'dan intikam almak istemiyor musun?'' diye sordu Rusya. ''İstiyorum'' diye cevapladı Türkiye. Evet istiyordu onu üzmek, ondan intikam almak istiyordu hem de en acılısından bir intikam. ''O zaman birlik olalım ne dersin? Onu yerle bir etmek için birlik olalım'' Kuzey Kore'nin dedikleri mantıklı gelmişti Türkiye'ye.

''Olalım'' dedi kararlı sesi ile ''Peki benim burada ki rolüm ne? Sonuçta ben .babam  Osmanlı kadar güçlü değilim.'' diye de devam ettirmişti konuşmasını Türkiye.  ''Senin coğrafi konumun, boğazların ve halkının o güçlü iradesi lazım bize. Bir karış için yüzlerce şehit veren halkının o azmi umarım bulaşıcıdır Türki'' Çin uzun süre sessiz kaldıktan sonra konuşmuştu. ''Temin ederim ki bulaşıcıdır.'' diye net bir şekilde konuşmuştu. ''Yani bu savaşta en çok rolü olan sensin Türki. Ama bu plan için her kes tarafından ölü bilinmelisin. Bunu kabul ediyor musun?'' Kuzey Kore'nin dediklerini kabul etmişti hem de hiç düşünmeden kabul etmişti.

----------------------------------------------------------------

Doğu Türkistan karşısında kendisine bakan 4 ağlamaklı kişiyi gördüğünde şaşırmıştı. Türkiye'nin dağınık ve kanla kapı odasını gördüğünde ufak çaplı bir korku sarmaya başlamıştı. ''Neler oldu burada?!'' sesi korkusunu belli ediyordu Doğu Türkistan'ın. ''Sen kimsin?'' en küçükleri olan Kuzey Kıbrıs sormuştu bunu. ''Doğu Türkistan,  Türkiye'nin ikizi'' dedi Kırgız. Evet Türkiye'nin bir ikizi vardı. Hem de onun için her şeyi yapabilecek bir ikizdi Doğu Türkistan.

''Sen burada isen Abim-'' sesi tir tir titriyordu Azer'in.  ''Benim yerim de de siz neden bu kadar endişelisiniz?  Ve neden burası bu kadar dağınık'' diye konuştu  Doğu Türkistan. ''Abimin karnı kanıyordu elinde bir cam vardı'' dedi Kazakistan. O sırada jeton düşmüştü bütün kardeşlere. O kendisini öldürmeyi düşünmüştü hem de Amerika denen kişi için ve şuan düşüncesini gerçekleştiriyordu. ''Hazırlanın gidiyoruz'' diye konuştu Kırgız. ''Nereye'' diye sordu Kuzey Kıbrıs. ''Savaşa gidiyoruz'' diye cevapladı Azer.

''Siz yarrak kafalı mısınız?!'' diye sordu K. Kıbrıs. ''O kadar nükler silaha karşı o kadar güçlü kişilere karşı sizce şansımız var mı?!'' K. Kıbrıs belki küçüktü ama zeki bir çocuktu. ''K. Kıbrıs haklı tek aşımıza bir şey yapamayız ama eminim ki iyi kötü adam toplayabiliriz'' dedi Kazakistan. ''Toplarız.'' dedi Azer ''Toplarız!'' diye destek çıktı diğer kardeşleri. Telefonlarına gelen mesajla birlikte hepsi telefonlarına bakmıştı. Mesaj bütün ülkelerin olduğu gruba atılmıştı.

Bele için aç

Çin: *bir foto gönderdi*

İng; Bu Türkiye?!

İng: Ne oldu ona lan?

Rus: Cezasını çekti sadece

+99

Artık çok geçti galiba. Çünkü Çin'in attığı fotoğraf ta Türkiye vardı ve durumu çok kötüydü. Eli yüzü kan,  yan kısımlarında çeşit çeşit bıçak, silah ve daha fazlası vardı üstelik bıçakların yarısından fazlası kanlı idi.

Bela için aç

Kazak: Abime ne yaptınız lan

Kırgız: sizi geberteceğim

Güney Kore: Türkiye'ye ne oldu böyle?!

Kırıgız: sizi geberteceğim *                                                                                                                   Çin: Ne sen ne de diğer kardeşlerin bize bir şey yapamaz Kırgız

G. Kore: Belki tek başlarına yapamazlar ama bir olurlarsa ,olursak yapabiliriz

K. Kore: Sen konuşma Güney yoksa olacaklara karışmam...

+99

Haklıydı Çin hiç bir şey yapamıyorlardı... Elleri kolları bağlıydı Abileri olmadan ne yapabilirlerdi ki?! Daha önce depremden ötürü zaten onun olmadığı günler yaşamışlardı ama bu seferki kalıcıydı geçici değildi.

Evet şuan da toplam olarak  5 hikayeye devam eden ben ve yeni bir kurgu-

Benim ana shipim AmeTürk olacak ama diğer shipleri siz seçeceksiniz.

Kazak x ?

Kırgız x ?

Azer x ?

Ve diğerleri sizce kim kim olmalılar...


Aşk-ı Türkiye |RusAmeTürk|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin