5-İyileşene Kadar

55 7 5
                                    

  Hİ BİCHESSSSSSS

Harika bir insan olarak + bölüm ekledim bunuda okumayı unutmayın pllllssssss 

AA ne dicem insanlar sürekli yalan söyler inmayın sakın (ficle ilgisi yok)

........................

Neredeyse bir futbol sahası kadar büyük deponun kapısı açıldı. İçeriye girenler, Yoongi'nin tek arkadaşlarıydı. Aslında bir kişi eksiktiler. İçeriye giren kişiler Jung Hoseok, Kim Namjoon , Kim Taehyung ve Jeon Jungkook'tu.

 Böyle bir görüntü beklemiyorlardı. Daha çok yerde parçalara ayrılmış bir beden, fışkıran kanlar, ölmesine rağmen işkence yapmayı bırakmayan Yoongi bekliyorlardı. Hepsi biliyordu ki Yoongi acımazdı. Elinde ucu kanlı bir bıçak ve yerde tek parça halinde ölü gibi yatan beden, onları şaşırttı.

"Min neler oluyor burda? Ve bu çocuk kim?"

Dedi aralarındaki en büyük kişi olan Namjoon, o geniş omuzlu uzun boylu, siyah mükemmel saçları anlına dökülen yakışıklı bir beyefendiydi, zekasından bahsetmiyorum bile. Grup arasında önemli bir kural var, kimse emin olmadığı sürece bir insana zarar veremezdi. Yoongi buna olduça sadık kalıyor. Peki, yerde masum gibi görünen bu çoçukta kim?

Yoongi kafasına kaldırıp neredeyse canı kadar sevdiği arkadaşlarına baktı. Bir tek onlara karşı yumuşak davranırdı, tabi birde biricik kuzeni. Kafasını eğip yerde cansz gibi yatan bedene baktı. Tekrar sinirlendi. Babasını nasıl kaybettiği aklına geldi, daha çok sinirlendi.

"Neler olduğu sizi hiç ilgiledirmez. Bu ailevi bir mesele, almam gereken bir intikam var. Gidin buradan!"

Sesi oldukça sert ve sinirden dolayı yüksekti. İlk defa bu kadar sinirlenmiyordu tabii, küçüklük tarmvaları nedeniyle oldukça hasar almıştı. Bu sinir kontrolden çıkıp krizlere neden oluyordu bazen. O bunda hiç hoşlanmıyordu. Ona göre bazı duygular dışarıya vurulmamalıydı.

"Min sakin ol, biziz. Bu çocuğu neden bu saatte buraya getirdiğini söyler misin?" Dedi Namjoon'un yanında duran Hoseok. O neredeyse Yoongi'nin sırdaşıydı. Sevgi ve huzuru temsil ediyordu adeta. Hoseok, Yeni boyadığı oldukça dikkat çeken beyaz saçları, neredeyse Yoongi kadar uzun boyu, anlayışlılığı ve enerjisi en belirgin özellikleriydi.

 Yoongi sert duruşunu bozmadı. Dilini yanağının içerisinde sertçe gezdirdi gezdirdi. Açıklama yapamak istemiyordu, ama zorundaymış gibi hissetti.

"Bu aptalın babası, babamın katili. Babam ölmeden önce intikam almamı istedi. Çünkü o suçsuz! Bende o şerefsize aynı acıyı yaşatmak için onu buraya getirdim. Bu açıklama yeterli mi, efendim?"

Sona doğru alaycı olan cümlesi, arkadaşlarına etki etmemişti. Neredeyse çocukluklarından beri arkadaştılar. Ve o zamandan bu zamana Yoon hiç değişmedi. Namjoon, eğilip yerde baygın yatan bedenin nabzını kontrol etti.

"Bayılmış, uyanmadan önce pansuman yapacağım."

Bir korumadan çantasını getirmesini istedi. Bu çocuk için endişelenmişti. Küçük görünüyordu çünkü. Ayrıc suçlu olmama olasılığı oldukça yüksek.

"Ona cidden pansuman mı yapıcaksın? Çocukluğumu elimden alan adamın oğluna!?"

Yoongi sinirliydi ama konu ailesi olunca duygusal oluyordu. O bunu, zincirin zayıf halkası olarak sayıyordu. Kendisinin ezik olduğunu düşünüyordu. Bunun normal olduğunun farkında değildi tabi ki. O asla böyle eğitilmedi.

Hoseok, Yoongi'nin karşısına geçip yüzüne baktı. İlk onunla tanışmıştı, Hoseok onu değer arkadaşlarına göre daha fazla tanıyordu. Babası ölmeden öncede arkadaştılar. Yoongi'ye doğru bir adım yaklaştı ve aniden sıkıca sarıldı. İhtiyacı olduğunun farkında olan Gri çocuk, kollarını kollarını onun sırtına ve beline doladı. Kafasını onun omzuna yasladı.

BIRAK BENİİ/YoonMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin