Kaderin cilvesi olsa gerek, tekrar karşılaşmak için dua ettiğim gecenin sabahı, onunla yolda karşılaşmıştık. Beni gördüğünde gözleri kocaman açılmıştı. Bense ona, engelleyemediğim gülümsememle bakıyordum.
"Aman tanrım! Jeon Jungkook! Ahh, sizin en büyük hayranınızım! Nolur koluma imzanızı atın!"
"Hey hey, sakin ol Yn"
Gülümseyerek kurduğum cümle ve sonrasında ağzımdan kaçırdığım ismiyle dona kalmıştı.
"Siz, beni tanıyor musunuz? Ama-Ama nasıl?"
Ensemi kaşıyıp, ordaki kısa saçlarımla oynarken konuştum.
"Seni otobüs durağında gördüm ve,"
Diğer elimle, yakasındaki kartı gösterdim.
"Yaka kartında adın yazıyordu."
"Ah, hayranı olduğum kişinin, ben söylemeden adımı söylemesi tuhafıma gitti, fakat hoşuma da gitti. Yanlış anlamayın sakın!"
"Sakin ol, yanlış anlamadım merak etme."
İkimizde tebessüm ederken, cebinden çıkardığı kalemi bana uzattı.
"Umm.. İmzanızı alabilir miyim?"
"ㅋㅋㅋㅋㅋ tabiki"
Elime aldığım kalemi, sıyırdığı koluna değdirdim ve imzamı attım. Parlak hareleriyle imzama bakarken, sessizliği bozdum.
"Yn, sana birşey söylemem gerek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lavinia • JJK✔ [Short Story]
Fanfiction[Okuduktan sonra saçma geldi, göz kanaması için sorry :( ] "Sana gitme demeyeceğim, ama gitme Lavina. Adını gizleyeceğim, sende bilme Lavinia.." Ünlü şair Jeon Jungkook, asla gerçek aşkı bulamayan biriydi. Fakat, yağmurlu bir günde Otobüsü bekleyen...