ଘଓMerhaba. Ben Lee Felix Yongbok. Bu da benim nasıl aşık olduğumun hikayesi.
ଘଓ
22 yaşında bir yeni mezunken bir iş bulup çalışmaya başladığımda, hayatın daha kolay olcağını düşünmüştüm. Ama zamanla, bu hayatın daha boktan olduğunu anladım. İyi bir avukat da olsan, iyi bir insan da olsan, her zaman istediğini verebildiğin kadar gözüne girebilirsin başkalarının. Böyle de zamanla kendi benliğini unutur, boktan bir hayata sürüklenirsin. Öyledir işte, eğer ağzında gümüş kaşıkla doğmadıysan, götün yırtılana kadar çalışman gerekir.
Yıllarca öyle çalıştım. Tanrıya şükür, sonunda 26 yaşına bastığımda, Busan kentindeki ünlü bir avukatlık bürosundan geri dönüş aldım. Şimdi yeni bir şehirde, yeni bir hayata başlama zamanıydı.
Siktiğimin şehri, biraz fazla pahalıydı. Ama deneyimim ve başarılarım sayesinde iyi bir maaşla başlayacak olduğumdan şanslıydım. Büronun yakınlarında, tek kişilik bir ev ayarladım. 8 katlı bir apartman dairesinin en üst katında, tek kişi için aslında büyük sayılabilecek bir daire tuttum. Ve bir süredir, aslında iyi gidiyor diyebileceğim bir hayatım var.
Benim hakkımda bilmeniz gerekenler... Aslında başlangıç için dört tane şey yeterli. Birincisi, çok profesyonel bir avukat olmama ve günlük hayatta belli etmememe rağmen, tam bir küfürbaz haydoyum. İkincisi, cinsel yönelimini bir sır gibi saklayan, 26 yaşında bir bakirim. Üçüncüsü, babamın cinayet davasıyla bizzat ilgilenmek için bir avukat olup, elime yüzüme bulaştırdım. Dördüncüsüyse, alt katımda oturan adam, her kimse... Belki bir üniversite öğrencisi, belki de yetişkin bir adam. Onu hiç görmedim, ama sesini duydum. İlk başlarda alt kattan gelen sesler rahatsız etmişti, çünkü sabahın sesi köründe işe gidecek birisi olarak gece yarısı gelen müzik cinnet sebebim olmuştu. Partiliyor mu ne bok yiyorsa diye düşünmüştüm. Ama sonra, bir haftasonu henüz uyumamışken çalan müziğe kulak kesildim. Müzik çalmıyordu, adam söylüyordu. Daha önce onlarca kez alt komşum tarafından söylenen melodinin sözlerini ilk defa duydum, dinledim.
Henüz İngilizcem yeterince iyi olmadığı için rap kısmını pek anlayamadım, ama sonu oldukça açıktı.
ଘଓ
Now hush little baby, don't you cry.
(Şimdi şş küçük bebek, ağlama)
Everything's gonna be alright
(Her şey iyi olacak)
Stiffen that upper lip, little lady, I told ya.
(Üst dudağını sertleştir küçük hanım, sana söyledim.)
Daddy's here to hold ya through the night
(Baba tüm gece seni tutmak için burada)I know mommy's not here right now, and we don't know why
(Biliyorum anne şimdi burada değil, sebebini bilmiyoruz.)
We fear how we feel inside
(İçimizde nasıl hissettiğimizden korkuyoruz)
It may seem a little crazy, pretty baby
(Birazcık çılgın görünebilir, tatlı bebek)
But I promise: Momma's gon' be alright
(Ama söz veriyorum, anne iyi olacak)And if you ask me to
(Ve eğer istersen)
Daddy's gonna buy you a mockingbird
(Baba sana bir bülbül alacak)
I'ma give you the world
(Sana dünyaları vereceğim.)
I'ma buy a diamond ring for you
(Sana elmas bir yüzük alacağım)
I'ma sing for you
(Senin için söyleyeceğim.)
I'll do anything for you, to see you smile
(Seni gülümserken görmek için her şeyi yapacağım)And if that mocking bird don't sing and that ring don't shine
(Ve eğer bülbül şakımazsa ve yüzük parlamazsa)
I'ma break that birdie's neck
(O kuşun boynunu kırarım.)
I'd go back to the jeweler who sold it to ya
(Sana o yüzüğü satan kuyumcuya giderim.)
And make him eat every carat don't fuck with dad
(Ve ona her karatını yediririm, babayla t*şak geçilmez)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mockingbird | Hyunlix (Daddykink) ✓
FanfictionAlt kattan bir müzik sesi geliyor. Gecenin bir yarısı, beni ağlatan siktiğimin melodisi, böyle kalpsiz birine ait olabilir mi? Kalbini de sikeyim seni de, aptal orospu çocuğu. Rahat bırak beni, girme artık rüyalarıma... Daddykink~ Smutshot, minific.