1.bölüm

68 10 16
                                    

Bazı kızlar çok şanslıdır. Doğuştan varlıklı bir ailede bulurlar kendilerini.Hatta o ailede mafya kızı veya aşiret kızıysa.Nedeni bilinmeksizin, çok havalı gelir böyle aileler.Hatta okumazlar bile, ihtiyaç duymazlar ne de olsa zenginler.

Ben ise o havalı ailelerden mafya kızıydım. Şanslı mıydım? orasını pek bilmiyorum.Ben diğer kızların aksine ,okuyup kendi ayaklarının üstünde duran bir ailenin kızı olmak isterdim. Ben ne miydim? onlara göre şanslı olan bu hayatın şanssız kızıydım.

Dedemin düzenlediği davet için hazırlanıyordum. Her yıl bir davet verir bütün aile katılırdık. Diğer herkesi çağırır güç gösterisi yapardı. Ancak bir aile hariç,  Yıldırım ailesi .
Bu ülkede adından çok söz edilen , acımasız , güçlü bir aile Yıldırım ailesi. Onlarda tıpkı dedem gibi mafya . Kıyafetlerimi giyinip saçlarımı yaptıktan sonra aşşağı indim . Herkes hazırdı, arabalara binip davet yerine gittik.

Burası çok kalabalıktı. Bizim için ayrılan yere geçip oturdum. Davetler hep sıkıcı gelmiştir bana . Çünkü gereksizdi . Kendime içecek söyledikten sonra etrafı incelemeye başladım.  Fakat uzun sürmedi. Beni gören herkes selamlaşmak  için yanıma gelmeye başladı. Uzun bir süre onlarla sohbet ettikten sonra içeriye giren isimle dikkatler oraya toplanmaya başladı.  Yıldırım ailesinin veliahtı Arda yıldırım salona giriş yapmıştı. Yanında baş adamı Barış vardı. Onuda ilk defa resimde görmüştüm. Adını ise dedemden duymuştum.  Arda  tıpkı babası gibi  acımasız, güçlüydü. Dik duruşuyla, ve sert adımlarıyla oldukça dikkat çekiciydi.  Babasından  çok ondan korkarlardı.
Peki ben bunları nereden mi  biliyorum ? Tabiki çevremden. Bu benim Arda yıldırımı ilk görüşümdü . Yani böyle canlı , onu ilk kez bir resimde görmüştüm. Kızların konuşmalarıyla onlara döndüm.
" offf çok yakışıklı " dedi birisi. Ve diğerleride kabul etmeye başladı. Kafamı onun olduğu yere çevirdim ve baktım. Tamam itiraf etmeliyim ki adam yakışıklıydı. Etrafımdaki herkes oraya doğru gitmişti.  Yalnız kalmıştım. Boş bakışlarla etrafı izlemeye devam ettim.
" selam " birinin bana seslenmesiyle kafamı oraya çevirdim. Bu bildiğim kadarıyla Elif yıldırımdı. 3 kardeşlerdi. En büyükleri Ahmet, ortanca olan Arda ve en küçükleri Elif .
" merhaba "  diyerek elimi uzattım selamlaşmak için.  Oda elimi sıktı ve karşıma oturdu .
" seni yalnız görünce bi geliyim dedim" gülümsedim.
" iyi yaptın sıkılmaya başlamıştım " oda gülümsedi.
İçeride bir gariplik vardı.  Korumalar çoğalmıştı. Etrafı incelemeye devam ederken bize yaklaşan Ardayı gördüm. Ve o an içeriye saldırı başlamıştı. Gelen silah sesleriyle Ardanın adımları hızlandı.  O önde koşar adım geliyordu hemen arkasında Barış vardı. 
" Elif kalk hemen kapıda adamlar var hemen eve dön " dedi .Elifi kaldırırken. Tam gidecekken gözleri gözlerimi  buldu.  Uzun uzun baktı elalarıma. Bizi bölen Barışın bağırışıydı.
" Arda hemen çıkman lazım " dedi . Ama o çıkmak yerine kulağıma eğildi ve " babana selam söyle " dedi . Arkasını dönerek uzaklaştı ve gözden kayboldu. O sırada bizim adamlardan biri gelip beni aldı ve hızla çıkardı beni o salondan.

2 gün sonra

Bütün aile toplanmış dedemi bekliyorduk. Olan olaylardan sonra iki gün eve gelmemişti. Ve bugün geleceğini haber vermiş ve hepimizi kahvaltı masasında görmek istediğini söylemişti. Ben bu iki günde sınava girip güzel sanatlar üniverstesini kazanmıştım. Bugün dedeme söyleyip okula başlayacaktım.
Dedemin gelmesiyle görevliler servise başlamıştı. Dedemi dikkatlice izlemeye başladım. Mutluydu. Şimdi okul konusunun tam sırasıydı.
" dede " dedim titreyen sesimle . Sesimin titremesi korkudan değil söyleyeceğim şeyin reddedilmesiyle alakalıydı.
" buyur" tam konuşacaktım ki dedem cümlemi böldü.
" Eğer geçenki meseleyle alakalıysa sus okul yok " ofladım.
" peki dışarıya çıkabilirmiyim? Tek başıma "  davette olanlardan sonra tek dışarıya çıkamıyordum.
" hayır dışarısı güvenli değil , nereye gideceksen korumalardan biri bırakır "
Kahvaltımı bitirmeden masadan kalktım. Koşar adımlarla merdivenleri çıkıp odama girdim. Kendimi yatağa bıraktım. Hem okula gidemiyordum hemde tek başıma dışarıya çıkamıyordum.Tamam dışarı konusunda biraz haklıydı. Geçenki davette korumalardan biri beni çıkarırken karşımıza birkaç adam çıkmış ve bana silah doğrultmuşlardı. Son anda Ahmet Yıldırım gelip beni kurtarmıştı. Aslında saldırıda onlar yüzünden olmuştu. Babaları, Kendi yerine geçecek olan çocuğunu seçmişti. Babasının yerine geçecek olan çocuk Ardaydı. İnsanlar karşı çıkmıştı. Neymiş büyük çocuklar geçermiş başa . Pühhh.Bu yüzden insanlar isyan etmiş. Karşı çıkmıştı.

Kapının çalmasıyla doğruldum.
" Gir" gelen görevlilerden biriydi.
" İlayda hanım dedeniz sizi odasına çağırıyor "
" tamam . Çıkabilirsin"
Görevli çıktıktan sonra bende arkasından çıktım. Dedemin odasının önüne geldiğimde kapısını yavaşça tıklayıp içeriye girdim.Dedem odanın ortasında durmuş bana bakıyordu. "Dede beni çağırmışsın" kafasını aşşağı yukarı salladı. " gel otur" eliyle koltuğu işaret etti. Geçip oturdum oda yanıma oturdu.Elime bir kağıt verdi " oku " kafa salladım. Bu öğrenci belgesiydi .
" dede bu " zorlukla konuşmaya çalıştım. Şoktaydım.
" evet.okula gidebilirsin ama bir şartla "
" nedir o şart "
" evleneceksin "

5 hece 12 harf çıktı dedemin ağzından o gün .
Peki ben ne yapacaktım?

  Arkadaşlar bölüm en kısa zamanda gelicek

Tiktok: zorakiaşk
Instagram: layda_1418

Yarınımız YokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin