ଘ 5. Bölüm ଓ

1.4K 187 88
                                    


ଘଓ

Adam yavaşça dudaklarımı öperken, kendimi ona bıraktım. Daha fazlasını istemekle intihar etmeyi düşünmek arasında gelip gidiyordum.

Aslında alkolün etkisinden hala tam kurtulamamış bedenim, biraz cesur davranıyordu.

Aynı aklım gibi. Sikeyim, ne kaybedebilirdim ki? Çoktan tüm vücudunu bana bastırdığını, beni arzuladığını biliyorum.

"Nefret ediyorum senden." Dedim, dudaklarının içine konuşarak. Yeterince ağzına sıçtığım yetmiyormuş gibi, daha çok istiyordum resmen.

"Biliyorum avukat." Dedi aynı şekilde, dudaklarımın içine konuşarak.

Geri çekilmek istedim, ama zaten kafam tamamen arkaya dayalıydı. Onu itmek istedim, ama kollarım yeterince güçlü değildi.

Huzursuzluğumu hissettiğinde, gövdesini biraz daha gövdeme bastırdı, ağırlığını verdi.

Ne kadar ondan uzaklaşmak istesem de, içimde kalmış birkaç parça nefret kırıntısıyla boğmak istedim onu.

"Kardeşinle konuşup davadan çekilmesini söyleyen bendim." Dedim sonunda, ses tonumdaki keskin ve sert değişimle. "Kardeşinle uzlaştığımda, arayıp sana haber vermek istemiştim. Telefonumu bile açmadın. Nasıl bir orospu çocuğusun sen böyle?"

"Yoksa alındın mı, avukat Lee?" Adamın benimle alay ettiği, ses tonundan gayet anlaşılıyordu.

"Alınmadım. Yalnızca, emek ve zaman harcamıştım ve-"

"Takdir edilmek istiyorsun." Dedi orospu çocuğu, gözümün içine baka baka alay edercesine sırıtarak. "İyi bir çocuk olup görevini yerine getirdiğinde, sana bir hediye almamı istiyorsun, değil mi? Ya da bir ödül, istediğin bir şey..."

Aslında ağzımda bir ağız dolusu küfür bekletiyordum. Ama sözlerinin doğruluğu öylesine canımı yaktı ki, tüm küfürlerimi yuttum. Ağlamamak için sıktığım çenemi kapattım, yüzümü ondan kaçırıp öne doğru eğildim.

Yavaşça parmakları çeneme dolanırken, burnu yanağımda gezinir ve nefesini dudaklarımda hissederken yüzümü hiç hareket ettirmedim.

"26 yaşında, olgun ve çok başarılı bir avukat olduğunu düşünüyordum, Felix." Siktir... Adımı neden fısıldadın şimdi? "Halbuki bir çocuk gibisin." Diye devam etti. "Dışarıdan ne kadar sert ve güçlü görünsen de, içinde pohpohlanmayı bekleyen bir çocuk yatıyor."

"..."

"Bir şey söyleyecek misin? Yoksa canını yakmaya devam edeyim mi?"

Orospu çocuğu, madem canımı yaktığını biliyorsun, neden devam ediyorsun bu acımasız oyununa? "..."

"Hush little baby, don't you cry..."

"Yeter!" Kendimden böyle bir ses çıkacağını ben de bilmiyordum. Şiddetli, güçlü bir sesti, ama titriyordu. Bağırırken çatlamış, tüm çaresizliğimi, tüm acımı gözler önüne sermişti.

Uzun zamandır birisinin yanında ağlamamıştım. Ama uzun zaman sonra, bülbül sesli orospu çocuğunun yanında açılmıştı gözlerimin muslukları. Bir yandan ağlamaya, bir yandan bağırmaya, bir yandan da sanki onu incitebilirmişim gibi itmeye, kakmaya başladım.

Kollarım çok güçsüzdü, ruhumun güçsüzlüğü yüzünden...

"Lanet bir insanım ben! Kötü, çirkin... Berbat birisiyim! Evet, ilgi istiyorum! Herkes gibi ben de biraz olsun takdir görmek istiyorum. İnsanlar tarafından umursanmak, sevilmek istiyorum." Sesim yavaşça düşerken, gözlerimi tam olarak orospu çocuğunun gözlerine diktim. "O kadar uzun zamandır sevilmedim ki, sevilmenin ne demek olduğunu bilmiyorum; birisini sevmekten de acizim."

Mockingbird | Hyunlix (Daddykink) ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin